Santorini Volkanı: Bodrum ve Ege Kıyıları İçin Büyük Risk

Uzmanlar, Ege Denizi’nde artan sismik hareketlilik ve özellikle Santorini adasındaki volkanın olası bir patlamasının, Türkiye’nin batı kıyıları için ciddi tehdit oluşturabileceği konusunda uyarıyor. Bodrum, bu riskin en yakın hissedileceği bölgelerden biri. Ancak, yerel yönetimlerin bu tür afet senaryolarına ne kadar hazır olduğu büyük bir soru işareti.

Muğla Kıyılarında Tsunamiye Karşı Hangi Önlemler Alındı?

Ege’de meydana gelebilecek büyük çaplı bir deprem sonrası tsunami oluşma ihtimali yüksek. Peki, Bodrum ve Muğla kıyılarında bu riske karşı hangi önlemler alındı? AFAD’ın erken uyarı sistemleri ve tahliye planları mevcut olsa da, sahil kentlerinde bu planların uygulanabilirliği yeterince test edildi mi? Vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesi için hangi adımlar atıldı?

Tsunami Tehdidinde En Riskli Yerleşim Yerleri Hangileri?

Uzmanlara göre, Ege’de tsunami tehdidi altında bulunan yerleşim yerleri özellikle Güney Ege kıyılarında yoğunlaşıyor. Jeoloji Yüksek Mühendisi Eşref Atabey’in analizlerine göre, Girit Adası’nın kuzeydoğusu ile Türkiye’nin Güney Ege sahilleri, yüksek tsunami riski taşıyan bölgeler arasında yer alıyor. Özellikle Dalaman, Ortaca ve Fethiye sahilleri çok yüksek risk altındayken, Marmaris, Datça, Bodrum ve Didim de orta düzeyde tsunami tehdidi taşıyor.

Tarihsel veriler de bu tehlikeyi destekliyor. 1956 yılında Santorini Adası yakınlarında meydana gelen 7.3 ve 7.4 büyüklüğündeki depremler sonrası, Türkiye kıyılarına tsunami dalgaları ulaşmıştı. Bu nedenle Muğla ve Bodrum kıyıları, Santorini Adası’na yakınlıkları nedeniyle özellikle risk altında bulunuyor.

Uzmanların Çağrısı: Önlemler Artırılmalı!

Jeoloji uzmanları ve afet yönetim uzmanları, hem merkezi hükümeti hem de yerel belediyeleri daha fazla tedbir almaya çağırıyor. Erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, halkın eğitilmesi ve kıyı bölgelerinde tahliye yollarının belirlenmesi, en acil önlemler arasında gösteriliyor.

Felaket Kapıyı Çalmadan Önlem Alınmalı

Ege sahillerinde deprem fırtınaları ve tsunami riski artık göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Özellikle Güney Ege kıyılarındaki yerleşim yerleri, artan sismik aktiviteler ve tarihsel veriler ışığında tsunami tehdidi altında. Yerel yönetimler ve merkezi hükümetin, bu riskleri minimize edecek ciddi adımları bir an önce hayata geçirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir felaketin faturası çok ağır olabilir.