TANDOĞAN UYSAL
“Başkan’ı Övmek Serbest mi, Yasak mı?”
Eleştirince “halkın sesi” ilan ediliyorsunuz. Ama yapıcı birkaç cümleyle Belediye Başkanı’na güven duyduğunuzu söyleyince… birden “yandaş”, “belediyeci”, “menfaatçi” oluyorsunuz. Sosyal medyada hızla etiketler yapıştırılıyor. Vay halinize!
Demek ki 400 liralık kahvaltıya kızmak serbest ama 40 bin liralık hizmet emeğini görmek yasak!
Oysa mesele sadece Bodrum’u sevmek. Eleştirerek de, destekleyerek de.
“Giderek Yaşanmaz Hale Gelen Bodrum”
Geçtiğimiz günlerde Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci ile yaptığım görüşme, yalnızca bir gazetecilik faaliyeti değil, aynı zamanda bir Bodrum sevdalısı olarak içimde biriken pek çok soruya yanıt arayışıydı.
Bu sohbet sonrası bana ulaşan bir takipçimin içten mesajı da dikkat çekiciydi. Yıllardır Bodrum merkezde yaşayan biri olarak yaşadığı zorlukları ve gözlemlerini paylaştı. Mesaj kırıcı değil; yapıcıydı. Umudu yitirmemişti. İşte birkaç satırı:
“Trafik, temizlik, otopark ücretleri, yüksek fiyatlar… Hepsi birikti. Ama Tamer Başkan’ı halkla iletişimi güçlü biri olarak görüyorum. Kos Adası’nda sokaklar tertemiz, otoparklar ücretsiz. Bodrum neden olmasın?”
Bu satırlarda sitem de vardı, umut da. Kırmadan konuşmak erdemdir. Bodrum’da bunu başarabilen insanlar hâlâ var.
“Tamer Mandalinci: ‘Bu Yıl Benim Yılım’”
Başkan Mandalinci ile sohbetimizde o da açık yüreklilikle konuştu. Göreve geldiğinden bu yana sahadaki kadro eksikliğini fark ettiğini, önceki dönemden kalan yapıyla çalıştığını söyledi. Bu nedenle ilk yılı kendi yılı olarak görmüyor. Asıl hedef, yeni kurduğu kendi ekibiyle bu yıldan itibaren Bodrum’u yeniden şekillendirmek.
Şunu da net şekilde ifade etti:
“Halk beni çalıştığım sürece yeniden seçecek. Bunun farkındayım.”
Bu söz, bir siyasetçinin değil; sorumluluk bilincine sahip bir yöneticinin sözüydü.
“Bodrum’un Hakkı Daha İyisini Yaşamak”
Bodrum bugün bazı alanlarda yorgun düşmüş durumda. Düzensizlik, hijyen eksiklikleri, trafik, hizmette kalite sorunları… Ama imkânsız değil. Düzeltilmesi için güçlü bir irade, planlama ve halkla kurulan sağlıklı bir bağ yeterli.
Bu nedenle hem eleştiri hem destek önemlidir. Yeter ki saygı çerçevesinde olsun. Ama üzülerek belirtmek gerekir ki, bazı çevrelerden bana gelen tepkiler bırakın eleştiriyi, seviyesizliğin sınırlarını zorluyor. Eleştiriyle hakaret arasındaki çizgiyi bilmeyen bu küçük grup, sanırım Bodrum’un değil, kendi egosunun derdinde.
“Sen Bildiğin Yolda Yürü Başkan”
Ve buradan Sayın Tamer Mandalinci’ye seslenmek istiyorum:
Sen bildiğin yolda, emin adımlarla yürü.
Halkla iletişimin, hizmet bilincin ve genç enerjin Bodrum’un yeniden ayağa kalkması için bir fırsat.
Çamur atanlar her zaman olacak. Ama unutma:
Sokağa iş yapanı halk bilir. Boş konuşanı da
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.