Malum dün Muğla’mızın pazarıydı. Şöyle bir dolaştım. İnanın fiyatlar uçmuş. Esnafla konuşsan onlar haklı, halkla konuşsan onlar hepsinden haklı.

***                  ***                  ***

Bir de çevreme bakıyorum, şöyle bir gözlemliyorum ki bazı kesimin umurunda bile değil. Siyaset dedikodusu yapmaktan ekonomiyi, halkı görmüyorlar. Gözler o kadar kör olmuş ki ülke ekonomisinden, halkın alım gücünden bir haberler.

Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bu kişiler siyaset yapmıyorlar. Siyaset dedikodusu, propaganda yapıyorlar.

***                  ***                  ***

Patates, soğan fiyatları nerdeyse döviz kurunu geçmiş.

Eskiden “yaz gelince sebze meyve fiyatları düşer bolluk olur” denirdi. Şimdi ise her geçen gün bir önceki günü aratır oldu. Daha birkaç ay önce kiloyla alınan sebze meyveleri artık paramız kadar gramla alıyoruz.

Aslında böyle olacağı aylar önceden belliydi. Ben hiç şaşırmadım. Neden mi ? Çünkü dolar kurundaki artışın tarım sektöründe maliyetleri belirgin bir biçimde artırmış, çiftçiler aylar önceden isyan etmişti. Şöyle bir ekonomistleri ve çiftçileri dinlersek maliyet girdilerin çoğu ithal ediliyor gübrenin ham maddesi ithal ediliyor, tohum kullanımında dışa bağımlıyız, ilaçta ve yakıtta dışa bağımlıyız. Elektrik dışında tarımın ham maddesi dışarıdan sağlanıyor. Bu da maliyetleri artırıyor.

Bir de üretici-tüketici arasındaki dengesizlik var tabi. Maliyetlerin bu kadar yüksek olmasına karışın aracıların bunu fırsat bilip üreticiden cüzi fiyata alıp raf fiyatlarının iki katı olması. Yani üreticide fiyat düşük, tüketici de fiyat yüksek. Arada ki fark nerede kim kazanıyor? Denetlenmiyor.  Üretici para kazanamamaktan, tüketici ise alım gücünden şikâyetçi. En büyük eksiklik denetimsizlik. Tarım sektörüne verilen değer. Tarıma verilen bütçe doğru ve verimli bir şekilde kullanılmıyor.

Üretici zarara uğradığı için üretimden vazgeçiyor hal böyle olunca üretici, tüketici duruma geçiyor ve arz-talep arasında dengesizlik ortaya çıkıyor.

Diğer eksiklik; Stok depoları yok. Bir yıl ürün çok olduysa ihracatta olmayınca çöpe gidiyor. Stoklama imkanları yok.

Ve tabiî ki zamansız yaşanan doğa olayları ve yağışlar…

Yani üreten de tüketen de kaybediyor. Bir an önce gerekli tedbirler alınmazsa önümüzde ki günlerde de fiyatlar düşeceğe de benzemiyor.