TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Bodrum Neyzen Tevfik’e Yeterince Sahip Çıkabildi mi?

Bodrum’un Neyzen Tevfik gibi bir ruhtan öğreneceği en büyük ders, özgürlüğün bedel ödemeyi göze alan bir tavır olduğudur. Bu tavır gelecek kuşaklara aktarılmadığı sürece, Neyzen yalnızca bir heykelin üzerinde yazılı birkaç satırdan ibaret kalır. Oysa yapılabilecek çok şey var; hem de tam Bodrum’a yakışır biçimde.

Eğitimden Kültüre: Yaşayan Bir Neyzen Mirası

Neyzen’in nefesi, Bodrum sokaklarında yeniden yankılanabilir. Bunun yolu kuru anmalardan değil, yaşayan bir kültür mirasından geçer:

-Bodrum’da bir “Neyzen Tevfik Kültür ve Hiciv Evi” kurulabilir. Hem ney kurslarının hem hiciv atölyelerinin hem de gençlere özgür düşünmeyi öğreten programların yapıldığı bir merkez…

-Okullarda “Neyzen Tevfik Bursu” verilebilir; zeki, cesur, sanatla iç içe gençlere omuz verecek bir gelecek yatırımı.

-Her yıl uluslararası “Neyzen Tevfik Hiciv ve Müzik Festivali” düzenlenebilir. Dünyanın dört bir yanından sanatçıların, düşünürlerin, şairlerin geldiği bir Bodrum düşünün.

-Gençlere dinlemekten çok sormayı, sorgulamaktan çok boyun eğmemeyi, susmaktan çok söylemeyi öğreten programlar yapılabilir.

-Bodrum’un mahallelerine, gençlik alanlarına, sahillerine Neyzen’in sözleri işlenebilir; duvarlara değil, zihinlere yazılacak bir bilinç oluşturulabilir.

Yeni Neyzen Ruhunu Çıkarabilmek

Her toplum kendi isyancısını, kendi hakikat avcısını yeniden yaratabilir. Bodrum bunu yapabilecek ender yerlerden biri. Çünkü burada doğan her çocuk, denizin kenarında, rüzgârın önünde, güneşin altında, bir oğlan çocuğu Tevfik’in nasıl büyüdüğünü sezebilir.

Bodrum yeni bir Neyzen ruhunu şu şekilde var edebilir:

-Gençlere özgürce üretecekleri sahneler, sokak performans alanları, açık mikrofon günleri sağlayarak…

-Onları baskıya değil cesarete, korkuya değil ironiye yönlendiren bir kültür politikasıyla…

-Sanatın eğlencelik değil, hakikatin dili olduğunu öğreterek…

-Eleştiriye açık bir kent kimliği oluşturarak; gürültüye değil söze değer veren bir atmosfer yaratarak…

Bir şehrin yeni Neyzen’i doğurabilmesi, o şehrin eleştiriye tahammülü ve sanatçısına özgürlük alanı yaratmasıyla mümkündür. Cesur sanatçılar özgür şehirlerden doğar.

Bu Misyonu Sahiplenmesi Gerekenler

Tüm bunları sahiplenecek, bu mirası geleceğe taşıyacak iki temel kurum var:

Bodrum Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi.

Bodrum’un bu özgür, asi, korkusuz evladının mirası; turizme malzeme yapılan bir isim olmaktan çok daha fazlasını hak ediyor.

Neyzen, Bodrum’un kültür pusulasıdır; yarımadanın hafızasıdır; bu coğrafyanın vicdanıdır.

Bu nedenle:

Buradan her iki başkana da Neyzen Tevfik’çe bir selam olsun:

Gerçeğin peşinden gitmek, çoğu zaman kolay olanın karşısında durmayı gerektirir. Neyzen’in nefesi, bu cesareti sizlere de hatırlatsın.

Bu yazı toplam 38 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
TANDOĞAN UYSAL Arşivi

Bir Türkiye Hayalim Var…

01 Aralık 2025 Pazartesi 09:50