Hasan Telli

Hasan Telli

Köylü Kurnazı

Köylü Kurnazı

Muğla’nın geleneksel pazar alışkanlıkları çocukluğumuzdan bu yana bizleri de etkisi altına almış olacak ki ihtiyacımız olmasa bile Perşembe pazarına şöyle bir çıkılır Pazar havası alınır. Belki de aldığım kokuların beni çocukluğuma götürmesindendir Pazar dolaşma keyfim. Her Perşembe pazarında üreticilerin bulunduğu alanları gezmeye bayılırım. Kendi tarlasında kendi bahçesinde yetiştirdiği ihtiyaç fazlalarını satmaya gelirler. Kinin önünde börülce kiminin önünde yumurta kiminde ise süt ve yoğurt. Tarlada yada bahçede ürününü topladıktan sonra özenle onları taşıyacağı kovalara yada kefelere koyarak başlar Pazar yolculukları. İlk gelen belediye otobüsü ile pazara ulaşırlar. Yazgılarını serip pazarda sergilerini açarlar. Sabah erken saatte başlayan satış akşamın ilk ışıklarına kadar devam eder. En zorlu zamanda işte o dur. Tekrar yaylaya yada köyüne döneceği aracın saati yaklaşırken elinde kalanları bedavadan biraz fazlaya satarak evinin yolunu tutar. Üreticinin satış yaptığı noktalarda onlarla pazarlık etmemeye özen gösteririm zira bir emek bilincim var.

***

Birde üretici etiketi altında manavlık yapmaya çalışan kurnazlar var ki sormayın. Çok dikkatimi çekmemişti ta ki son Pazarda Fatma teyze dert yanana kadar. Her hafta tüketeceğimiz tereyağı ve yoğurdu ondan alıyorum. Yenice’de kendisine ait birkaç ineği ile süt soğurt ve tereyağı üretip onları satıyor. Kimi zamanda özellikle yaz aylarında evinin önünde bulunan küçük tarlasında yetiştirdiği domatesler ile fasulyeleri satar. Fatma teyze başladı anlatmaya; “Oğlum biz ürettiklerimizi belediyeden yer alarak satıyoruz. Bazı uyanıklar biz üreticiyiz tarlamızda üretiyoruz diyerek yer alıp çevre illerden topladıkları ürünleri getirip burada satıyorlar. Algı yok vergi yok. Yakında manavlar sırf bunların yüzünden bizi de pazara sokmayacaklar.” Fatma teyzenin anlattıklarını bir araştırmak için koyuldum yola. Pazarlarda yer almak için önce belediyeye gitmek lazım. Belediye çalışanlarından pazarda yer almak için gerekenleri öğrendim. Üretici olduğunuzu Ziraat Odası’ndan alacağının belge ile yetiştirdiklerinizi belgelerseniz belediye size yer veriyor. Yani üzerinize kayıtlı bir tarlada ben burada şunları yetiştiriyorum diyerek belgelerseniz belediye size yeri tahsis ediyor. Peki uyanıklar ne yapıyor?

***

Tabir yerinde ise köylü kurnazları emekli olduktan sonra atadan kalan tarlalarda ziraat yaptıklarını beyan ederek Ziraat Odası’na kayıt oluyorlar. Burada yetiştirip yetiştirmedikleri ne varsa hepsini yazarak ben yetiştiriyorum diyerek belgelerini alıp belediyeye gelip yer alıyorlar. Sonrasında ise çevre illerden ve hatta Mersin, Adana’dan bile ürün getirip üretici pazarında satıyorlar. Düşünün yaylada üç beş dönümlük arazisi olup da bu arazide hem mandalina, limon, börülce, fasulye, domates, köy tavuğu, yumurta bamya ve biber üretiyor. Daha köyceğiz mandalinası olgunlaşmadan yaylada yetiştirdiğini iddia ettiği mandalinaları satıyor. Bu mevsimde olgunlaşan mandalina Hatay bölgesinde olur çekirdeksiz, bol sulu, kokusu olmayan ve ince kabukludur. Bu ürünü satıyor ve ürettiğini iddia ediyor. Gelip tarlayı görelim bu bir başarıdır dediğimizde ise laf kalabalığına getirerek konuyu değiştirip “Almayacaksan serginin önünü kapatma” diyerek birde azarlıyor. Pazarda manavlık yapanlarda bu durumdan şikayetçi. Bir çoğu haksız rekabetten ötürü zarar ettiklerini anlatıyor bir manavın söylediği ise gerçekten içimi acıttı. “Ben manavlık yapıyorum. Değişik hallerden aldığım ürünleri üzerine karımı koyarak satıyorum. Benim 5 liraya sattığım ürünü böyleleri kendi tarlamdan getirdim diyerek 6, 7 hatta 8 liraya satıyor. Onlar satıp tüm karı ceplerine sokup evine gidiyor biz ise her karımızdan vergi veriyoruz. Gerçekten üreten ve ürettiğini satanları bizlerde kolluyoruz ama köylü kurnazları için gerekenleri yetkililerin yapmasını bekliyoruz.”

***

Kimsenin ticaret yapmasına karşı değiliz. Her Türk vatandaşı istediği gibi ticaret yapabilir ancak kimsenin vergi kaçırmak gibi bir lüksü yok. Asgari ücretle sabahtan akşama kadar ter akıtanların bile paralarını ellerine daha almadan ödedikleri vergileri düşününce böyle uyanıklara dayanamıyorum.  Seni gidi köylü kurnazı seni….

Bu yazı toplam 799 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR