Yıllar önce ünlü türkücü İbrahim Tatlıses’in herkesin diline düşen bir sözü vardı:
“Oxford vardı da biz mi gitmedik?”
Tatlıses aslında şunu demek istiyordu: İmkân yoksa insanı yoktan suçlamanın anlamı yok. İşte bugün Bodrum’un en büyük sorunu olan susuzluk için de aynı soru akla geliyor:
“Bodrum’da su vardı da Tamer Mandalinci ile Ahmet Aras mı getirmedi?”
Su Sorunu ve Başkanların Çabası
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, göreve gelir gelmez suyu öncelikli gündemine aldı. “Deniz üssü” diye tabir edilen su üretme modül tesislerini inceledi, farklı projeler aradı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da aynı iradeyi ortaya koydu. Ancak Bodrum’a su getirmek sadece niyetle olmuyor; bunun için para, teknoloji ve güçlü bir altyapı yatırımı gerekiyor.
Zamanın Hızlı Akışı
Mandalinci ikinci yılını doldurmaya hazırlanıyor. Siyasette zaman çok hızlı geçiyor. Halkın verdiği hizmet kredisi kısa sürede tükeniyor. Sandık geldiğinde halkın soracağı en net soru belli:
“Bodrum’un su sorununu çözdünüz mü?”
Bu soru sadece Mandalinci’ye değil, Ahmet Aras’a da yöneltilecek. Çünkü Bodrum’un susuzluğu çözülmeden gidilecek bir seçim, her iki başkan için de büyük bir imtihan olacak.
Bir Bodrumlu Olarak…
Ben inanıyorum ki Tamer Mandalinci de, Ahmet Aras da bugün ekonomik imkânlara tam anlamıyla sahip olsalar, bir gün bile beklemeden Bodrum’un su sorununu çözmek için harekete geçerler. Burada ne Mandalinci’nin ne de Aras’ın avukatlığına soyunuyorum. Görünen köy kılavuz istemez. Merkezi hükümetin konuya bakışı gibi bir sürü etken, Bodrum’un su sorununun arkasındaki nedenlerdir.
Ama imkânlar önlerine serilse, eminim ki herkesten fazla onlar bu işe öncülük yapar ve isimlerini Bodrum tarihine altın harflerle yazdırırlar.
Su ve Zaman
Tatlıses’in o meşhur sözünü hatırlayalım: “Oxford vardı da biz mi gitmedik?”
Bugün Bodrum için de şöyle diyebiliriz: “Bodrum’da su vardı da Mandalinci ile Aras mı getirmedi?”
Asıl mesele, imkânların sınırlılığı. Bodrum’un en büyük imtihanı iki kelimede gizli: Su ve Zaman. Su bulunmazsa Bodrum yaşanmaz, zaman doğru kullanılmazsa başkanların siyasi geleceği tehlikeye girer. Halk ise artık çok net: Hem susuzluğu bitirecek adımlar, hem de zamanı doğru değerlendiren bir yönetim görmek istiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.