Muğla Büyükşehir ile bakanlıklar mahkemede karşı karşıya… Kamu yararını koruması gereken kurumlar sermaye uğruna birbirine düştü. Vatandaş peki kime güvenecek?

Gazeteci Mustafa Gündoğ’un ortaya attığı iddialar işte bu başlığı hak ettiriyor. Bodrum’da ses getiren yazılarıyla dikkat çeken Gündoğ’un yazılarını önemle takip ederim. Bu son yazısı da onlardan biri oldu. Ancak ben onun tespitlerinden yola çıkarak başka bir boyuta bakmak istiyorum. Çünkü kamu görevi yapan kurumlar burada gerçekten futboldaki tabirle ofsayt’a düşmüş durumdalar.

Mahkeme “Dur” Dedi, İnşaat Sürüyor

Muğla 1. İdare Mahkemesi, Bodrum Kızılağaç’taki Kalyon Holding projesinde yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bilirkişi raporları çok net: sit bütünlüğü bozuldu, kıyı kanununa aykırı düzenleme yapıldı, yangın riski görmezden gelindi, kamu yararı yerine özel mülkiyet öne çıkarıldı.

Böyle ağır tespitlerin ardından beklenti neydi? Devletin tüm kurumlarının tek ses olup kamu yararını savunması. Ama sahada öyle bir tablo var ki, adeta aynı takımın oyuncuları birbirine ofsayt pası atıyor.

Kamu Malı Devletindir

Davayı açan Muğla Büyükşehir Belediyesi…

Davalılar ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı.

Yani vatandaşın “benim hakkımı kim savunacak?” diye güvenmesi gereken kurumlar, birbirlerine karşı safta yer alıyor. Biri frene basıyor, diğeri gaza… Ve sonuçta kamu malı ortada kalıyor.

Devletin Vicdanı Nerede?

Benim anlayışıma göre kamu malı, devlet malıdır. Onu koruyacak ve sahiplenecek tek merci de devlettir. Eğer devletin kurumları aynı çizgide buluşamıyorsa, aksine birbirlerini ofsayta düşürüyorsa, vatandaş sırtını nereye yaslayacak?

Bugün Bodrum’daki bu dava, yalnızca bir şantiyenin hikâyesi değil; devlet ile vatandaş arasındaki güven bağının test edildiği bir turnusol kâğıdıdır.

Çünkü mesele artık sadece imar değil; devletin vicdanının hangi tarafta olduğudur. Ve ben, bir vatandaş olarak şoka giriyorum.