Tandoğan Uysal
Muski’ye göre “Su Sıkıntısı Yokmuş!”
MUSKİ açıklama yaptı:
“Bodrum’a su temininde sıkıntı yok.”
Ne güzel!
Ama insanın aklına şu geliyor:
Eğer gerçekten sıkıntı yoksa, neden bu kadar uzun bir açıklamaya ihtiyaç duydunuz?
Barajlar alarm veriyor, MUSKİ “her şey yolunda” diyor
Bodrum’un iki ana su kaynağı var: Geyik Barajı ve Mumcular Barajı.
Mumcular’dan su temini aylar önce durmuş, Geyik Barajı’nda ise su miktarı bir buçuk milyon metreküpe düşmüş.
Yani baraj neredeyse dibe vurmuş.
Ama MUSKİ hâlâ, klasik bürokratik bir rahatlıkla, “sorun yok” diyor.
Oysa açıklamanın satır araları başka bir tablo çiziyor:
Barajlardan gelen su azalmış, sistem yeraltı sularına ve acil kaynaklara dayanır hale gelmiş.
Bu tabloya “sıkıntı yok” demek, gerçeği makyajlamaktır.
“Bodrum’un 10 günlük suyu kaldı” diyenlere ‘spekülatör’ muamelesi
Açıklamada bir de şu cümle var:
“Bodrum’un 10 günlük suyu kaldı gibi açıklamalar spekülasyondur.”
Peki, hangi veriye göre spekülasyon?
Baraj doluluk oranları ortada, DSİ’nin kendi ölçümleri bile kritik seviyeleri gösteriyor.
Bunu dile getirenleri “spekülatör” ilan etmek, suyun azalmasını değil, gerçeği konuşmayı cezalandırmaktır.
“Sular kirli değil” açıklaması
MUSKİ ayrıca “sular kirli değil” diyor ve uzun uzun arıtma süreçlerinden bahsediyor.
İyi de, kimse arıtma tesisine itiraz etmiyor.
Sorun, su kaynağının kendisinin kirlenme riskiyle karşı karşıya olması.
Barajlardaki su seviyesi bu kadar düşerse, dip çamuru ve mikroorganizma yoğunluğu artar.
Ozonlama da, koagülasyon da, filtre de bir yere kadar çözüm olur.
Bu, “yangın çıktı ama merak etmeyin, itfaiye hortumu sağlam” demeye benziyor.
Desalinasyon masalı
Açıklamanın sonunda bir de Turgutreis Desalinasyon Tesisi müjdesi verilmiş.
İhale aşamasında deniyor.
İhale aşaması…
Yani ortada henüz bir tesis yok.
Bodrum bugün suyunu yeraltından pompalarken, “denizden su üretmek” hâlâ kâğıt üstünde bir plan.
Yıllardır “alternatif kaynaklar geliştiriyoruz” deniyor ama sonuç ortada:
Barajlar kuruyor, MUSKİ hâlâ açıklama yapıyor.
Su yok ama rehavet çok
Bodrum’un su sorunu artık teknik değil, yönetimsel bir krizdir.
Sorunu görmek istemeyen bir yönetim anlayışıyla, geleceği planlamak mümkün değildir.
Su kıtlığı kapıdayken, hâlâ “sıkıntı yok” cümlesinin arkasına sığınmak, halkı oyalamaktan başka bir şey değildir.
Bugün Bodrum’da musluklardan su akıyor olabilir,
ama bu, yarın da akacağı anlamına gelmiyor.
Bodrum’un suyu gerçekten bitmedi belki…
Ama açıklamalara bakılırsa,
gerçeklerle yüzleşme cesareti çoktan tükenmiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.