Muğla’nın Yatağan ilçesine ikinci zehir santrali kuruluyor. Evet yanlış okumadınız bir tanesi yetmedi şimdi ikincisi kurulacak. Henüz üzerinden çok zaman geçmedi. Yatağan Termik Santralinin bacalarından bırakılan zehirli gaz yıllarca başta Yatağan halkının olmak üzere Muğla’nın üstüne kabus gibi çökmüştü. İnsanlar kansere yakalanmış, tarım ürünleri daha toplanmadan çürümeye başlamıştı…

Yatağan Termik Santrali ile ilgili bölgede yıllarca eylemler yapıldı. Yatağan halkı polisle ve jandarma ile karşı karşıya kalmıştı. Sayısız eylerler, gözaltılar bunların hepsi Yatağan’da yaşandı. Hatta Türkiye tarihinde ilk defa bir ilçede hava kirliliği yüzünden sokağa çıkma yasağı dahi ilan edilmişti. Santralin bacalarından çıkan zehirli gaz yüzünden bölgede kanser oranları artmıştı…

Şimdi bu bölgeye ikinci termik santrali kuruluyor. Mutlaka ülkenin enerji ihtiyacı vardır ve bir şekilde bu sağlanmalı. Ancak bunun yolu çağ dışı kalmış termik santrallerinden geçmiyor. Bu gün günümüzde enerji elde etmenin çok daha farklı yöntemleri var. Doğu ülkelerinin dahi artık kabul etmediği vazgeçtiği yöntemi niye hala kullanıyoruz anlamak mümkün değil. Bu santralleri kuran ülkeler dahi geri teknoloji diye vazgeçti…

Yatağan’a kurulacak olan ikinci termik santrali sayesinde birileri para kazanacak diye on binlerce insanın sağlığını hiçe saymak bu kadar ucuz olmamalı. İnsan sağlığını insan hayatını bu kadar değersiz kılınmasının çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Şuan Muğla bölgesinde üç tane termik santrali bulunuyor. Bir dördüncüsüne ne gerek var. Üstelik yeni kurulacak olan termik santrali Yatağan’da ki tarihi kentlerin yakınında…

Bir yandan Muğla’da turizmi 12 aya yaymak için büyük çaba sarf ediliyor. Diğer yandan tarihi kentlerimizin yok olması için termik santralleri kuruyoruz. Artık Muğla bölgesine gelen yerli ve yabancı turistlere tarihi kentlerimiz yerine termik santrallerini gezdiririz. Tabi turistleri gezdirirken gaz maskesi dağıtmayı da aman ihmal etmeyelim. Sonra işin ucunda adamlara birde rezil olmak var unutmayın…

Gırgır bir yana bu termik santrallerinin acısını biz Muğla olarak çok çektik. Anlaşılan o ki çekmeye de devam edeceğiz. İnsan hayatı insan sağlığı her şeyin üzerinde. Birde bu santralin kurulacağı yerde binlerce zeytin ağacı bulunuyor. Doğal olarak binlerce zeytin ağacı da kesilecek. Bölge halkı yeni bir termik santrali istemiyor.Çünkü bir tanesinden yıllarca çektiler. Şimdi ikinciden yine yıllarca çekmek zorunda kalmak istemiyorlar…

Şirketler şimdiden bölgede istimlaka başlamışlar. 93 parsel istimlak edilmiş durumda. Turgut halkı, 19 Mayıs Cuma günü sivil toplum kuruluşları ve çevreci grupların girişimiyle geniş katılımlı bir toplantı düzenleyecek. Turgut Mahallesinde yapılacak toplantıya Muğla Çevre Platformu (MÇP), TEMA Vakfı, Ege Çevre Kültür Paltformu (EGEÇEP), Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP) gibi örgütler destek verirken toplantıda termik santral ve kömür ocaklarının çevreye etkileri, sağlık ve mücadele boyutu ele alınacak…

Görünen o ki önümüzdeki süreçte Yatağan’a yapılacak olan ikinci termik santrali sadece Muğla’nın değil Türkiye’nin gündeminde ki yerini alacak gibi. Burada Muğla Valiliğine, yerel yönetimleri ve özellikle Muğla’nın 6 milletvekiline çok büyük görevler düşüyor. Çok geç olmadan kurulacak olan termik santralinin önüne geçilmeli. Birileri paralarına para katacak diye Muğla halkını zehirlemeye hakları yok…