Faizli liberal Kapitalist sistem, nasıl bir sistemdir ki, insanları ısrar ile yanlışta kalmaları zorla sağlanarak, yalanlar temelinde dayatılarak, İnsanları her alanda, yozlaşma içinde bırakmaktadır.
Onca yapılan yalanlar ve haksızlıklar karşısında, yaşama yanlışlıklarla, ısrarla devam etmek, bizlerin gerçeği gördüğümüz ve bildiğimiz halde, anlaşılır bir durum değildir.
Yıllarca bizlere, okullarda, üniversitelerde yalan tarih anlatıldı, yalan bilim anlatıldı, yalan sömürü ekonomi yapısı anlatıldı, yalan eğitimle, sisteme sadece sorgulamayan eleman yetiştirdiler, yalanlarına halen anlatmaya devam etmektedir.
Yalanlar üzerine, gerçek Adalet ve Liyakat elbette kurulamaz.
Yalanlar ile kardeşi kardeşe bile düşman ettiler. Yalanlar ile toplumu sağ, sol, açık, kapalı, inançlı, inançsız v.b. birçok ayırıcı ifadeler ile yıllarca bizleri böldüler. Yıllarca bize kendi sömürü sistemleri ile yozlaştırdılar.
Okullarda ve üniversitelerde, gerçekleri neden dile getirmiyorlar. Yalanlar ile bizleri sömürmeye yine devam etmektedirler. Ama bu yalanları görenler, bilenler, duyanların sessiz, tepkisiz ve duyarsız kalarak, sistemin istediğini yine yapmalarını, onlara izin vermelerini, anlamak mümkün değil. Onların yalanlarına ortak olmaktadırlar.
Yalanlar ile kendilerine sağladıkları güçle, elit ve zenginler, kendilerine sağladığı bu acımasız yalan ve haksız uygulamalar, Adaletsiz ve liyakatsız uygulamalardır. Elbet bu yalanlar ve haksızlıklar, kendilerine bir bumerang gibi bir gün ters dönecektir.
Haksızlıkları yapan kişiler, kim olursa olsun, şunu çok iyi bilmelidir ki, Allah’ın (c.c) İlahi adaleti, er yada geç, mutlaka kendilerine, bir şekilde gelecektir.
Türk Milleti olarak, ceddimizin ve şehitlerimizin bize emaneti, Türkiye Vatanımızı, şerefli Hilal ve Yıldızımızı, Al Bayrağımızı, her daim, her yerde bizler korumak ve yüceltmek derdinde olmalıyız.
Türkiye Vatanımız, liberal kapitalist faiz yiyenlere, onların yalanlarına, onlara menfaat sağlasın, bizleri sömürsün, menfaat ve çıkar sağlasın diye kurulmadı. Dünyadaki büyük siyasi değişimlerle, sömürü sistemlerin çökmeye başladığı bir dönemde, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
İnsanlar ve ülkeler, bugüne kadar kendilerine yapılan, vahşi ve acımasız sömürüye karşı, artık daha duyarlı ve bilinçli hale gelmiştir.
Eskiden Müslümanlar, liberal Kapitalist sistem karşısında, Adil Bir Sistem yok ki, biz ne yapalım, bahanesine sığınarak, mevcut sistemde, kalmaya ısrarla devam ederlerdi. Artık bahane üretecek, kaçacak bir yeriniz kalmadı.
Adil Bir Ekonomi Sistemi elbette vardır. Vakıf Medeniyetimizi, Ahilik değerlerimizi, tekrar ihya edip, bizleri her alanda ayağa kaldıracak, mikro temelde Vakıf Sistemi mevcuttur. “Vakıf İş Kümesi” akademik eserim ortadadır.
Faizli liberal Kapitalist sistemde, halen kalmaya devam eden, İnsanlığa yaptığı vahşeti, acı dolu büyük tahribatları, görmezden gelen, ses çıkarmayan, yetkili ve sorumlu kişiler başta olmak üzere, her kim olursa olsun, İnsanlığın yaşadığı ağıt ve acılardan sorumludur.
Her geçen günler için büyük vebal altındalar, bildikleri ve gördükleri halde, insanları bu sömürü karşısında, uyarmadıkları için büyük vebal altındalar. Artık öyle bir noktaya geldik ki, bahane üretemezsiniz, Adil Bir Ekonomi Sistemini, uygulamaya biran önce mutlaka acilen geçmeliyiz.
Özellikle liberal Kapitalist sistemde kalmaya, ısrarla bilerek ya da bilmeyerek, devam eden esnaf, tüccar ve İşadamları da, bu sorumlulukta, büyük vebal altındalar. Bir an önce uygulamaya geçilmezse, bu vebalden de asla kurtulamayacaklar.
Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah
“Dünyadaki tüm sömürü sistemlerin çökmeye başladığı bir zamanda, mazluma ve insanlığa sahip çıkan, Türkiye, elbet bir gün, kendi kadim özünden çıkan, Ahilik değerini, Vakıf Sistemini, daha Adil Bir Ekonomi Sistemini, Allah’ın (c.c) izniyle, tüm zorluklara rağmen, Türk Milletin sarsılmaz iradesiyle, elbette kuracak güçtedir.”
NurHan Keleş