TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Bodrum Evi Nedir, Ne Değildir?

Kos Hâlâ Aynı… Peki Ya Biz?

Geçtiğimiz günlerde Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci ile sohbet ederken konu, Bodrum’un karşısında yer alan Kos Adası’na geldi. Başkan Mandalinci, “Onlar eski dokuyu koruyor” dediğinde, gözlerinde hem bir hayranlık hem de bir iç çekiş vardı.
Bu söz, aslında bizim için de bir aynaya bakmak gibiydi.

Kos hâlâ 1970’lerin ruhunu taşırken, Bodrum artık kendi belleğini yavaş yavaş kaybediyor.


Bodrum Evi: Sadece Beyaz Duvar Değil, Bir Hayattı

Eskiden Bodrum evi dendi mi herkesin gözünde benzer bir tablo canlanırdı:
Beyaz badanalı taş duvarlar, mavi pencere ve kapılar, begonvillerin sardığı teraslar. Bu evler sadece mimari yapı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimiydi.

Sıcak yaz günlerinde taş duvarlar serinlik verirdi. Dar sokaklarda komşuluk yaşardı. O evlerin içinde sadece eşyalar değil; hatıralar, sesler, sofralar, kahkahalar yaşardı.

Bugünse “modern villa” adı altında yükselen yapılar Bodrum’un ruhundan çok uzak. Beton, cam ve çelikle çevrelenmiş, birbirinin kopyası yapılar. Estetik deseniz yok, yerelliğe saygı deseniz hiç yok.


Peki Bu Gidişat Kaçınılmaz mı?

Hayır, değil. Ama zor.
Bodrum’un nüfusu her geçen yıl artıyor. Kalıcı nüfus 400 bini buldu, yaz aylarında 1 milyonu aşıyor. Bu baskı, yapılaşma adına bazı şeyleri meşru gösteriyor. Ama mimari miras, nüfus artışına kurban edilmemeli.

Bodrum hâlâ korunabilecek birçok yapıya, mahalleye ve dokuya sahip. Yapılması gereken ilk şey bir “Bodrum Evi Envanteri” oluşturmak.
Tescillenmesi gereken evleri belirleyip, aslına uygun restorasyonlarla hayata katmak. Genç mimarları bu konuda teşvik etmek, halkı bilinçlendirmek ve yatırımcıları yönlendirmek gerekiyor.


Kos Koruyorsa Biz Neden Koruyamıyoruz?

Bakın Kos Adası’nda yapılaşma hâlâ geleneksel çizgilerde ilerliyor. Yeni yapılan her ev, eskisinin ruhuna sadık. Çünkü onlar bu değerleri sadece duvar olarak değil, kültürel bir varlık olarak görüyor.

Peki biz neden her boş araziye beton dökmek zorundayız?
Neden “modernlik” adı altında aynılaşmayı seçiyoruz?
Bodrum’un özgünlüğü, kendine has olmasıydı. Şimdi her yer Bodrum gibi görünüyor ama Bodrum, Bodrum gibi değil artık.

Ben Bodrumluyum Kardeşim!

Ben Bodrum’da doğmadım ama Bodrum’da yaşayan, onu seven, onun için kalemiyle mücadele eden bir gazeteciyim.
Eleştirmek kolay, susturmak kolay, göz yummak en kolayı. Ama yazmak, düşünmek, “Durun!” demek kolay değil.
Kimi rahatsız olur, kimi beğenmez, olsun. Meyve veren ağaç taşlanır.
Ben Bodrum’u savunmaya, yazmaya devam edeceğim.

Bodrum’u Betonla Değil, Hafızayla Onarabiliriz

Bodrum evleri yalnızca mimari değil, bir aidiyetti.
Bugün hâlâ onları kurtarma şansımız var. Belki tek tek değil, ama mahalle mahalle. Planlı, programlı, inançlı bir yaklaşımla neden olmasın?

Bodrum’un geçmişi hâlâ toprağın altında ya da bir begonvilin arkasında bekliyor.
Yeter ki gözümüz orada olsun.
Yeter ki kalbimiz hâlâ o beyaz evlerin önünde

Whatsapp Image 2025 07 31 At 19.35.46 (1)

Bu yazı toplam 4 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
TANDOĞAN UYSAL Arşivi

Bir Türkiye Hayalim Var…

01 Aralık 2025 Pazartesi 09:50