Hasan Telli

Hasan Telli

Şirinlerden Seçmeler I

Şirinlerden Seçmeler I

Uzun uzun yıllar önce ormanın derinliklerinde, küçük yaratıkların yaşadığı gizli bir köy vardı. Onlar kendilerine şirin derlerdi. Çok iyiydiler ve birde korkunç büyücü Gargamel vardı o da bir o kadar kötüydü.” Bas bariton bir sesle başlayan bu çizgi filmi bilmeyen var mı? Sanırım hepimizin hala hafızasındadır. Şimdilerde yayınlanıyor mu bilmiyorum ama izlerken hem keyif alınan hem de ders alınan bir çizgi filmdi. İki gündür çizgi filmlerden tutturdun gidiyorsun hayırdır? Diye soracak olanların cevaplarını şimdiden verelim de boşuna telefonla vakit kaybetmesinler. Çizgi filmler saf temiz ve eğitici olmalıdır. Bir o kadar da mesaj vermeli. Bir dönem bini mizah dergileri yapıyordu ama onlarda bu çizgiden uzaklaştı. Yaşanan kötü olayları bile çizgi film hikayelerinin içine sığdırarak daha sevecen hale gelmesini amaçlıyorum. Nede olsa bizim halkımız çizgi roman okumada dünya lideri. Kimseye de kaptırmadık uzun bir süre.

***

Bizler okumayı çok seven insanlar değiliz. Genel olarak gözümüzden akıllıyız. Görürsek inceler bakarız ama araştırmak yada okumak gibi bir derdimiz yok. TUİK verilerine göre basılı kitap sayımız her geçen yıl artıyor ama okuma oranımız hiç artmıyor. Türkiye’de yılda kişi başına basılan kitap sayısı 8,4 ancak günlük kitap, gazete, dergi okumaya ayrılan süre ise sadece 1 dakika. Başka bir değişle biz okumuyoruz hemşerim. 1950’li yıllarda başlayan ancak Türkiye’ye gelmesi 1960’ları bulan Teksas ve Tommiks sayesinde insanlarımız okumaya başlamıştı. O dönemde ortaya çıkarılan bu kahramanlar kısa sürede herkesin elinde gezmeye başlar. Yolda, evde hatta ders kitaplarının arasında okulda bile okunur ki bu onların efsaneleşmesinde büyük rol oynamıştır. Süreçte insanlar günde en az dört saatini okuyarak geçiriyordu. Şimdilerde ise TÜİK verilerine göre, Türk insanının kitap okumaya sadece 1 dakika ayırdığını gösteriyor. Buna karşılık TV izlemeye ortalama 4 saat, internete bağlanmaya 6 saat ayırıyor. İhtiyaç listesinde kitap okumak 235. Sırada yer alıyor.

***

Yukarıdaki verilere bakınca bizim insanımızın en çok vakit geçirdiği alanda okumasını sağlamamız gerekiyor, yani internet başında. Birde ne istediklerini bilmemiz gerekiyor. Bu yazıya biraz daha bu dille devam edersem okumayı bırakacakların yüzdesi 60-70’lerde o yüzden istediklerini verelim. Çizgi karakterlerin romanlarında olduğu gibi anlatalım her şeyi.

***

Şirinlerden başladık öyle devam edelim. Şirin baba içtiği böğürtlen şurubu yüzünden Gargamel gibi bağırmaya ve garip sesler çıkarmaya başlamıştır. Elektrikçi şirinin yerine bir kaç şirin ile görüşüp fikir almak ister, minik şirinlerin çoğu Oduncu Şirini isteyince şirin baba Gargamel gibi sesler çıkararak azmanı çağıracağını söyleyip Sütçü şirini seçtim süz bilmezsiniz der. Ardından da Sütçü şirine görev verir sen şimdi git şirinleri köy meydanında topla sonra seni seçsinler der. Sütçü şirin şirinleri dolaşır hepsinin toplanmasını ister bu sürede şirinler köyünde çift sürmede kullanılan yük kayalarından sorumlu Kayacı şirin arkadaşlarını toplayarak kendisinin Elektrikçi’nin yerine aday olduğunu anlatır. Elektrikçi şirin de Kayacı şirine destek verir. Tam meydanda toplanma başlamak üze iken Dişçi şirin ve Şirine (köyün tek bayan şirini) Şirin babanın yanında alır soluğu ve şikayet eder. Şirine ise (köyün tek bayanı olduğunu zannedip durmaktadır) çünkü herkes yüzüne övgüler saymaktadır. Halbuki başka şirinlerinde olduğunu Kayacı şirinin etrafındaki kalabalıklarda görmüştür herkes. Meğer şirin babanın unuttuğu birçok Şirin’e varmış. Yazıcı şirine, savunucu şirine, hatta esmer şirine. Şirin baba mert adamdır sözünden dönmez. Sütçü şirine verdiği sözü aklına gelir ve köy meydanında toplanma yok ben Sütçü şirini görevlendirdim, oda kendisine yardımcılarını belirleyip bildirecek der. Birden hava kararır ani bir yağmur bastırır yağan yağmur havadaki tüm gerginliği alır gider. Peki, Şirin babanın yardımcısı kim mi oldu? O da önümüzdeki bölümde…

Bu yazı toplam 1047 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR