Büyük depremin ikinci yıl dönümü ile ilgili haberleri okurken, o günler ve yazdıklarım yeniden aklıma geldi. Felaketin ilk anlarından itibaren yaşanan çaresizlik, kayıplar ve dayanışma sahneleri gözümün önünden geçti. Ancak en çok hatırladığım şeylerden biri, o zamanın Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Bodrum halkının gösterdiği büyük dayanışmaydı.

Deprem bölgesine uzanan yardım elleri arasında Bodrum’un katkısı ve Ahmet Aras’ın çabaları unutulmazdı. Bodrum halkının seferberliği ile toplanan yardımlar, gıda, giysi ve barınma desteği, sadece fiziksel ihtiyaçları değil, aynı zamanda moral desteğini de sağladı. Hatay’ın sokaklarında, Bodrum’un aşevlerinden yükselen sıcak çorba kokusu, depremzedelere yalnız olmadıklarını hatırlatan en güçlü mesajlardan biriydi.

Ahmet Aras’ın Deprem Bölgesindeki Etkisi

Ahmet Aras, yalnızca bir belediye başkanı olarak değil, bir dayanışma elçisi olarak hareket etti. Depremin ilk gününden itibaren bölgeye giderek, sahada bizzat çalışarak, halkın yanında olduğunu gösterdi. Sadece uzaktan destek açıklamaları yapmakla kalmadı, bizzat bölgeye gitti, enkazın ortasında insanlarla yan yana durdu. Yardımların eksiksiz ulaşması için organizasyonu yönetti, ihtiyaçları birebir dinledi.

Ahmet Aras’ın en büyük farkı, krizi uzaktan izlemek yerine içinde yer almasıydı. O, sadece emir veren bir yönetici olmadı; aksine depremzedelerin yanında, onlarla birlikte mücadele eden bir lider oldu. Yardımların koordinasyonunu sağlarken, aynı zamanda Bodrum halkının bu süreçte aktif bir rol almasını teşvik etti. Çünkü Bodrum, yalnızca yaz turizmiyle anılan bir tatil beldesi değil, dayanışmanın da merkezi olabileceğini gösterdi.

Bodrum Halkının Örnek Dayanışması

Bodrum halkı, Ahmet Aras’ın çağrısına kayıtsız kalmadı. Bireysel bağışlar, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği ve gönüllü desteklerle Bodrum’un yardım eli Hatay’a ve diğer deprem bölgelerine uzandı. Gıda tırları, hijyen malzemeleri, giysi yardımları hızla organize edilerek yola çıktı.

Ancak en anlamlı desteklerden biri, Bodrum’un kurduğu aşevleriydi. Deprem bölgesinde dağıtılan sıcak yemekler, yalnızca fiziksel açlığı değil, insanların içindeki çaresizliği de bir nebze olsun hafifletti. Sıcak bir çorba, bir tabak yemek, felaketin ortasında yalnız olmadıklarını hissettiren en güçlü mesajlardan biri oldu.

Hatay’ın Kalbine Kazınan Bir İsim

Bugün dönüp baktığımızda, o zor günlerde kimin nasıl bir duruş sergilediği, halkın hafızasında hâlâ taze. Ahmet Aras ve Bodrum halkının deprem bölgesine verdiği destek, yalnızca bir yardım kampanyası değil, insani dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olarak hatırlanıyor.

Hatay’da bugün bile, Ahmet Aras’ın ve Bodrum’dan gelen desteğin unutulmadığını görüyoruz. O günlerde sadece yardımlarla değil, varlığıyla da depremzedelere moral veren bir isim oldu. Felaketin en acı günlerinde Bodrum’un yardımlarını ulaştıran bir belediye başkanı olarak, Hataylıların kalbine kazındı.

Dayanışmayı Unutmamak

Depremde kaybettiklerimizi saygıyla anarken, bu büyük felaketten sonra gösterilen dayanışmayı da unutmamak gerekiyor. Çünkü o günlerde verilen destek, yalnızca maddi bir yardım değil, umudu yeniden yeşerten bir dokunuştu.

Bugün, afetlere hazırlıklı olmanın yanı sıra, böylesine büyük bir felaketin yaralarını sarmak için toplum olarak nasıl kenetlendiğimizi de hatırlamalıyız. Ahmet Aras ve Bodrum halkının gösterdiği duyarlılık, bunun en güçlü örneklerinden biri olarak hafızalarda kalmaya devam edecek.

Tandoğan Uysal