TANDOĞAN UYSAL
Türk Turizm Yerlerde Sürünüyor: Bodrum’un Kaderi “Market Turizmi” mi Olacak?
Bir zamanlar Türkiye’nin gözbebeği olan turizm sektörü, ne yazık ki bugün yerlerde sürünüyor. Üstelik bu sadece bir deyim değil, kelimenin tam anlamıyla fiziki bir gerçeklik haline geldi.
Bodrum’un en gözde güzergâhlarından biri olan Paşatarlası sahilinde, artık gelen turistleri restoran ve kafelerde otururken görmek neredeyse imkânsız. Bunun yerine dev yolcu gemilerinden inen kalabalık gruplar, marketlerden içkisini, cipsini, kolasını alıp sahil boyunca yerlere oturuyor, banklara yayılıyor, yediklerini içtiklerini doğayla “paylaşıp” çöplerini de ardında bırakıp gidiyor.
Gazeteci meslektaşım ve arkadaşım Bengüç Özerdem’in sosyal medya paylaşımında çok yerinde bir tespit var: “Market turisti.” Evet, artık Türkiye’nin karşı karşıya olduğu turist profili bu.
Restoranlara Uğramayan, Hizmete Değer Vermeyen Turist Profili
Gelen turist, otel veya restoran aramıyor. Yerel mutfağı tatmak gibi bir derdi yok. Hizmete saygısı, kültürel bir ilgisi de bulunmuyor. Marketten aldığı en ucuz içeceğiyle sahile kurulup, tüm günü o şekilde geçiriyor. Bir nevi “gelip görmüş olmak” için burada. Tüketmek değil, sadece kullanmak için.
Bu profilin ne Bodrum esnafına ne de Türkiye turizmine gerçek bir katkısı var. Üstelik geride bıraktığı çöp ve çevre tahribatı, verdiği zararın ekonomik değerinin de çok ötesinde.
Turizm Bakanlığı Neyi İzliyor?
Bu tabloyu izlerken insan ister istemez şu soruyu soruyor: Turizm Bakanlığı bu manzaradan memnun mu? Cruise gemisi geldi diye sevinenler, bu gemilerden inen turistin cebinden bir Türk lirası bile çıkmadığını göremiyor mu?
Üstelik durum sadece ekonomik değil; aynı zamanda kültürel ve çevresel bir çöküş de yaşanıyor. Çünkü bu tür “market turizmi”, kenti yaşanmaz hale getiriyor. Yerel halk şikâyetçi, esnaf çaresiz, belediyeler yetersiz kalıyor.
Market Rafı Turizmi: Bodrum’un Kimliği Mi Olacak?
Bodrum gibi bir kentin uluslararası düzeyde marka değerinin bu kadar hızla erimesi, sadece turiste değil, bu süreci yöneten tüm mekanizmalara bir eleştiri getirmeyi zorunlu kılıyor. Bodrum pizzası, Bodrum mezesi, Bodrum kahvesi diye dünyaya tanıtılan değerlerin yerine artık plastik torbalar, kolalar ve ucuz alkol şişeleri manzaraya hâkim.
Bu mudur bizim turizm vizyonumuz? Türkiye, Akdeniz çanağında İspanya’nın, İtalya’nın, Yunanistan’ın gerisinde kalmayı bu kadar kolay mı kabullenecek?
Bodrum Esnafına Allah Sabır Versin
Ne diyelim?
Bodrum’un kıymetini bilen, yatırım yapan, yıllardır alın teriyle işletmesini ayakta tutmaya çalışan esnafa Allah sabır versin.
Bereket versin.
Ve umarız ki yöneticilerimiz bir gün uyanır da, gerçek turizmin market raflarında değil, insan kalitesinde yattığını fark eder.




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.