İNSANLIK YENİ DİJİTAL KAPİTALİZME ZORLANIYOR

Seküler düşüncenin bir ürünü olan maddeci ve faiz temelli kapitalizm, emperyalist gaspı temel alarak yıllarca acımasız bir sömürü yapısı kurmuş, Dünyadaki kaynakların üzerine çökmüş ve insanlık vahşetini acımasızca yaşatmıştır.

Günümüzde dillerinden düşürmedikleri evrensel insan hakları, barış, özgürlük, doğruluk gibi pozitif kavramları kendilerine kibarca kamufle edenler, 20. yüzyılda bu kavramların altında en büyük kötülüğü gizleyerek, yalanlarla insanlığa birçok vahşice eylemi acımasızca uygulayıp yaşatmışlardır.

Güç merkezleri, iyilik kavramlarının altında, her türlü hileyi, kötülüğü ve acımasız vahşi sömürüyü bugüne kadar zorla uygulamışlardır.

İnsanlığa şirin gözükerek, kendi kurdukları vahşi kapitalizm adı altında insanlığı her yönüyle aldatmışlardır. Kendi kurdukları sömürü temelli faiz sisteminin yanı sıra, tüm kurumları bile yalanlar ve kötülükler üzerine inşa ederek, insanlığın gerçekleri her zaman çarpıtılmış, yalan bir yapı üzerine bir yaşam kurmasına neden olmuşlardır

"Demokrasi" kavramı adı altında, halkları kutuplaştırarak bölmek için elinden gelen her türlü çalışmayı aldatma ve manipülasyonla yapmışlardır. Sözde halkın yönetimde söz sahibi olduğu yalanıyla, başta siyasi partiler olmak üzere, sivil toplum örgütlerini ve işletmeleri kendi menfaatleri temelinde şekillendirerek, toplumları her alanda "Böl, Parçala, Yönet" ilkesiyle yapılandırıp yönetmişlerdir.

"Böl, Parçala, Yönet" ilkesi temelinde, 20. yüzyılda kendi sistemleri olan kapitalizm ile her alanda insanlığı vahşice sömürerek, hile ve aldatmalarla onlara acımasızlığı yaşatmışlardır.

İnsanlığın yaşadığı bu acı ve vahşet sonrası, 21. yüzyıla girdiğimiz bu dönemde, bu acımasız sistemin artık ayakta kalma şansı kalmamıştır. İnsanlık vicdanı ve dünya halkları, kendilerine yıllarca yalanlar temelinde uygulanan sahte ve aldatmacalı kapitalist sistemi, acı tecrübeleri sonrasında artık reddetmektedir.

Tam da 21. yüzyıla girilen bu dönemde, eski kapitalist sistemi, tüm yapıları ve kurumları ile yıkarak, yine kendi sömürü düzenlerini devam ettirebilecekleri yeni bir biçimi oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bu yeni sistem, "Dijital Kapitalizm" adıyla, tüm insanlığı kontrol etme hedefiyle, her zamanki gibi şirin isimler altında yeniden kurulmaktadır.

İnsanlık, kapitalist güç sahiplerinin Gazze’de yaptıkları vahşeti görerek yaşadı. İnsanlığa yapılan bu acımasız eylemlerin ardından, bir daha bu acıları yaşamak istememektedir. Bu nedenle, 20. yüzyılda inşa edilen kapitalizme karşı güçlü bir duyarlılık doğmuştur.

Güç merkezleri, otoriter, dayatmacı ve sömürücü 20. yüzyıl kapitalist sistemini, kurumları ve güvensiz ülke yöneticileriyle birlikte, merkezi yapılar aracılığıyla bilinçli olarak yıkma dönemine girişmişlerdir.

Günümüzdeki ülke yöneticilerinin ve idarecilerinin, çıkar ağı içinde Gazze’de yapılan insanlık vahşetine karşı duyarsız ve sessiz kalmaları, bu yapılanları görmezden gelmeleri; dünya insanlık vicdanını ve dünya halklarının kendi ülke yöneticilerine ve kurumlarına olan güvenini çok derinden sarsmıştır. Bu güvensizliğin sonucu olarak, merkezi yapıları yıkacaklardır.

Güç merkezleri artık biliyor, Dünya halkları her alanda tepki gösteriyor. 20. yüzyıl kapitalizm yapısının kurumlarına olan güven zedelendiği için, eski merkezi yapılar özellikle güç merkezleri tarafından kendileri yıkmaktadır.

21. yüzyıla girdiğimiz bu dönemde, güç merkezleri, "Dijital Kapitalizm" temelinde, Dijital para, Blockchain ve Yapay zekâ teknolojilerini kullanarak, yeni bir sömürü biçimi olan yeni "Dijital Kölelik" yapılanmasının altyapılarını 2030 yılına kadar kurmayı hedeflemektedir.

Yeni Dijital Kapitalizm ile birlikte, insanlığı 21. yüzyılda "Dijital Kölelik" ve yapay zekâ uygulamalarıyla yeniden sömürmek istiyorlar.

Dünya insanlığına, basın yayın yoluyla, 20. yüzyıl yapılarının, merkezi kurumların işlevini yitirdiğini, 20. yüzyıl düşünce kalıplarının ve işlemlerinin öneminin kalmadığını dile getirmektedirler. Bu şekilde kendilerine haklılık gerekçesi üreten güç merkezleri, şirin isim ve kavramların adı altına sığınarak, "Dijital Kölelik" yapılarını yeni "Dijital Kapitalizm" aracılığıyla ayrıca kurmaya devam etmektedirler. İnsanlığa zorla dayatmaktadırlar.

Bizler, insanlığın yararına olacak, yaşamı kolaylaştıracak ve insanlığı her alanda yüceltecek her türlü teknolojik gelişmeyi ve yapay zekâ uygulamalarını elbette destekleriz. 21.yüyılda her alanda daha da güçlü olmak zorundayız.

İnsanlığın yaratılış fıtratına uygunsa ve insanlığın faydasına olacaksa, yeni yapay zekâ ve dijital yazılım uygulamalarını, başta Dijital para ve Dijital uygulamalar olmak üzere, elbette her daim yararımıza ve faydamıza ise her alanda destekleriz.

Bizler, teknolojiye ya da dijital uygulamalara karşı değiliz. Bizim karşı olduğumuz, insanlığı köleleştirme derdinde olan güç merkezlerinin "Dijital Kölelik" uygulamalarıdır. Onlar her alanda yine yeni yapay zeka dijital uygulamalarla, İnsanlığı vahşice yine sömürmek istiyorlar.

İnsanlık vicdanı artık sömürülmek istemiyor. Dünya halkları, Gazze'de yapılan insanlık vahşeti sonrası artık daha duyarlı hale gelmişlerdir. Adaletsiz, haksız ve liyakatsız olarak insanlığa 21. yüzyıl için yapmaya çalıştıkları yeni "Dijital Kölelik" yapılanmasını çok iyi görmektedirler.

İnsanlık vicdanı, 21. yüzyılda Adalet, hakikat ve liyakat temelinde, tüm kurumları ve işletmeleri kapsayan daha "Adil Bir Sistem" yapılanmasını artık istemektedir.

İnsanlık, hakkın ve hakların gerçek yaşamda verildiği, alın teri ve emeğin sömürülmediği bir düzen istemektedir. Özellikle, insanlığa bir daha asla bu acı ve vahşi olayların yaşatılmayacağı, daha "Adil Bir Sistem" talep etmektedir.

21. yüzyıl gibi yeni bir yapılanmaya başlanılan bu süreçte, insanlık artık "Adil Bir Sistem" yapılarının kurulmasını ve özellikle "Adil Dijital Yaşamı" talep etmektedir. Dünya halkları, güç merkezlerinin adil olmayan "Dijital Kölelik" uygulamalarını ve zorbalıklarını artık istememektedir.

Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah

NurHan Keleş

Bu yazı toplam 26 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurhan Keleş Arşivi