Hasan Telli

Hasan Telli

Hem Cüretkar Hem de Anarşist

Hem Cüretkar Hem de Anarşist

Bu köşeden kolay kolay bir kimseyi ya da bir şeyi övmek için yazılmış şiirler çıkmaz. Köşenin kolektif türde eylem yapısını Muğlalının ruhumuzun derinliklerinde yatan Muhaliflik oluşturursa da, biz yine de; Olaylara insani, vicdani ve hukuki zeminde bakmasını biliriz. Elinde patlamaya hazır dinamitle dolaşan bir siyasetçinin ne zaman nerede bir patlama yapacağı belli değilken kendisini herkesin üzerinde görerek sürdürdüğü politik çizgide neredeyse sona geldiğinin bilinci ile başladı saldırmaya. Siyasette en önemli yerin oturdukları koltuklar olduğunu düşünenler halkın gönül koltuğunu hiçe sayarak koltuğa güç vermek yerine koltuktan güç alarak bozulan ticari hayatlarını düzeltmeye gelecekleri için yatırımlar yapmaya devam ediyor. Bunları kaleme alarak “Kralın ten rengini” anlatan gazeteciler de tu kaka oluyor.

***

Muğla’da merkez Sağın adresi olarak görülen AK Parti’de sancılar artarak devam ediyor. yönetim kadroları içinde devam eden soğuk savaş yıllar önce yaşananları akla getiriyor. 30 Mayıs gün gurup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bakanlarımdan 180 günlük acil eylem planı hazırlamalarını istedim. Parti teşkilatımızdaki metal yorgunluklarını dikkate alacağız ve değiştireceğiz” açıklamasından herkes kendisinin koltuğunun derdine düştü. Verilmek istenen mesajı alan pek yok gibi. 30 mayıs tarihinden itibaren 180 gün hangi güne denk geliyor bakan var mı? 26 kasım 2017 Pazar yapıyor. Şimdi sanırım kafalarda bir ışık doğdu. Metal yorgunu teşkilatlar mesajı alamadı ama biz açalım da görsünler mesajı.

***

Havasından mı suyundan mı yoksa beslenme şeklinden mi Muğlalı bireysel hareket eder. Toplu hareketleri sevmez. Bir evde bile üç kardeş farklı siyasi görüşlere sahiptir. Aynı sofraya oturur aynı yemeğe kaşık sallasalar da sandık başında her biri farklıdır. Ancak akşam olduğunda evde seçim sonuçlarını birlikte takip eder birlikte yorumlarlar. İşte size Muğla. Bu kolay kodu bile çözemeden Muğla’da siyaset yapmaya çalışırsanız önce kadınlar size tazminat davası açar siz bitti sanırken arkası geliverir. Bir bakarsınız bir solmuş kırmızı bavul kala kalmış elinizde.

***

Birkaç arkadaş köylerde, kasabalarda pazarcılık eder, dolaşırlarmış. Bir gün, uzakça bir kasabaya gitmek için yola çıkmışlar. Bir müddet sonra, gök gürlemeğe, bulutlar kararmaya başlamış. O sırada bir köy­lüyle karşılaşmışlar. Yağmur bastırmadan sığınabile­cekleri yakın bir köy bulunup bulunmadığını sormuşlar. Köylü: “Var! Var olmasına da.. Siz korkmayın hele, yağmur falan yağmayacak. Baksanıza kargalar yüksekten uçuyorlar. Kargaları yüksekten uçarken gördün mü bil ki yağmur yağmayacak” demiş. Pazarcılar bakmışlar, gerçekten kargalar havada uçuşup duruyorlar. “Köylünün bir bildiği olsa gerek” diyerek yollarına devam etmişler. Çok geçmeden hava büsbütün bozmaya başlamış. Sağanak halinde yağmur bastırmış. Arkasından da dolu, bora, şimşek., artık ne varsa. Adamcağızlar yapacaklarını şaşırıp kalmışlar. Daracık bir vadiden geçerlerken yukarıdaki köyün ta­şan deresi bunları önlerine katıp sürüklemiş. Üstelik köyün lâğımı ve dahi bilememesi de bu dereye akarmış. Garibanlar çamur yetmezmiş gibi, bir de pislik içinde yüzmeye başlamışlar. İçlerinden alaycı birisi, hem güler, hem de “Kılavuzu karga olanın, burnu pislikten çıkmaz” demiş.

***

Bir işe yanlış veya uygun olmayan kişilerle başlandığında, sonuçları istenmeyen şekilde biter. Kişi öncelikle kime danışacağını, kimin peşinden gideceğini iyi bilmelidir. Çünkü seçtiği kişi kötü, işe yaramaz biri olabilir ve onun başını belaya sokabilir. Gelelim kıssadan hisseye Bu köşede kolay kolay methiye yer almaz ama haksızlığa da göz yumulmaz. Hasan Telli de bu yazıyı yazdığına hiç bir zaman pişman olmaz…

Bu yazı toplam 1024 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR