TANDOĞAN UYSAL
Algı Tüccarlarının Beş Saniyelik Umudu: Aydın Ayaydın’a Kurulan Pusunun Çöküşü
Türkiye’nin bir şehidini toprağa verdiği gün…
Ülke acı içindeyken, milletin yüreği yanarken…
Bazı siyaset cambazları yine pusudaydı.
Prof. Dr. Aydın Ayaydın’ın Milaslı şehidimiz Emrah Kuran’ın cenazesi üzerinden beliren beş saniyelik bir tebessümü, bağlamından koparıp sosyal medyaya servis edenler aslında kendi niyetlerini kendi elleriyle ifşa ettiler.
Ayaydın’ın bypass ameliyatından sonra ilk kez toplum içine çıktığı, doktor yasağına rağmen görevi bildiği için Milaslı şehidin cenaze törenine katıldığı bilinirken; bir espriye refleks sonucu ve daha ezan okunmasına 45 dakika kalmışken, birkaç saniyelik görüntüyü siyasi malzemeye çevirmek isteyenlerin ahlaki sicili çok daha ağırdır.
Beş Saatlik Manevi Atmosferden Çekip Alınan Beş Saniye
Ayaydın o gün törende beş saat kaldı. Cenazeyi karşıladı, garnizondaki törene katıldı. Şehidin anne ve babası ile eşine başsağlığı diledi, acıya ortak oldu. Sonra cenaze ile birlikte camiye geçti.
Ama algı operasyonunu planlayanların işine yarayan, sadece beş saniyelik bir görüntü anıydı.
Bu beş saniyede ne mi oldu?
Ayaydın’ın kamuoyu açıklamasına göre:
Yanında Muğla’nın etkili isimleri vardı:
* Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve CHP ile AK Parti milletvekili,
* Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz da Ayaydın’ın yanı başındaydı.
Daha ezanın okunmasına 45 dakika, cenaze namazının kılınmasına ise 1 saatten fazla zaman vardı.
Fevzi Topuz ile Ahmet Aras’ın arasında Ayaydın’ın bulunması iki espriye sahne olmuş. Ayaydın’ın iki başkanın arasına girmesiyle başlayan bir tebessüm, ardından Ayaydın’a yöneltilen:
“Kalbinizi bile yenilediniz, artık siyasette sizinle baş etmek daha zor olacak.”
esprisi, gayri ihtiyari 5 saniyelik bir tebessüme sebep olmuş.
Ayaydın’ın bu espriye nezaketen tebessümle karşılık vermesi ise bazı çevrelerce “şehit cenazesinde kahkaha attılar” şeklinde kamuoyuna yansıtıldı.
Bu insani refleks kesildi, kırpıldı, bağlamından koparıldı, karartıldı ve sosyal medyaya siyasi operasyon malzemesi diye sürüldü.
45 Yıllık Gazetecilik Tecrübemle Söylüyorum: Bu Kokuyu İlk Saniyede Alırsınız
Bu görüntüleri gördüğüm anda, 45 yıllık gazetecilik birikimimle, yaratılmak istenen algıyı daha ilk saniyede gördüm.
Bu ülkede kimlerin pusuda beklediğini, kimlerin birkaç saniyelik görüntülerden operasyon çıkarmaya çalıştığını az izlemedik.
Bu görüntüler için söyleyebileceğim tek şey şudur:
Pusuya yatmış algı tüccarları —ki bunlar herkes tarafından bilinen isimlerdir— beş saniyelik kırpılmış bir görüntüden kendilerine ekmek devşirmeye kalktılar.
Ama Türk milleti artık bu ucuz senaryoları yemez.
Ava giden avlanmış, bu görüntülerden nemalanmak isteyenlerin ipi bizzat kendi elleriyle ortaya dökülmüştür.
Bu Operasyonun En Acı Yönü: Darbenin İçeriden Gelmesi
Asıl dikkat çekici olan, saldırının sadece karşı siyasi kanattan değil, Ayaydın’ın kendi partisindeki bazı rakiplerinden de beslenmesidir.
Bu, Türkiye siyasetinin en eski ama en kirli refleksidir:
Dışarıdaki rakipten çok, içerideki pusu daha tehlikelidir.
Ayaydın’ın “Sahaya daha güçlü döneceğim” demesinden sonra bu operasyonun devreye sokulması, iç hesaplaşmaların ne kadar hırçın bir noktaya geldiğinin açık kanıtıdır.
Birileri Ayaydın’ın yeniden güçlenmesinden korkmuş,
birileri onun sahaya dönüşünü engellemek istemiş,
birileri “Ayaydın gelirse dengeler değişir, rantımız kesilmeye devam eder” diye endişeye kapılmıştır.
Bir Şehit Cenazesini Siyasi Hesaplara Malzeme Etmek: Ahlaki Çöküşün Fotoğrafı
Ülke acı içindeyken, milletin gözyaşları yerde kurumamışken bir şehit cenazesinden siyasi rant çıkarmaya kalkmak…
İşte gerçek çöküş budur.
Ayaydın oraya güzel duygularla gitti, saf bir üzüntüyle gitti, insan olarak gitti.
Bu duyguları bile kirli hesaplara malzeme etmek isteyenler, aslında kendi insanlık zafiyetlerini sergiledi.
Bir tebessümden operasyon üretmek…
Bir acı üzerinden linç denemesi yapmak…
İşte siyasetin en karanlık yüzü tam da budur.
Gerçek Her Zaman Karanlığı Yırtar
Ayaydın’ın yüzündeki tebessüm değil, o tebessümü çarpıtan niyet tartışmalıdır.
Gerçek, bu kez de manipülasyonun üzerini örttü.
Ayaydın’ın duruşu, nezaketi ve samimiyeti operasyonun gürültüsünü bastırdı.
Maskeler düştü.
Niyetler ortaya saçıldı.
Kimlerin pusuya yattığı bir kez daha görüldü.
Ve bugün ortada tek bir hakikat kaldı:
Beş saniyelik algı, beş saatlik vicdanı yenemez.
Karanlık hesaplar, insanlığın karşısında tutunamaz.
Gerçek, ‘operasyoncu aklın’ üzerinde her zaman daha yüksektir.’’
Aydın Ayaydın’a oynanan bu oyun; sahibine dönen bir ok, kendi tuzağına düşen bir saldırı hâline gelmiştir.
Siyasette gerçek gücü belirleyen şey algı değil;
duruş, vicdan ve insanlıktır.
Tandoğan Uysal
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.