TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Hedef Saran mı, Fenerbahçe mi?

Uyuşturucu soruşturması, itibar suikastı iddiaları ve perde arkası


Türkiye spor kamuoyu günlerdir aynı soru etrafında dönüyor:
Bu dosyanın hedefi kim?
Sadettin Saran mı, yoksa Fenerbahçe mi?

Çünkü ortada yalnızca bir adli süreç yok;
algıyı yöneten bir siyasal-psikolojik iklim de var.


ÖNCE SÜRECİ DOĞRU KOYALIM

Sadettin Saran, İstanbul’da yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı ve ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Jandarma birimlerinin raporuna yansıyan bilgilere göre toksikolojik testlerde kokain tespiti iddiası dosyada yer aldı.
Saran ise kendisini hedef alan iddiaları, görüntüleri ve haberleri
“itibar suikastı” olarak nitelendirip reddediyor.

Aynı süreç uluslararası basına da yansıdı; Fenerbahçe başkanının gözaltı işlemi dünya medyasında da haber oldu.

PEKİ DOSYANIN DOĞRUDAN HEDEFİ KİM?

Bu noktada iki ihtimal öne çıkıyor:

Hedef bireysel anlamda Sadettin Saran

Adli süreç, kişisel suçlamalar ve toksikoloji verileri kişiye yönelik.

Saran’ın açıklamasına bakılırsa, bu işi “kişisel itibarını çökertmeye yönelik operasyon” olarak okuduğu çok net.

Bu perspektiften bakınca soruşturmanın öznesi Saran, Fenerbahçe ise dolaylı zarar gören.

Hedef Fenerbahçe’nin kurumsal itibarı

-Kulübün başkanının adliyeye sevk edilmesi, her haber başlığında Fenerbahçe isminin birlikte anılmasıyla kamu algısında bir “leke etkisi” yaratıyor.

-Taraftarların destek açıklamaları bile sürecin politik ve sportif boyutunu büyüttü.

-Uluslararası basında çıkan haberler, konuyu sadece bir adli vaka olmaktan çıkarıp kulüp markasını doğrudan etkileyen bir düzleme taşıdı.

Bu açıdan bakıldığında, süreç ister istemez kurumu da sahaya çekiyor.

BUGÜNÜN FOTOĞRAFI: HEDEF KESİNLİKLE ÇİFT KATMANLI


Adli odak Saran
Algısal odak Fenerbahçe

Yani soru şu değil:
“Ya Saran hedefte ya Fenerbahçe.”
Asıl soru şu:
“Bu süreçte hangisi daha çok hasar alacak?”

Bugün itibarıyla görünen tablo:

Saran hukuki açıdan savunmada,

Fenerbahçe ise marka değeri itibariyle savunmada.

Bir futbol kulübü için kulüp başkanının hukuki dosyadaki konumu, ister istemez kurumsal itibar dosyasına dönüşür.

Ve bu noktada taraflar ne derse desin, algı çoktan şunu soruyor:
“Bu dosya, saha dışında bir siyasal-kurumsal mücadeleye mi dönüştürülüyor?”


İTİBAR SUİKASTI MI, ADLİ SÜREÇ Mİ?

Saran’ın “itibar suikastı” vurgusu tesadüfi değil.
Çünkü bu kavram Türkiye’de her zaman iki ihtimali çağrıştırır:

1. Gerçek suçlamaların üzerini örten bir savunma dili

2. Gerçekten planlı bir yıpratma operasyonu

Şu an için iki ihtimali de dışlayacak netlik yok.

Süreç devam ediyor, dosya büyüyor.
Bu yüzden soru hâlâ masada:

“Saran mı hedefte, yoksa Fenerbahçe mi hedef alınıyor?”

TARAFTARIN POZİSYONU: SAVUNMA HATTINI KURMAK

Taraftar desteği, sürecin mahalle kavgası değil,
ulusal bir güç mücadelesi gibi algılandığının göstergesi.

Bu tablo bize şunu söylüyor:
Eğer bu dosya yalnızca adli bir süreçse,
spor camiasında bu kadar kırılma yaratmaması gerekirdi.

Demek ki mesele sadece hukuki değil, sosyolojik ve psikolojik bir alan da açtı.

Bugün gelinen noktada şu sorunun cevabı net değil:
“Hedef kim?”

Ama şunun cevabı net:
Zarar gören kim?

-Hem Sadettin Saran,
-Hem Fenerbahçe

Bu yazı toplam 12 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
TANDOĞAN UYSAL Arşivi

Helal Olsun Kaymakam Ali Sırmalı’ya da!

25 Aralık 2025 Perşembe 08:48

Mandalinci Net Konuştu

24 Aralık 2025 Çarşamba 12:57

Helal Olsun Tamer Mandalinci’ye

21 Aralık 2025 Pazar 20:46

Bir Trafik Kavgasından Fazlası mı?

17 Aralık 2025 Çarşamba 10:07