İlk Kapım Ankara Olurdu
Ben Bodrum Belediye Başkanı olsam, ilk işim net olurdu: merkezi hükümetin kapısını çalmak.
Çünkü Bodrum’un kaderi sadece Bodrum’da çizilmez.
Bu masanın bir ucunda ben, diğer ucunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlıklar otururdu.
Yol, su, altyapı, trafik, arıtma, kanalizasyon, nüfus yoğunluğu…
Ne var varsa hepsini dosya dosya masaya koyar, şunu söylerdim:
“Bodrum, Türkiye’nin dünyaya bakan yüzüdür.
Vitrini parlatmadan markayı koruyamazsınız.”
Bodrum bir ilçe olabilir ama sıradan bir ilçe değildir.
Turizmin başkentidir.
Türkiye’nin vitrini ve dünyaya açılan penceresidir.
Yamalı Bohça Bütçeyle Mucize Beklenmez
Bugün Bodrum’un bütçesi yamalı bohça.
Resmi nüfus 150 bin, yaz nüfusu 1 milyona dayanıyor.
Ama hâlâ destek ve bütçe bu resmi nüfusa göre hesaplanıyor.
Bu mantığın sonucu bellidir:
Sorunlar çözülmez, ancak günü kurtarırsınız.
Halkın dilindeki o söz her şeyi anlatıyor:
“Ne kadar ekmek, o kadar köfte.”
Belediyenin ekmeği küçük,
kimse mucize beklemesin,
kimse hayal satmasın.
Bodrum’un sorunları yerel bütçeyi aşmıştır.
Bu artık yerel değil; ulusal bir meseledir.
Ve bu yüzden Ankara’nın desteği şarttır.
Taşın Altına Hep Birlikte El Koymak
Ben Bodrum Belediye Başkanı olsam,
şeffaf olurum, dürüst olurum, açık olurum.
Ankara’yla el sıkışır,
“Taşın altına elimizi birlikte koyacağız” derim.
Gerekirse yüz kere gider, yüz kere anlatır, yüz kere dosya sunarım.
Ve yine de işler olmuyorsa;
halkın karşısına çıkarım.
Ne oldu, ne olmadı, neden olmadı, kimin sorumluluğu nerede?
Hepsini tek tek açıklarım.
Çünkü yönetmek, sadece hizmet sunmak değildir;
doğruyu söyleme cesareti göstermektir.
Bodrum İlçe Statüsüne Sığmıyor
Ben Bodrum Belediye Başkanı olsam;
Bu gerçeği hem Bodrum’a hem Ankara’ya hatırlatırım:
Bodrum’u ilçe mantığıyla yönetmek, Bodrum’a haksızlıktır.
Bodrum’un statüsü, bütçesi, yetki alanı, yönetim şeması
yeniden tanımlanmak zorundadır.
Aksini düşünen varsa;
buyursun, eleştirsin.
Çünkü eleştiri korkulacak değil,
çözümün başlangıcıdır.
Bodrum’u konuşmak cesaret ister.
Ama Bodrum için susmak ihanettir.
Ben Bodrum Belediye Başkanı olsam…
Bodrum’u bir ilçe değil, Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü olarak yönetirdim.
Çünkü Bodrum gülüyorsa, Türkiye kazanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.