Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin 10 Kasım’da Anıtkabir’e yaptığı ziyaret, protokol defterlerinin soğuk satırlarına sıkışacak bir görüntü değildi.
Bu ziyaret, Bodrum’un adını Ankara’nın taş zeminine onurlu bir biçimde yazan, ciddiyetiyle öne çıkan bir duruştu.

Bazı temsil görevleri vardır; yapılır, geçilir.
Bir de bazı ziyaretler vardır; yapıldığı yerden değil, yapılış şekliyle hafızada kalır.
İşte Mandalinci’nin 10 Kasım çıkışı tam olarak buydu.

Genç Bir Başkan, Ama Ne Yaptığını Bilen Bir Tavır

Her önüne gelen makam sahibi Anıtkabir’e gider…
Ama orada nasıl durulacağını, nasıl davranılacağını, nasıl temsil edileceğini herkes bilmez.

Mandalinci’nin o gün Anıtkabir’de sergilediği tavır, “genç başkan” etiketine sığmayacak kadar olgundu.
Çelengin sunuluşu, heyetin düzeni, yüzündeki ifade, deftere yazdığı satırlar…
Hepsi bir araya geldiğinde ortaya şunu çıkarıyordu:

“Bu çocuk sadece başkan olmamış; görevin ağırlığını da sırtlamış.”

“Emanetiniz emin ellerdedir” Cümlesinin Altını Doldurmak Kolay Değildir

Anıtkabir Özel Defteri’ne yazılan o cümle
“Emanetiniz emin ellerdedir.” kulağa tanıdık gelir.

Ama mesele o cümleyi yazmak değil,
o cümlenin altına imza atabilecek bir duruşa sahip olmaktır.

Mandalinci’nin o gün orada sergilediği tavır, işte o imzanın gereğini karşılıyordu.
Boş laf değil, sorumluluk duygusuydu.

Bazıları Oradaydı, Ama Aynı Değildi

10 Kasım’da başkanlar, yöneticiler, protokol sahipleri Anıtkabir’e doluşur.
Bu yıllardır böyledir.

Ama bu yıl bir fark vardı:
Görüntülere baktığınızda, planlı, özenli, düzenli bir heyet yönetimini en net gösteren isim Mandalinci oldu.

Bir ilçe belediye başkanıydı ama
tavrında bir büyükşehir ağırlığı,
duruşunda bir devlet terbiyesi vardı.

Her görüntü kendini anlatır; o günkü görüntü ne söylediyse doğruyu söyledi.

Bodrum İçin Bir Temsil Değil, Bir Karakter Meselesiydi

10 Kasım, Atatürk’ü anmak değildir sadece.
O gün, millete verilen bir sözün, Cumhuriyet’e duyulan bağlılığın yeniden hatırlatıldığı gündür.

Mandalinci bu bilinci taşıdığını yalnızca sözle değil,
tavırla, duruşla, temsil gücüyle gösterdi.

Bodrum’un bu topraklara nasıl bağlı bir şehir olduğunu Ankara’ya hatırlattı.
Bu, Bodrum’un hanesine yazılan bir gurur notudur.

Böyle Duruşlar Gösterilmezse Unutulur, Gösterilirse Yol Açar

Bazı ziyaretler vardır;
fotoğrafı çekilir, arşive kaldırılır, kimse bakmaz.

Bazı ziyaretler vardır;
bir kentin hafızasına, bir toplumun kalbine kazınır.

Mandalinci’nin 10 Kasım’daki Anıtkabir ziyareti, işte o ikinci türdendi.

Bodrum adına farklı,
Bodrum adına doğru,
Bodrum adına yürekli bir imza.

Ve bu imzanın değeri, sadece o gün değil, ileride çok daha iyi anlaşılacaktır.