Nurhan Keleş
TÜRK MİLLETİ, EMPERYALİST BASKILARA VE KAPİTALİST SÖMÜRÜ ÇARKINA BOYUN EĞMEZ.
Güç merkezlerinin, istemedikleri bir siyasi yapı ve durum ortaya çıktığında, yine her on yılda bir ülkemizde acımasızca darbeler yaşatıldı. O dönemlerin son darbesi, hepimizin bildiği gibi 28 Şubat postmodern darbesiydi.
Özellikle o dönemde siyasi olarak, birçok savunma sanayi fabrikaların temellerine atan, stratejik önemdeki tesisler kuran, kamu maliyesinin parçalanmış dağınık yapısını ve maliyetini ortadan kaldırmak için tek havuz sistemine geçen, Erbakan Hoca'mıza karşı menfaatlerine aykırı olduğu için darbe yapılmıştır.
Türk Milleti üretim ile her atağa geçtiği stratejik dönemlerde, engel çıkarmak için güç merkezleri, darbeler ile her daim Türkiye’nin gelişmesine engel olmuşlardır.
Hepimizin bildiği gibi, o dönemde Türk Milletinin yararına ve faydalı olarak çıkan her çalışma ve yapılanma, güç merkezlerin çıkar ve menfaatine uymadığı için dini ve milli motifleri kendi çıkarları için hiç çekinmeden kullanarak, Türk Milletinin yararına olan tüm uygulamaları darbeler ile bitirerek yine kapatmışlardır.
Güç merkezlerin, kendi ve çıkar menfaatlerine karşı yapılan, her türlü çalışmalar, yani Türk Milletin yararına olan çalışmaları, kendileri elbette hiç istenmiyorlardı. Buna engel olmak için darbelere bahane üretebilmek için Milli ve Manevi değerlerimiz ne varsa, ekonomik, siyasi ve sosyal yapıda kullanılabilecekleri, Türk Milletine karşı Türkiye’yi gelişmesini engellemek için darbeler yaparak engel olmak için hiç çekinmiyorlardı.
Yakın tarihin en önemli askeri darbenin, dönüm noktası ise 15 Temmuz'dur. Askeri darbeler önceki yıllarda güç merkezlerine yakın olan içteki devşirilmiş asker ve siyasiler eliyle gerçekleştirilirken. Bu darbe ise fetö terör örgütü olarak öncekilerden farklı olarak, Türk Milletin Milli ve Manevi değerlerini, kullanmaktan hiç çekinmeyen, yine güç merkezlerin desteklediği ve kontrol ettiği yapılanma ile gerçekleşmiştir.
Her on yılda yapılan darbelerden, Türk Milleti çok büyük acılar çekti. Çok büyük zorluklar ve inanılmaz sorunlar yaşadı.
Türkiye siyasi yaşamına baktığımızda, güç merkezlerin piramit sisteme karşı ilk sistemi geliştiren siyasi liderimiz, “Karma Ekonomi Modeli” ile Gazi Mustafa Kemal Atatürkolmuştur. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında yaşama geçirdiği, üretim odaklı fabrika ve işletmelerin sayısı, 1929 Dünya ekonomi buhranı ve krizine rağmen, büyüme rekorları kırılmıştır.
İkinci siyasi liderimiz ise “Adil Ekonomi Düzen Modeli” ile Erbakan Hocam olmuştur. Bugünkü savunma sanayi altyapısı başta olmak üzere daha birçok stratejik yatırımların temellerin atıldığı bir dönem olmuştur.
Diğer siyasi liderlerimizin ise o zor dönemlerde, güç merkezlerine karşı daha çok farklı alanlarda mücadele ettiğini görmekteyiz.
Bu mücadelede, Türk halkının piramid yapıyı ve sömürü emperyalizmi öğrenmesinde ve farkına varmasında, Erbakan Hoca'mızın ilim adamı sıfatıyla, en büyük etkiyi oluşturmuştur.
Türkiye siyasi tarihine bakıldığında, asıl temel mücadelenin bir parti mücadelesi değil, ekonomi sistem mücadelesi olduğunu özellikle görmekteyiz. Bu sistem mücadelesinde, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, emperyalist, sömüren güç merkezli küresel yapının, faizli Kapitalist ekonomi sistemine karşı, insan merkezli, sömürmeyen ve yaşatan, daha adil merkezli, “Karma ve Adil Ekonomi Sistem” modellerinin geliştirildiğini görmekteyiz.
Buna rağmen devletimiz, “Karma Ekonomi Modelini” ve “Adil Ekonomi Modelini” tecrübelerini birlikte harmanlayarak, Türk Milletinin yararına ne kadar da uygulamak istediyse de, güç merkezleri tarafından geçmişte bir şekilde yine engellendiler.
Elbette devletin o dönemde başarabildiği alanlar da olmuştur. Özellikle son dönemde Savunma Sanayimizin geldiği noktada, hepimizin bildiği gibi Erbakan Hoca'mızın çok büyük emek ve katkılarını özellikle bilmekte ve görmekteyiz.
Türk Milleti, ecdadından örnek aldığı medeniyet birikimi temelinde, ne yaparlarsa yapsınlar güç merkezlerine, emperyalist sömürü faizli kapitalist sisteme karşı, İnsan merkezli daha Adil bir ekonomi modelini elbette insanlık yararına, kuracak kapasite ve güçtedir.
Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın inşallah
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.