Muğla Büyükşehir Belediyesi: Kamu Malı, “Ortak Hizmet” Maskesiyle Paylaştırılmış

Sayıştay raporunda en çarpıcı bulgulardan biri, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetindeki taşınmazların “ortak hizmet projesi” adı altında dernek ve federasyonlara tahsis edilmesi.

Oysa mevzuat açık: Belediyeler yalnızca kamu kurumlarıyla ortak proje yürütebilir; özel tüzel kişilere tahsis yapamaz.

Ayrıca, fiilen faaliyet göstermeyen “daire başkanlıkları” oluşturulmuş, kadrosu ve bütçesi olmayan birimlere atamalar yapılmış.

Sayıştay’ın ifadesiyle:

“Hizmet gereği olmayan kadrolar ihdas edilmiştir.”

Yani halkın malı, hizmet kılıfı altında özel yapılara peşkeş çekilmiş; kamu yönetimi, hesap verilebilirlikten uzaklaşmıştır.

Bodrum Belediyesi: Bütçe Şaştı, Mevzuat Rafa Kaldırıldı

Sayıştay’ın Bodrum Belediyesi denetiminde ortaya koyduğu tablo da iç açıcı değil.

Belediye, 2024 yılı için 3 milyar 83 milyon TL gider bütçesi planlamış; ancak personel giderlerinde 349 milyon TL’lik ödenek, 548 milyon TL’ye çıkmış.

Faiz giderleri ise 40 milyon TL olarak planlanmışken, 79 milyon TL seviyesinde gerçekleşmiş.

Yani Bodrum Belediyesi, hem personel hem faiz harcamalarında bütçesini ikiye katlamış.

Sermaye yatırımlarında ise gerçekleşme oranı yalnızca %48,85.

Sayıştay, yalnız mali değil, etik ve yönetsel uygunsuzluklar da tespit etti:

• Belediye başkanının izinli olduğu dönemde resmi araç ve seyahat giderlerinin kamu bütçesinden karşılandığı,

• Başkanın kişisel sosyal medya hesaplarındaki sponsorlu içeriklerin belediye bütçesinden ödendiği,

• “Üst yönetim danışmanlık” adı altında yapılan ödemelerin karşılığında hiçbir iş yapılmadığı,

• Gerçekleşmeyen etkinlikler için bile teknik hizmet bedeli ödendiği belirlendi.

Ayrıca imar planına aykırı yapılaşmalara izin verildiği, turizm imarlı alanlarda ruhsat alınarak konut yapıldığı tespit edildi.

Sayıştay, iç kontrol sisteminin yetersizliğini vurgulayarak, Bodrum Belediyesi’ni “mali disiplinini yitirmiş” kurumlar arasına koydu.

Marmaris Belediyesi: Kaçak Yapının Başını Belediye Çekmiş!

Kaçak yapı denince akla ilk gelen yerlerden biri Marmaris’ti.

Ancak Sayıştay raporu, durumu trajikomik hale getirdi:

Belediyenin kendi hizmet binasındaki meclis salonu bile ruhsatsız çıktı.

Evet, yanlış duymadınız.

İmar kurallarını denetlemesi gereken kurum, kendi binasında kanunu ihlal etmiş.

Hizmet binasının çatısına “ek imalatlar” adı altında yapılan meclis salonunun yapı ruhsatı ve kullanım izni bulunmuyor.

Üstelik sadece bu değil:

Güvenlik soruşturması yapılmadan işe alınan personeller,

Zabıta kadrosu olmayan işçilerin “zabıta” olarak görevlendirilmesi,

Hurdaya ayrılan araçların kayıplara karışması,

2962 ruhsatsız işyeri,

1853 yıkım kararının uygulanmaması…

Sayıştay, Marmaris Belediyesi’nde 36 ayrı usulsüzlük tespit etti.

Raporların Ortak Mesajı: Kamu Disiplini Çökmüş

Üç belediyede de tablo aynı:

Bütçe disiplini yok, denetim yok, kamu etiği yok.

Sayıştay raporları açıkça gösteriyor ki, yerel yönetimlerin önemli bir kısmı “ben yaptım oldu” mantığıyla yönetiliyor.

Raporların son satırlarında geçen şu cümle aslında her şeyi özetliyor:

“Kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve mevzuata uygun biçimde kullanılması gerekmektedir.

Ancak görünen o ki, bu ilke artık yalnızca Sayıştay raporlarının dipnotlarında kalıyor.

Muğla’da Belediyecilik Değil, Keyfiyet Düzeni Kurulmuş

Muğla, Türkiye’nin kültürel ve doğal miras açısından en kıymetli coğrafyalarından biri.

Fakat bu mirasın üzerinde yükselmesi gereken belediyecilik anlayışı, yerini kuralsızlık ve keyfiyet düzenine bırakmış durumda.

Kamu kaynaklarıyla şahsi sosyal medya hesaplarının finanse edildiği, meclis salonlarının ruhsatsız inşa edildiği, yıkım kararlarının uygulanmadığı bir yönetim anlayışına artık tahammül kalmadı.

Bu tablo sadece bir denetim sorunu değil; kamu vicdanının yaralanmasıdır.

Artık söz Sayıştay’da değil, kamuoyunda ve yargıdadır.

Çünkü Muğla’da yaşananlar, sadece mali değil, ahlaki bir iflasın da resmidir.