Türk Dünyasının saygı ile andığı, Kırımlı büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’yı "Dilde, fikirde, işte birlik" diyerek Türk Dünyası birlik ve beraberliği için mücadele etmiştir. Bu mücadelesinde en önemli faktörü elbette geniş coğrafyaya yayılmış Türk dilidir.

UNESCO tarafından 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü kabul edilmesi, Türk Milletinin kadim köklü mazisinde, gelecek istikbale yönelen, Büyük Türk milletinin, müşterek hafızasını, irfanını ve tarihsel yürüyüşünü idrak etmeye köklü olarak imkân sunmuştur. Türk Dünyasının birlik ve beraberliğinde artık müstesna bir günüdür.

İslam’ın sancaktarlığını yapan Türk Milleti, Türkiye liderliğinde “Dilde, fikirde, İşte birlik” düşüncesi ile hareket eden tüm Dünya Türkleri, azim ve kararlılıkla bugüne kadar mücadele ederek, Türk Devletleri Teşkilatını (TDT) kurmuşlardır. Adriyatik’ten Çin seddi’ne kadar uzanan Türkçe konuşan Büyük Türk Milleti artık Dünya siyaset sahnesine etkin bir şekilde jeopolitik bir güç olarak girmiştir.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), son yıllarda bölgesel bir iş birliği platformu olmaktan çıkıp, küresel siyasetin dengelerini etkileme potansiyeline sahip stratejik bir aktöre dönüşmüştür. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'ın tam üye; Macaristan, Türkmenistan ve KKTC'nin gözlemci olduğu bu yapı, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan geniş bir coğrafyada yeni bir güç merkezi inşa etmektedir.

Enerji güvenliği ve Orta Koridor ticari yolun stratejik önemi, TDT’nin Dünya siyasetine en somut etkisi enerji ve lojistik alanında hissedilmektedir. Rusya ve Ukrayna savaşı sonrası Batı'nın enerji arz güvenliği arayışı, Hazar havzasındaki kaynakları doğrudan Avrupa'ya taşıyan Türk devletlerini vazgeçilmez kılmıştır.

Enerji merkezi, Azerbaycan ve Türkmenistan gazının, Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması TANAP ve TAP projeleri ile AB'nin enerji çeşitliliği stratejisinin temel taşıdır. Dünya siyasetinde enerji hatların güvenliği ve yolları, jeopolitik olarak çok önemlidir.

Orta koridor, Çin'den Avrupa'ya uzanan ticaret yolları arasında, Orta koridor Trans Hazar, Doğu Batı ticaret ve taşıma koridoru, Kuzey koridoruna, Rusya hattına göre daha güvenli ve hızlı bir alternatif sunmaktadır. Bu durum, TDT'yi küresel ticaretin kilit kontrolörü konumuna getirmektedir.

Jeopolitik denge ve stratejik özerklik TDT, üye ülkelerin büyük güçler Rusya, Çin ve ABD karşısında daha derinlikte stratejik özerklik kazanmasını her alanda sağlamaktadır. Çok kutuplu Dünya’da, TDT üye ülkelerin tek bir güce bağımlı kalmasını önleyerek, daha kolektif bir pazarlık gücü oluşturmaktadır.

Güvenlik iş birliği, özellikle Karabağ zaferi sonrası, TDT askeri alandaki iş birliği ve savunma sanayi ortaklıkları, İha, Siha ve askeri teknolojileri gibi, bölgedeki askeri güvenlik mimarisini yeniden şekillendirmiştir.

Kimlik siyaseti ve yumuşak güç, TDT, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve dilsel bir birliktelik üzerine kuruludur. Bu durum, teşkilatın Yumuşak güç kapasitesini her alanda artırmaktadır. Ortak alfabe ve tarih, ortak bir kültürel zemin oluşturma çabaları, bölge halkları arasında entegrasyonu her alanda hızlandırmakta ve dış müdahalelere karşı kültürel bir kalkan oluşturmaktadır.

İnsani diplomasi, Türkiye’nin liderliğindeki yardım faaliyetleri ve eğitim programları, TDT’nin küresel ölçekte bir barış ve istikrar merkezi olarak algılanmasını, Dünya ölçeğinde İnsanlığın değerine her alanda barışa sahip çıkması ile önemle istikrar sağlamaktadır.

Gelecekte, TDT’nin Dünya siyasetindeki etkisi, kurumsallaşma hızına ve üye ülkeler arasındaki ekonomik entegrasyonun, ortak yatırım fonları, gümrük birliği adımları, derinliğine bağlı olacaktır.

Eğer Türk Devletleri Teşkilatı TDT, 2040 Vizyon Belgesindeki hedeflerini gerçekleştirebilirse, 21. yüzyılın "Türk Yüzyılı" olarak anılması kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Ortak dil Türkçe’nin etkisi ile kültürel ve ekonomi işbirliklerin artması ile Türk Devletleri önümüzdeki yakın gelecekte, Ortak para birimi ile birleşmeye ayrıca gideceklerdir.

Türk Devletleri Teşkilatı TDT, Doğu ile Batı arasında sadece bir köprü değil, kendi başına bir çekim merkezi haline gelmektedir. Küresel siyaset, artık bu yeni bloğun tercihlerini ve potansiyelini hesaba katmadan hareket edemeyecektir. Yeraltı ve yerüstü kaynakları ile etkin bir noktaya gelmiştir. Küresel siyasette artık yükselen aktör, jeopolitik bir güçtür.

Sevgi, Muhabbet ve dua ile kalın İnşallah