Kadim geleneğimiz, Türk töremiz gereği tarih boyunca, İnsanlığı koruyan, mazlumun yanında duran ceddim, ecdadım Türk Oğuzlar ve Boyları, her daim İslam’a sancaktarlık yapmıştır. Adalet temelinde, daha Adil merkezli Hak ve Hakikate sahip çıkmıştır.

Liyakati, her alanda güçlü Türk teşkilatlanma becerisiyle, bir sistem olarak dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın, tarihe damgasını vurarak uygulamıştır. İnsanlık onurunu korumak içinde, Alperen ruhu ve Kızılelma ülküsü temelinde, her alanda canlı tutarak yılmadan savaşmıştır.

Türkiye bayrağımızda, Cumhurbaşkanlığı forsumuzda temsil edildiği, geçmiş tarihte kurduğumuz, 16 yıldız Türk Devletleri, Selçuklu Devleti, Osmanlı Devletini yine ecdadım kurmuştur.

Türkler, Töresi gereği İslam’ın sancaktarı ve güçlü ülküsü gereği, âleme nizam verecek, köklü kadim güçtedir.

Daha Adil merkezli, Adaleti temel alan, Haktan yana olan, Türk töresi gereğince, âleme nizam vermiş, tarihi kadim misyon gereğince, hiç şüphesiz yine günümüzde, Türkiye vatanımız, aynı ülküde 21.yüzyıla “Türkiye Yüzyılı” vurgusu ile yine devam ettirecektir.

Türklerin başbuğu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan vatanımız Türkiye’nin, Emperyalizme ve sömürüye karşı, boyun eğmeyip, Adaletsizliğe karşı, İnsanlığı her alanda perişan eden bitiren, Güç merkezlerine karşı, nasıl mücadele verdiğini Dünya biliyor.

Yine her alanda, yüce Türk Milleti, dışta ve içte aynı azimle, yılmadan aynı mücadeleyi kadim misyonu gereği, yine vermekte ve vermeye de aynı azimle, yılmadan devam etmektedir. 

Türkiye savunma sanayisi başta olmak üzere, “Türkiye Yüzyılı” vizyonunda, her alanda nasıl güçlendiğini, özellikle görmekteyiz.

Türkiye liderliğindeki, Adil merkezli yapıya geçerken, dış mücadeleye bakıldığında, Türkiye’nin özellikle son 20 yılda, savunma sanayi alanında, altyapısını her alanda güçlendirdiğini, ülkemiz ile birlikte yol yürüyen ülkelerle, ilişkilerimizi her alanda nasıl güçlendirdiğini, hepimiz yaşayarak görmekteyiz.  

Osmanlı gönül coğrafyamızda, kurulan yaklaşık 64 ülke ile ilişkilerimizi her alanda geliştirdiğimizi, Anadolu merkezli olarak Balkanlar, Kafkaslar, Afrika, Türk Cumhuriyetleri, İslam Teşkilatları Devletleri, Güney Amerika, Rusya, Japonya, Kore, Pasifik ülkeleri ve diğer ülkeler ile ilişkilerimizi nasıl her alanda, daha da güçlendirdiğimizi görmekteyiz.

Türkiye vatanımızın, Adalet temelinde, Adil merkezli bir yapıya geçeceğini, iyi bilen Güç merkezleri, bu zaman zarfında, sürekli tarihi süreçte, Türkiye’de askeri darbeler, ekonomi krizleri, siyasi kargaşalar, medya algı yönetimi, Dolar kur baskısı, yatırımların engeli ile her ortamda, ülkemize engel olmaya çalıştılar.

Türkiye’ye yıllarca gelişmesine engel olmaya çalıştılar, önüne her alanda, sürekli takoz oldular. Yetmedi…

Yetmedi pkk terör örgütü, yetmedi fetö terör örgütü, yetmedi etrafımıza savaşlar ile ateş çemberine alınması, yetmedi ABD’nin askeri yığınak yapması, yetmedi iç siyasete sürekli müdahale edilmekte olduğunu, yine yaşayarak görmekteyiz.

Bizi sürekli baskı altına almaya çalıştıkları bir ortamda, savunma sanayimizin gelişmesi, başta iha ve siha ile etkin mücadelede, aktif rol alması, bizler için tarihi bir kırılma noktası, askeri açıdan güçle bölgesinde etkin olmuştur.    

Türkiye’nin, iç siyasi mücadele yapısına bakıldığında, bizler her daim Devletimizin daha etkin ve güçlü olması yönünde olacağız. Bizler vatanımıza her alanda, devletimizin arkasında yılmadan sahip çıkacağız.

Sömürü Güç merkezlerin, ülke içindeki uzantıları, sömürü odakları ile sürekli işbirliği içinde oldular. Türkiye’yi darbeler başta olmak üzere, her alanda engel olmaya çalıştılar.

Sizlere bahsettiğim gibi Dünya’da sömürü Güç temelli yapıların her ülkede bir küresel uzantısı, yapıları tarihi kaynaklarca ve günümüze kadar elbette vardır. Fazla siyasi derinliğe girmeden, sömürü Güç merkezli yapıların, ülke içindeki uzantıların, sömürü odaklar ile birlikte olduğunu görmekteyiz.

Türkiye’nin, iç siyasi yapısı, sürekli olumsuzluklar, olaylar ile zor duruma getirilmeye çalışılmaktadır. Dünya’da sömürü Güç merkezlerin, iç siyaset uzantısı, her daim Devletimizin ve Milletimizin aleyhine, eylemleri her türlü desteklerin, yoğun bir şekilde sömürü odaklarınca verildiğini, medyadan özellikle takip ederek görmekteyiz.

Sömürü Güç merkezlerin, Türkiye’nin tarihi misyonu gereğince, Adil merkezli bir yapıya geçmesini, özellikle çıkarları gereği, hiçbir zaman istememektedirler. Sömürü odakların, ülkemiz içindeki, iç uzantıları, kutsal gördüğümüz her değerleri, Bukalemun ustalığıyla, hiç çekinmeden, kendi çıkarları için kullanmaktadırlar.

Türk Oğuzları ve Boyları, kadim Töresi gereği mazluma, güçsüze her daim kol kanat olur. Zalimlerin her daim karşısında, azimle yılmadan, ülküsü gereği mücadele eder.

Türkiye Devletimiz, Türk Milletimiz, Anadolu İrfanı kadim basiretiyle, Allah’ın izniyle, ne yaparlarsa yapsınlar, İnsan onurunu koruyan, daha Adil merkezli yapıya, Türkiye Yüzyılı vizyonu ile 21.yüzyılda mutlaka, yeni yapıya, kendi özü olan, Adil bir sisteme geçecektir.

Sevgi Muhabbet ve Dua ile Kalın İnşallah

“Dünyadaki tüm sömürü sistemlerin çökmeye başladığı bir zamanda, mazluma ve insanlığa

sahip çıkan Türkiye, elbet bir gün, kendi kadim özünden çıkan, Ahilik değerini, Vakıf

Sistemini, daha Adil Bir Ekonomi Sistemini, Allah’ın (c.c) izniyle, tüm zorluklara rağmen,

Türk Milletin sarsılmaz iradesiyle, elbette kuracak güçtedir.”

 

NurHan Keleş