Hasan Telli

Hasan Telli

Hayatımın En Zor Sorusu

Hayatımın En Zor Sorusu

Hayatınız boyunca bir çok soruya bilginiz yettiğince yada araştıra bildiğiniz kadar cevap verirsiniz ancak geçtiğimiz hafta benim için hayatımın en zor iki sorusu geldi. Soruyu duyunca nasıl cevap verebileceğimi bilemedim. Belki de artıktık yaşlanmaya başladım. Henüz reşit olmayan yaşta 13 yaşında bir oğlum var bana hayatımın en zor sorusunu sorana kadar ben hep onu küçük bir çocuk olarak görüyordum ki meğerse benim oğlum büyümüş. Baba olmanın en zor anını yaşadım beklide. Henüz oyun oynaması gezmesi ve mümkün olduğunca kitap okuması gereken bir yaşta içinde bulunduğumuz durumu analiz etmeye çalışarak bana sorular yöneltmesi beni gerçekten şaşknıa çevirdi.

***

Referandum öncesi birçok seçmenin bile yapmadığı bir şeyi yapmış. 18 maddelik anayasa değişiklik maddelerini tek tek okumuş ve araştırmış. Sonrasında ise benimle sohbet etmek istedi. Biz gazetecilerin eşleri dul çocukları yetim büyür, çoğu zaman ilk sırayı yapılacak haberler yada yazılacak yazılar alır aile hep geridedir. Sohbet şansını yakalamanın verdiği heyecanla bana ilk sorusunu sordu.

“Anayasa değişikliği sonrası yerel yönetimlerde nasıl bir işleyiş olacak?”ilk soru kolay yerden geldi bildiğim kadarı ile anlatmaya çalıştım. İkinci soru beni zorlamaya başlayacağının sinyali gibiydi. “Anayasa değişikliği geçtiğine göre biz başkanlık seçimine neden 2019 yılında gidiyoruz?” bu soruya da cevabımı bir şekilde verdikten sonra üçüncü soru geldi neredeyse tam bir seçmen edasıyla soruyordu,

“Peki bundan sonra Muğla nasıl olacak?” bu soruyu anlamadığımı söyleyince, “referandum sonuçlarına göre Muğla ülke genel eğiliminin tersinde yüksek bir oy verdi onu soruyorum Muğla bundan sonra yatırım alabilecek mi? Vatandaşın rahatlığı için yapılacak yatırımlar Muğla’da olacak mı?” işte bu soru ya verecek cevabı bulmakta zorlandım ve direk anayasanın eşitlik ilkesini ona anlatarak eşit olarak mutlaka yatırım yapılacaktır dedim ama buna pek inanmamış gözlerle baktı. Bana ülkeye gelir getiren iller arasında Muğla’nın yerini ve karşılığında aldığı yatırımı sorunca “Bu kadar soru yeter bu sorularla ne yapmaya çalışıyorsun? Bunları öğrenmek ve karar vermek için önünde daha koskoca beş yılın var” cevabını verdim. Sonrasında ise hayatımın en zor sorusunu sordu bana, “Beş yıl sonra bu soruları sorduğumda cevap verebilecek bir babam yada bu soruları sorabilecek bir durum kalacak mı?” cevaplaması en zor olan soru buydu aslında. Beş yıl sonra ben olur muydum? Yada beş yıl sonra ülkemizin durumu ne olurdu?

***

Bir yandan Yunanistan bizim hava sahamızı ihlal ediyor uyarılara Yunan bakan telsizde Türkçe küfürle karşılık veriyor. Diğer yandan Suriye sınırında PYD karakollarımıza havan atıyor, kendi topraklarımızda yıllardır bitmeyen PKK güvenlik güçlerimizi şehit etmeye devam ediyor, sinsice devletin her yerine sızmayı başarmış bir terör örgütü FETÖ hala devlet içinde devlet yönetmeye çabalarken beş yıl sonrası için oğluma verebileceğim cevap kalmıyor. Tüm siyasilerden ve ülkeyi yönetmeye talip herkesten tek bir ricam var. Lütfen babaların çocuklarına cevap vermelerine sağlayacak kadar dik ve dirayetli bir yönetim sergileyin. Bu yazının yayında olacağı gün 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı hepinizin bayramı kutlu olsun biz gazeteciler yani fikir işçileri o günde sizler için çalışmaya devam edenler arasında olacağız.

Bu yazı toplam 1174 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR