Sandık başında “biz”, rozet töreninde “ben”

İsveç’te Olmaz Ama Aydın’da Olur

Kırk yıldır İsveç’te yaşıyorum. Orada bir belediye başkanının görevdeyken, seçildiği partiyi bırakıp en güçlü rakibine geçtiğini görmedim. İstifa edilir, biraz beklenir, sonra yeni partide yola devam edilir. Bu hem seçmene saygıdır hem de siyasi nezakettir.

Ama bizde işler farklı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, yıllardır “Topuklu Efe” olarak bilinir. Seçimlerde CHP çatısı altında oy aldı, rozetini taktı, makamına oturdu. Daha yıl dönümü pastası kesilmeden, soluğu AK Parti’nin kuruluş yıl dönümü kutlamasında aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, rozetini kendi elleriyle taktı. O anı izleyenler, sanki nikâh masasında “Evet” denmiş gibi hissetti.

Seçmen Oyu da Rozetle Birlikte mi Geçiyor?

Vatandaş sandığa gittiğinde, “Bu başkan CHP’li” diyerek oy verdi. Peki şimdi? Sandıktaki oylar da rozetle birlikte karşı partiye mi geçti? Seçmenin iradesi ne olacak? Yoksa bizim siyasi literatürde “emanet oy” artık “emanet başkan”a mı dönüştü?

Aydın’dan Ankara’ya Uzanan Transfer Geleneği

Türkiye siyaseti bu manzaralara yabancı değil. Yıllar önce parti transferleri yüzünden bir hükümet düşmüştü. Bizde “transfer” sadece futbolun değil, siyasetin de gözdesi. Tek fark, futbolda bonservis ücreti bellidir; siyasette ise bedeli seçmenin güveninden düşülür.

Derbinin Ortasında Forma Değiştirmek

Düşünün ki bir futbol maçındasınız. Aydın’ın kaptanı Özlem Çerçioğlu, maçın ortasında formasını çıkarıyor, rakip takımın formasını giyiyor. Tribünler şaşkın, spiker sus pus. Ama siyasette bu hamle, “demokratik tercih” diye sunuluyor.

Rozet Turizminin Yeni Rotası: Aydın

Artık Türkiye siyasetinde bu bir gelenek. Seçim zamanı “biz” denir, rozet değişiminde “ben”. Özlem Çerçioğlu’nun Aydın’dan başlattığı bu hamle de bu geleneğin yeni halkası oldu.
Belki Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Rozet Değişim Turları” düzenler; katılımcılar da bir dönem içinde kaç parti gezebildiyse ona göre sertifika alır. Aydın çıkışlı ilk tur çoktan doldu bile…