Nurhan Keleş
ANADOLU GELENEĞİMİZİN KÖKLÜ KADİM MİRASI, AHİLİĞİN TEMEL ÖZELLİKLERİ
Anadolu topraklarında yüzlerce yıl hüküm sürmüş, esnaf ve sanatkârları bir çatı altında toplayan Ahilik, sadece bir meslek örgütü olmanın çok ötesinde, ahlaki, sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla toplumsal derin bir felsefeye sahip olan, köklü kadim Türk Milletinin bir teşkilatlanmasıdır.
Piri Türkistan Hace Ahmet Yesevi Hz tarafından Manevi temelleri atılan, Ahi Evran-ı Veli Hz. tarafından 13. yüzyılda uygulanan bu sistem, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde toplumun her alanına nüfuz etmiş, birlik ve beraberliğin sembolü haline gelmiştir.
Ahiliğin temelinde yatan prensipler, günümüz modern toplumları, 21.yüzyıl için bile ilham verici yapıdadır.
Ahilik esnaf dayanışması ve mesleki eğitim yanında, esnaf ve sanatkârların birbiriyle olan ilişkilerini düzenlemenin yanı sıra, mesleki bilgi ve becerilerin aktarımında da hayati birçok rol oynamıştır.
Çırak, kalfa ve usta sistemi, genç nesillerin sadece mesleki yeterlilik kazanmasını değil, aynı zamanda ahlaki terbiyi, tecrübe ile almasını da sağlamıştır. Bu hiyerarşi, bir yandan bilgi birikiminin korunmasını sağlarken, diğer yandan da her seviyede sorumluluk ve saygıyı öğretmiştir.
Ahilik bu sayede, mesleğini en iyi şekilde icra eden ve ahlaki değerlere bağlı bireyler yetişmesini de özellikle hedeflemiştir.
Ahilik felsefesinin temelinde, Ahlaki Değerler ve Ticaret Ahlakı, Ahinin kalbinde yüksek ahlaki değerler yer alır. Doğruluk, dürüstlük, cömertlik, helal kazanç, güvenilirlik, merhamet,yardımlaşma ve dayanışma Ahilik prensiplerinin temelini oluşturur.
Ahiliğin adının "eli açık, cömert" anlamına gelen "akı" kelimesinden türediği düşünülmesi de bu ahlaki duruşun ne denli merkezi olduğunu gösterir. Ticarette hileye, spekülasyona ve haksız kazanca asla yer verilmez. Her şey şeffaflık ve adalet içinde sürdürülür.
Ahilik, İnsan ve Üretim odaklı, Adalet temelinde, Hak ve Hakikate bağlı, liyakatli işin ehline verildiği birlik, beraberlik ve yardımlaşma, dayanışma yapıda olan bir sistemdir.
Güçlü bir sosyal yapıda olan Ahilik, sadece mesleki bir yapıdan ibaret değildir. Aynı zamanda toplumsal düzenin sağlanmasında da kritik bir rol üstlenmiştir. İhtiyaç sahiplerine yardım eli uzatılır, yoksullar barındırılır ve toplum içinde güçlü bir yardımlaşma ağı oluşturulurdu.
Özellikle Haçlı ve Moğol istilası gibi zorlu dönemlerde, Ahilik teşkilatları asayişin ve güvenliğin korunmasında, önemli bir etken olmuştur. Bu sosyal sorumluluk anlayışı, Ahiliğin sadece ekonomik değil, insani bir örgütlenme olduğunu da kanıtlar.
Ahiliğin, ekonomik yapısı ve düzenlemesi, Adil bir Ticaret yapıdadır. Ekonomik alanda da Ahilik, günümüzdeki esnaf odaları ve kooperatiflere tarihte benzer bir işlev görmüştür.
Kalitesiz ve pahalı mal satışını engelleyerek, tüketici haklarını korur, ticaret ahlakına uygun hareket edilmesini sağlardı.
Esnafa destek olmak amacıyla sandıklar oluşturulur, ihtiyacı olanlara faizsiz kredi imkanlarısunulurdu. Bu uygulamalar, Ahiliğin sadece kar amacı güden değil, aynı zamanda adil bir ekonomik düzeni savunan bir sistem olduğunu ortaya koyar.
Ahilik, kökenleri fütüvvet anlayışından (yiğitlik, gençlik, cömertlik) alan tasavvufi ve ahlaki bir geleneğe sahiptir. Ahlak anlayışı, Kur'an ve Hz. Peygamber'in sünneti üzerine inşa edilmiştir. Bu dini ve manevi boyut, Ahiliğin sadece dünyevi işlerle ilgilenen bir örgütlenme olmadığını, aynı zamanda üyelerine değerler temelinde, Milli ve Manevi bir rehberlik de sunduğunu gösterir.
Ahilik, sadece bir tarihi kurum değil, aynı zamanda çağlara meydan okuyan, evrensel değerleri içinde barındıran, Anadolu geleneğimizin, köklü kadim bir yaşam felsefesidir.
Ahiliğin kadın teşkilatlanmasına, tarihte “Anadolu Bacıları” denilmiştir. Ahilik teşkilatının belki de en dikkat çekici özelliklerinden biri, dünyada ilk defa kurulan kadın teşkilatı olan Anadolu Bacıları bünyesinde barındırmasıdır.
Bu özel teşkilat, kadınların ahlaki ve mesleki alanda eğitim almasını, sosyal ve ekonomik hayata aktif olarak katılmasını sağlamıştır. Bu durum, Ahiliğin toplumsal cinsiyet rolleri açısından da ileri görüşlü, kadınların daha etkin, dinamik bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
Tarihte ilk kadın örgütlenmesi olan Anadolu Bacıları, aynı zamanda savaşçı kadınlar olarak da bilinir. Dönemin yaşam alanlarını, Türk Oğuz Obalarını, çocuklarını, ailesini, yuvasını savunmada, muhafaza görevi görerek, savaşlarda dinamik rol oynamışlardır.
Ahilik, Devletle olan ilişkilerinde ve toplumsal etkisinde, çok etkili önemli bir rol üstlenmiştir. Osmanlı’nın kurulmasında Ahilik teşkilatın çok büyük etkisi vardır. Ahi olan Osman Bey ve kayın babası Şeyh Edebali Hz. Osmanlı Devletinin Milli ve Manevi Mimarlarıdır. Bazı zamanlarda Devlet ile esnaf arasında bir köprü görevi görmüştür.
Dönemin padişahları ve yöneticileri tarafından da desteklenen Ahilik, “Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında”, Türk İslam kültürünün yayılmasında ve yerleşik hayata geçişte çok önemli tarihsel bir rol oynamıştır.
Anadolu'nun kadim geçmişinden günümüze uzanan, dayanışma, ahlak ve adaleti merkeze alan eşsiz bir kadim kültür mirasımızdır. Günümüzde de bu köklü kültür ve değerler, özellikle sadece iş ve ticarette, esnaf ve sanatkârlar arasında değil, toplumuzun her alanında, eğitimde, sosyal yaşamın her alanında, özellikle yaşatılmaya çalışılmalıdır.
Türk Milletinin kendi öz sistemi olan Ahilik, günümüzde yaşadığımız Seküler materyal anlayışlı bir Kapitalist yapının, tüm olumsuzluklarına ve yozlaşmalarına rağmen, bizlerin tekrar ayağa kalkmamızda, “Toplumsal Diriliş Hareketi” olarak, 21.yüzyıla girdiğimiz bu dönemde, bizlere ilham vermeye devam edecektir. Allah’ın izniyle İnşallah.
Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.