Doç. Dr. Ilgaz Kayılıoğlu

Doç. Dr. Ilgaz Kayılıoğlu

Tuvalette Sancı Çekmeyin

Tuvalette Sancı Çekmeyin

Büyük tuvalet ihtiyacı temel insani ihtiyaçlarımızdan biri. Vücudumuzun doğal işleyişini sağlıklı bir şekilde sürdürmesi sırasında büyük tuvalet ihtiyacı da normalde ağrısız sancısız olarak giderilir. Ancak toplumda çok sayıda kardeşimiz sıkıntılar yaşadığı halde bunu bir doktora ya da bir yakınına anlatmaya çekiniyor. Bu nedenle de gereksiz yere acı çekiyor.

Ağrı, sancı neden olur?

Yemekleri yedikten sonra yemeklerin vücut tarafından kullanılacak kısımları emilerek kana karışır ve kalan kısmı, yani posası kalın barsaklar tarafından makata ulaştırılır ve sosyal olarak uygun zamanda ve yerde dışkılamanın yapılması sağlanır. Bu basamakların her biri karmaşık mekanizmalarla denetim altındadır. Dışkılamanın zamansız gerçekleşmemesi, zamanı gelince gerçekleşmesi, ağrı sancı olmadan yapılması için farklı farklı yapılar birlikte eşzamanlı olarak çalışır.

Tuvaletin zamanlamasının belirlenmesinde önemli bir yapı tutma kaslarıdır. Makat çevresini saran tutma kasları gerekli baskıyı yaparak tuvaletin zamanlamasını sağlar. Makatın iç tarafında bulunan hemoroid yastıkçıkları da burada bir destek oluşturarak yapıları korur.

Ağrı, sancıya neden olan üç tane sık görülen hastalık vardır.

  1. Makat çatlağı (Anal Fissür)
  2. Hemoroidde Pıhtılaşma (Tromboze Hemoroid)
  3. Abse

Makat Çatlağı

Tuvalet sırasında tutma kasları iyice gevşeyerek rahatça tuvaletimizi yapmamızı sağlar. Ancak kabızlık gibi bağırsak içeriğinin kaba ve sert olduğu durumlarda kaslar gevşese dahi makat içindeki yapılar zarar görebilir. Makat iç yüzeyinde yırtıklar oluşarak kanama ve ağrıya neden olabilir. Makat çatlağı (anal fissür) bu şekilde oluşur. Bu durum aslında kolumuza bir şeyin çarpması ve çizik oluşturmasından farksızdır. Ancak böyle bir durumda hepimiz yaralanan yeri koruma altına alır, pansumanını yaparız. İyileşene kadar dikkatle kolumuzu koruruz. Konu makatın iç yüzündeki yara olduğunda ise bunu yapamayız. Kabızlık gibi zarar verici etkiler de devam ettiği için yara tekrar tekrar dağlanır ve giderek daha kötü hale gelerek şiddetli bir ağrı, sancı kaynağı olur.

Makat çatlağı erken tiplerinde yalnızca yediklerimizin ve alışkanlıklarımızın düzenlenmesiyle tedavi edilebilirken, ileri tiplerinde botoks veya ameliyatla tedavi seçeneklerini kullanırız.

Hemoroid Pıhtılaşması

Makatın hemen iç tarafında yer alan hemoroid yastıkçıkları damardan zengin yapılardır ve destek sağlarlar. Tekrarlayan zorlamalar hemoroidlerin büyümesine ve hemoroid kanamalarına neden olabilir. Bazen de bu hemoroidlerin içindeki damarlarda pıhtılaşma olur.

Pıhtılaşmış hemoroid oldukça sancılı, sıkıntılı bir durumdur. Kişinin oturmasına genellikle izin vermez ve ağrı tuvaletten sonra geçmez. Pıhtılaşmış hemoroidler ufak bir cerrahi müdahaleyle pıhtının çıkarılmasıyla geçebilir. İşlem istemeyenlerde ilaçla tedavi denenebilir.

Abse

Makat çevresinde şiddetli ağrı yapan bir diğer hastalık abselerdir. Abse vücudun birçok yerinde olabilen bir hastalıktır. Bir mikrobun bir yerde çoğalması, vücut tarafından çevresinin sarılması ancak yok edilememesi durumunda oluşur. Halsizlik, ateş ve absenin olduğu yerde ağrı olur. Tuvaletten önce ve sonra ağrı genellikle aynıdır. Acil cerrahi müdahale yapılmaması halinde giderek sıkıntılar artabilir. Hiç tedavi edilmeyen abseler kendiliğinden boşalmadıkları takdirde hayatı tehdit edebilir.

Ne Yapmak Lazım?

Ağrılı, sancılı tuvalet deneyimleriniz oluyorsa mutlaka bir genel cerrahi uzmanına görülmelisiniz. Bu sıkıntıyı sürekli yaşamanız için hiçbir sebep yok. Zatürre gibi, gastrit gibi bu da bir rahatsızlık ve tedavi seçenekleri var. Çekinmeyin, ertelemeyin.

Değerli okurlarımız, sizleri bilgilendirmek bizim için büyük bir keyif. Özellikle değinmemizi istediğiniz konuları eposta yoluyla bize iletebilirsiniz: [email protected]

Bu yazı toplam 853 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. Ilgaz Kayılıoğlu Arşivi
SON YAZILAR