Hasan Telli

Hasan Telli

Mermer Bizlere Zarar Mı Verecek?

Mermer Bizlere Zarar Mı Verecek?

Son yıllarda artan mermer ocakları ve mermer işleme tesisleri düzenli kontrol altına alınmazsa çok yakında ne ürün yetiştirebileceğiz nede sağlıklı yaşayabileceğiz. Yatağan, Kavaklıdere, Milas ilçeleri ve Muğla Merkez’de faaliyet gösteren Mermer sektörü hızla gelişip büyürken en büyük sıkıntı atık dökme yeri bulmakta yaşanıyor.  “Kavaklıdere, Milas,  Muğla, Bayır Mahallesinde atık dökme sorunu kısmen çözülse de Yatağan’da faaliyet gösteren mermerciler yetkililerden ısrarla atık dökme yeri talep ediyor.” Tam iki yıl beş ay önce gazete manşetlerini oluşturan bu haberin akıbetinin peşine düşme kararı aldım.

***

O dönemde Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Abdullah Koçar; “Katı taş ve ya testereden çıkan toz halinde, hatta süt halinde her türlü malzemeye istenilen kalitede temin ederiz.  Bu çalışmanın hem Termik Santral için hem mermer sektörü için çok faydalı olacağına inanıyoruz” şeklinde konuşmuştu.  Yapılan görüşme sonrası sonra 40 bin tonluk malzeme ile deneme yapılması uygun görülmüştü. Ancak atık dökme yerinin belirlenmesinde yetki Muğla Büyükşehir Belediyesi’nde. Mermerciler o dönemde Büyükşehir belediyesi atık dökme yeri için Bayır Mahallesinde gösterdiği yerin çok mesafeli olduğunu, Yatağan civarında bir atık dökme yeri talep ettiklerini açıklamışlardı. O dönemden şimdiye kadar kimse bir açıklama yapmadı. Mermer atıklarının durumu detaylı olarak bilen yok hala. Belediyenin gösterdiği alana atık dökümü yapılıyor ancak tüm atıkların buraya geldiğini söylemek mümkün değil. Mermer ocakları için geçen sene toplam verilen ruhsat sayısını bilmiyorum ama 25 hektardan küçük alanlarda mermer ocağı açmanın ÇED’e tabi olmaması da ruhsat almayı kolaylaştırıyor. Bu tür ocaklarda madenlerin arasında çıkan taş, toprak vb. yabancı nesnelere pasa deniyor. Mermer ve taş çıkarıldıktan sonra kalan pasanın döküldüğü alanların kayması sonucunda kayan toprak, mermer ve taş parçaları bitkilere, zeytin ve meyve ağaçlarının üzerine yığılarak zarar veriyor.

***

Mermer atığı (Mermer Çamuru) yüzde 50 Kalsiyum Oksitten, %95 Kalsiyum Karbonattan oluşuyor, bu da dere yatağına bırakıldığında balıkların yaşamasını imkansız hale getiriyor. Atıkta bulunan karbonik asit de asit yağmuru etkisi yapıyor. Mermer ocaklarının neden olduğu ormansızlaştırma sonucunda alan tek bir parçaya dönüştüğü, doğal arazi dokusunun parçalanmasının biyolojik çeşitliliği azalttığı veya ormanda alan bölünmesi oluşuyorsa, yaşam alanları arasında orman canlılarının geçişlerinin engellendiği de konuşmacıların peyzaj ekolojisi açısından vurguladığı noktalar arasındaydı. Mermer ve taş ocaklarında yapılan dört işlem var ki, çevre üzerinde ciddi etkilere neden oluyor. Patlatmalar 3,4 şiddetindeki bir depreme eşdeğer. Bu patlamalar önemli ölçüde toz emisyonuna ve yeraltı su tabakasında ve akifer yapısında bozulmalara neden oluyor. Ayrıca gürültü kirliliği oluşuyor ve rüzgara bağlı olarak havaya karışan tozlar hava kalitesini de bozuyor. Kırma ve eleme işlemleri de toz emisyonuna neden oluyor. Çünkü aslında bu işlemlerde sıvı kullanılması gerekirken, su tüketimi yüksek olacağı için bundan kaçınılıyor. Taşıma da çevreye toz emisyonuna neden oluyor. Yerleşim alanı içerisinden geçirilen kamyonlar taşıma esnasında yerleşim alanını da toz içinde bırakıyor. En önemli etkilerden birini oluşturan tıraşlama ve kazı da fauna ve florayı yok ediyor. Akiferde çatlaklar oluşuyor, yeraltı su tabakası kirlenebiliyor ve yüzeysel su kaynakları kuruyabiliyor. Muğla’nın il merkezinin kuyu suyu içtiği göz önüne alındığında kirlenen yer altı sularının biz istemeden de olsa vücudumuza alarak bağışıklık sistemimiz başta olmak üzere birçok hasara neden oluyor.

***

Taş ocaklarından yayılan tozlarda bulunan 2,5 mikrondan küçük parçacıklar akciğerlere kadar girebiliyor. Böylece metal bileşikleri doğrudan akciğerlere taşınmış oluyor. Ayrıca bitkileri de toz kapladığı için bitkilerin fotosentez yapması ve büyümesi engelleniyor. Toz kirliliğinin görünmeyen bir etkisi de trafik kazaları. Toz asfaltta görünmeyecek kadar ince bir kaplama alanı oluşturuyor, en ufak yağmurda kaygan zemin kazaya yol açıyor.

Bu yazı toplam 848 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR