Dualarla Değil, Kararlarla Kolaylaşır Hayat
İstanbul’da dört kişilik bir ailenin asgari geçim maliyetinin 102 bin TL olduğu açıklandı. Haberi sunan spikerin ağzından dökülen o tanıdık cümle, bir anda milyonların ruh halini özetledi:
“Allah herkese kolaylık versin.”
Bu söz, ilk bakışta içten bir temenni gibi durur. Ama aslında toplumun giderek artan ekonomik sıkıntılar karşısında çaresizliğe sığınma biçimidir. Çünkü bu cümleyle birlikte sorumluluk göğe, yani Allah’a havale edilir. Oysa içinde bulunduğumuz ekonomik tablo, gökten inmedi; yanlış kararların, denetimsiz yönetimlerin ve umursamaz politikaların sonucunda ortaya çıktı.
“Allah kolaylık versin” demek yerine, mikrofon başında ya da ekran karşısında, “Yönetenler bu tabloyu nasıl düzeltecek?” sorusu sorulmalıydı. Çünkü hayat, dualarla değil, akılla, vicdanla ve adaletle alınan kararlarla kolaylaşır.
Gelişmiş Ülkelerde Teslimiyet Değil, Sorumluluk Kültürü Vardır
O nedenle gelişmiş ülkelerin günlük yaşamında “Allah kolaylık versin” gibi bir temenniye ne yer vardır ne de ihtiyaç. Çünkü orada insanlar bilir ki, sorunlarını çözmekle yükümlü olan kendileridir; çözüm de mucizelerde değil, sistemde aranır.
Bir spikerin “Allah kolaylık versin” dediği bir ülkede, aslında devletin görevini Allah’a havale eden bir toplumsal ruh hali vardır. Türkiye hâlâ, çözümü insan iradesinde değil, Allah’a yarayan bırakılmış bir mucize arasında arıyor.
Oysa gerçek kolaylık, “Allah versin” demekte değil, “Artık yeter, bu düzen değişsin” diyebilmekte gizlidir.
Çünkü gelişmiş bir toplum, kaderine değil, kendi ellerine inanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.