TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Bodrum’da Sıra dışı Bir Protesto: Hak Arayışı mı, Siyasi Gölge mi?

Bodrum Belediyesi’nde metin yazarı olarak görev yapan 35 yıllık gazeteci Deniz Özbaş’ın işten çıkarılması üzerine başlattığı oturma eylemi, 25. gününü geride bıraktı. Ancak bu sürecin kamuoyunda doğurduğu yankılar, basit bir işçi-işveren anlaşmazlığından öte, farklı bir siyasi ve kişisel hedef taşıdığı yönünde ciddi soru işaretleri oluşturuyor.

Hukuk Varken Meydanlarda Aranan Adalet

Türkiye’de işten çıkarmalara karşı hak arama yolları bellidir: İş Mahkemeleri, arabuluculuk mekanizmaları ve sendikal süreçler. Bu meşru yollar varken, belediye binası önünde günlerce süren izinsiz bir oturma eylemi, ne yazık ki hukuk sistemine güveni zedelemekte ve meseleyi kişisellikten çıkarıp ideolojik bir zemine çekmektedir.

Tamer Mandalinci Üzerinden Yürütülen Algı

Protestoların temelinde Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’ye yönelik “kültür ve kitap düşmanlığı” gibi son derece haksız ve bağlamından kopuk iddialar var. Oysa Tamer Mandalinci, göreve geldiği günden bu yana Bodrum’da sosyal, çevresel ve kültürel projelere öncelik tanıyan, çağdaş ve katılımcı bir yönetim anlayışının temsilcisidir. Bu tarz suçlamalar, kamuoyunu yanlış yönlendirmekten başka bir işe yaramaz.

Kültürel Projelerin Askıya Alınması: Kurumsal Bir Tercih

Deniz Özbaş’ın iddiasına göre, işten çıkarılmasıyla birlikte Bodrum’a dair kültürel yayın projeleri de rafa kaldırılmış. Ancak her belediyenin yönetim değişikliği sonrası projelerde yeniden öncelik belirlemesi doğaldır. Bu, kişisel bir husumetle değil, kamusal vizyonla ilgilidir.

Vergiyle Ödenen Tazminat Meselesi

Özbaş’ın dile getirdiği “tazminatlar halkın vergisinden ödeniyor” söylemi ise hem yanlış hem de tehlikelidir. Kamuda çalışan her personelin hakları yasalarla belirlenir ve tazminatlar da bu çerçevede karşılanır. Bu tür ifadeler, kamu çalışanlarının itibarını zedelediği gibi, yerel yönetimlerin şeffaflık ilkesine de gölge düşürmektedir.

Gazetecilik mi, Aktivizm mi?

Meslektaşlarına destek mesajları atarak imza kampanyası başlatan Özbaş, gazetecilik kimliğiyle değil, eylemci kimliğiyle gündeme gelmiştir. Bu durum, gazetecilik etiği açısından da tartışmalıdır. Objektif haber vermesi gereken bir gazetecinin, kişisel sorunlarını kamuoyu üzerinden çözmeye çalışması, mesleki duruşa zarar verebilir.

Görüntü Bodrum’a Yakışmıyor

Bodrum Belediyesi’nin girişinde süren bu protesto, ne yazık ki kamu düzenine zarar veren ve Bodrum’un çağdaş imajına yakışmayan bir tablo oluşturmuştur. Başkan Tamer Mandalinci, kamuoyunun gözünde hedef haline getirilmek istenmektedir. Oysa gerçek mağduriyet, belki de görevini yerine getirmeye çalışan, genç yaşında önemli bir sorumluluk üstlenen bir başkana yöneltilen bu siyasi yıpratma çabasında saklıdır.

Hukuk Meydanda Değil, Mahkemede İşler

Hak aramak elbette kutsaldır. Ancak hak, sadece doğru yöntemle arandığında saygınlık kazanır. Siyasi imaj devirmek için değil, gerçek çözüm üretmek için hareket etmek gerekir. Tamer Mandalinci bu süreçte sabırlı, ilkeli ve sağduyulu tavrını sürdürmektedir. Bu tavır, Bodrum halkının vicdanında da karşılığını mutlaka bulacaktır.

Bu yazı toplam 3 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
TANDOĞAN UYSAL Arşivi

Bir Türkiye Hayalim Var…

01 Aralık 2025 Pazartesi 09:50