“Biz Anadoluyuz” isme bakınca ve projenin amacına bakınca hepimizi heyecanlandıran bir proje. Yazıyı hazırlamaya başladığım bu gün isi 20 Kasım Dünya Çocuklar günü. İşte böyle bir günde projeyi gerçekten önemsiyorum. İçişleri Bakanlığınca başlatılan proje çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan21 ilde 15 yaş ve altı, maddi durumu yetersiz, daha önce il dışına çıkmamış 50 bin çocuk Anadolunun çeşitli yerlerini gezecek. Öylede oldu. Muğla’ya Bingöl’den 100 öğrenci geldi.

***

“Bingöl Mehmet Akif İnan Ortaokulu'nda eğitim gören yaklaşık 100'ü aşkın öğrenci Bodrum'a geldi. Akşam saatlerinde Milas-Bodrum Havalimanı'na inen öğrencileri, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Geçin karşıladı. Bodrum gezisi yapan öğrenciler, ilçenin tarihi ve turistik yerlerini gezdi. Öğle saatlerinde ise Şehit Türkmen Tekin Anadolu İmam Hatip Lisesi bahçesinde kardeş okul protokolü imzalandı. İmza törenine Muğla Vali Yardımcısı Rıza Dalan, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, Muğla Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Serkan Öçalmaz, her iki okulun öğretmenleri ve öğrenciler katıldı. Protokol öncesi iki okul öğrenci ve öğretmenleri halay çekerken ortaya renkli görüntüler çıktı.” Buraya kadar her şey güzel. Peki bu çocuklar nerede konakladı? İşi iyi bilen yöneticilerin yaptıkları program dahilinde beş yıldızlı otellerde konakladı. Projenin aslına ve amacına neredeyse tam tersi bir şekilde onları otel odalarına hapsettiler.

***

Bu türde değişim programlarının en önemli özelliği kardeş okul olanların karşılıklı ziyaretlerinde çocuklarının daha rahat kaynaşması ve kültür alış verişi yapması için çocuklar ev sahibi okulun öğrencileri tarafından evlerinde misafir edilir. Aile sofrasına oturur onlarla yöresel yemekleri paylaşıp konuk olduğu yerdeki yaşamı yakından görür. Çocukları otel odalarına kapatıp ardından da turistlik geziye çıkarırsanız bu proje amacına ulaşmaktan çok amacın tersine hizmet eder.

***

İç işleri bakanlığınca hazırlanan ancak yerelde proje uygulayıcıların yaptığı hatalarla bu projeden de umudu keseceğiz gibi görünüyor. Öğrencilerin Bodrum’un ardından Menteşe ziyaretlerinde ise onları mehter takımı ile karşılanması bana epeyce farklı geldi. İnsanın içinden “biz Muğlalılar biraz farklıyız. Gelen herkesi Mehter takımı ile karşılarız uğurlarken de etrafta kimse olmaz” TRT’de Erkan Yolaç’ın sunduğu efsane yarışma “Evet-Hayır” da bile yarışmacılar Mehter Marşı ile gelir bitiminde ise İzmir Marşı ile uğurlanırdı. Biz karşılıyoruz ama nasıl gittiklerini bilmiyoruz. Öyle bir proje akışı hazırlanmış ki farklı bir kültürürn içine giren öğrencileri daha önce hiç yaşamadıkları lüksün içine sokarken yanlarına en azından bir pedagogu çok mu gördünüz. Muğla ilinde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yok mu? Sanırım bu projenin Muğla ayağının en unutulmaz gafı ise Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz’dan geldi. Karşılamada yaptığı konuşmada “ Bingöl'den gelen bu değerli kardeşlerimizi geleneksel Türk misafirperverliği içerisinde en iyi şekilde ağırlayacağız” dedi. Sayın Kaymakam’a Bingöl’ün 12 plaka kodu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olduğunu ve orada yaşayanların da Türk ve Misafirperver olduğunun anlatılması lazım. Bunca hata bunca gafa rağmen inşallah proje amacına ulaşır çocuklar arasında kardeşlik köprüsü kurulur.