Nurhan Keleş
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, DİJİTAL KAMU ALTYAPISI AĞLARIYLA, İNSANLIĞA DİJİTAL KİMLİK VE DİJİTAL KÖLELİK UYGULAMASI (1)
İnsanlık vahşetini, Filistin Gazze’de durdurmayı başaramayan Birleşmiş Milletler BM ne hikmetse Dijital kimlik ve Dijital kamu altyapısı ağları projesini, küresel ölçekteki vakıfların desteği uygulamasıyla ve bir yandan baskıyla ülkelere Dijital köleliğe adım adım başarıyla hızla uygulayarak gitmektedir.
Seküler yapının, Kapitalizm ile insanlığa bize dayattığı parçalı toplumsal yapı temelinde, yani çok sayıda partiler, bölündükçe bölünen birçok sivil toplum STK lar ile insanlar her alanda parçalanarak etkisizleştirildi.
Gündelik sorun ve sıkıntılar ile baskı altına alınan parçalanmış toplumlar ve aileler ortada, bireysel özgürlük adı altında sınırsız hız, haz, ayartı ekseninde, her alanda bağımlı hale getirilmiş insanlar, perişan duruma getirilmiştir.
Küresel örgütlü vakıfların destekleri ile cinsiyetsiz bireyler derken, internet sosyal ağlar, görsel medya, tv ve dizilerin etkisi ile insanlık artık etkisiz hale getirilerek, yozlaşmada dibe vurmuştur.
İnsanlık Seküler yapının dayattığı Kapitalist sistem ile bizleri her alanda sorun ve sıkıntı yumağı içinde bırakmıştır. Bizlere dayatılan tehlikeli konuları fark edemeden, göremeden, anlayamadan kendi ürettiği ve acımasızca dayattığı, Dijital yapıyı sonuna kadar insanlığı bitirmek ve modern köle yapmak için uygulamaktadır.
Daha önceki yazılımlarda özellikle Blockchain Dijital ağların, insanlık üzerine kontrolde defaten uyarıcı yazılar yazmama rağmen, gözümüzün önünde gelişmelere bakıldığında BM ve küresel ölçekteki vakıflar adım adım kendi insanlığı kontrol edecekleri, Dijital ağlar altyapılarını hızla uygulamalarla geçmektedirler.
Özellikle yakın tarihte Birleşmiş Milletler BM ve küresel ölçekteki vakıfların ortaklığında “Dijital Kamu Altyapısı” DPI kampanyası adı altında, 50 ülkede anlaşma sağlanarak uygulamaya gidilmiştir.
Bu uygulamada Dijital kimlik, Dijital ödemeler ve veri paylaşımı uygulamalarını hızlandırmayı amaçlayan 50 de 5 projesi etkinlik düzenlenmiştir. 5 etkin ülkenin desteği ile 50 ülkede uygulayacakları altyapıya geçmişlerdir.
Birleşmiş Milletler ve küresel ölçekteki vakıflar, 2030 yılına kadar The Great Reset temelinde, küresel sıfırlama sonrası Dünya’da yeniden dizayn edilecek olan, yeni toplumsal yapı içerisinde, bireysel katılımlarında Dijital kimlik zorunlu olması planlanmıştır.
Birleşmiş Milletler ve küresel ölçekli vakıfların ana sponsor olduğu, Dijital Kamu Altyapısı ağları oluşturmayı içeren küresel ölçekte planları mevcuttur. özellikle bunun sosyal kredi sistemi ile desteklemektedirler. Şu an zaten Çin’de sosyal kredi uygulamaları aktif test edilerek deneyerek zaten uygulanmıştır.
Dijital Kamu Altyapısı ağları ile hedefledikleri;
Sosyal Vatandaşlık Sistemi, Dijital kimlikler, nakitsiz toplum, aşı pasaportları ve merkez bankası dijital para birimleri, özellikle dünya ekonomik forumda The Great Reset ile başladı ve özellikle konu açıkça dile getirilmiştir. Birleşmiş Milletler ve küresel ölçekteki vakıflar tarafından da önemle her alanda desteklenmektedir.
Daha önceki yazılarımda defaten uyardım Dijital Kölelik konusunda, adım adım gelmektedir. Tarih olarak 2030 yılı konunun artık geri dönülemez zirvesidir. Bu Dijital kölelik sistemini savunan Birleşmiş Milletler ve küresel ölçekteki vakıflar amacı zaten tamamen insanlığı her alanda kontrol etmektir. Özellikle Blockchain ağları teknolojisi temelinde yaşama 2008 yılından itibaren hızla geçirmişlerdir.
Her insana bir Dijital kimlik verilecek, Birleşmiş Milletlerin ilk etapta 50 ülkeye dayattığı Dijital Kamu Altyapısı ağları ile büyük sıfırlama sonrasında, yeni Dijital kölelik yapısını Dünya’ya güçleri ile dayatmışlardır.
Birleşmiş Milletler ile sözleşmeyi imzalayan ülkeler arasında, özellikle bireylerin;
Nereye ve nasıl seyahat edebileceklerini, neleri tüketebileceklerini, ne yiyebileceklerini vatandaşlık puanına göre programlanabilir nakit ile dijital olan parayı hak ederlerse, nasıl ve ne şekilde kullanabileceklerini belirtiyorlar. Yapmaya çalıştıkları ülkelere Dijital para üzerinden kölelik uygulamasından başka bir şey değildir.
Özellikle yine Birleşmiş Milletler önderliğinde, çevre, iklim ve doğaya yapılan felaketleri bahane ederek, çevre iklim krizi baskısı adı altında, insanlığın yaşam alanları özellikle kısıtlanmaya çalışılmaktadır.
Bunu da özellikle Karbon Ayakizi olarak belirleyip, bireylerin yaşam alanlarında birçok alanda kısıtlamalara getireceklerdir ve uygulayacaklardır. Yapmaya çalıştıkları zaten Dijital kölelik değil mi?
Birleşmiş Milletler ve küresel ölçekteki vakıflar, 2030 yılına kadar, Birleşmiş Milletlere üye devletlerin tüm vatandaşlarına gelecekte yakın tarihte Dijital kimlik vererek küresel ölçekte yaşama geçirmeye çalışmaktadırlar.
Merkeziyetsiz yapılar, mülkiyetsiz yaşam, cinsiyetsiz birey, her şeyin kiralandığı tamamen şirketlerin kontrol ettiği bir Kanton Akıllı Şehir Devletlerini planlamaktadırlar. Yapmaya çalıştıkları Dijital kölelik değil mi?
Özellikle Birleşmiş Milletler ve küresel ölçekteki vakıflar gerçek niyetlerini projelerini anlaşma sağladığı şu anki Devletlerin hükümetlerine açıkça faaliyetlerini insanlık aleyhinde olduğu bilindiği ve görüldüğü halde baskılarla uygulayarak zaten yapmaktadırlar.
Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah
NurHan Keleş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.