Acı, gözyaşı ve adaletsizlikle dolu bir yılın ardından yeni bir yılın eşiğindeyiz.
Geride bıraktığımız yıl, dünyanın dört bir yanında yaşanan savaşlar, insanlık suçları ve siyasi çıkar çatışmalarıyla hafızalarımızda derin yaralar bıraktı. Masum insanların hayatını kaybettiği, sakat kaldığı veya yerlerinden edildiği bir dünyada, barış ve adalet için umut beslemek gittikçe zorlaşıyor.
Savaşlar ve İnsanlık Dramları
Rusya’nın hava güvenlik sistemleri tarafından düşürülen uçakta hayatını kaybeden masum insanlar, bu yılın unutulmaz trajedilerinden biri oldu. Arkasında hangi siyasi oyunların veya çıkarların olduğunu bilemediğimiz bu tür olaylar, insanlığın vicdanını derinden yaraladı.
İsrail’in yıllardır süregelen işgal politikaları, Filistin, Lübnan, Golan Tepeleri ve son olarak Suriye’ye kadar uzandı. Bu süreçte binlerce insanın hayatını kaybetmesi, milyonlarcasının ise yerinden edilmesi, bir halkın yaşama hakkının nasıl hiçe sayıldığını bir kez daha gösterdi.
Aynı şekilde, Suriye’de Esad rejiminin yıllardır süren baskı, işkence ve katliamları, arkasında insanlık tarihine kara bir leke bıraktı. Tüm bunlar, ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin doğrudan veya dolaylı müdahaleleriyle daha da karmaşık bir hale geldi.
Kısır Döngü ve Umut Yoksunluğu
Yıllardır süregelen bu kısır döngü, her yılın aynı acılarla geçmesine neden oluyor. Büyük güçlerin dünya siyasetinde “nöbet değiştirerek” kendi düzenlerini koruma çabaları, barış umutlarını giderek azaltıyor. Bu durum, insanları ya zulme sessiz kalmaya ya da istemeden bu düzenin bir parçası olmaya zorluyor.
Barış Dolu Bir Yıl Dileği
Bu tablo karşısında, geleceğe umutla bakmak ve yeni yıla mutluluk dilemek kolay değil. Ancak yine de savaşsız, barış dolu, insanların özgür ve huzurlu bir şekilde yaşayabileceği bir 2025 yılı temenni ediyorum. Dünya, barışın ve adaletin egemen olduğu bir düzene en kısa sürede kavuşmalı.
Saygılarımla, savaşsız ve insanlık onuruna yakışır bir yıl dileğiyle…
Tandoğan Uysal
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.