TANDOĞAN UYSAL
Bodrum’un Suyu Neden Akmıyor?
İktidarın Adayı Aydın Ayaydın Seçilseydi Bodrum’un Suyu Akar mıydı?
Tamer Mandalinci, Vali Akbıyık’a Bodrum’un susuzluğunun nedenlerini nasıl sıraladı?
Bodrum yaz ortasında yine susuz.
Mahallelerde tanker sıraları uzuyor, işletmeler su bulmakta zorlanıyor, vatandaşlar sosyal medyada isyan ediyor.
Öyle ki artık kentte “Çeşmeden sular ne zaman akacak?” başlıklı imza kampanyaları bile başladı.
Bodrum’un günlük yaşamını kilitleyen bu sorunun nedenleri artık herkesin dilinde ama çözüm hâlâ ortada yok.
Artık müneccim olmaya gerek yok:
Bodrum’un su sorunu, teknik olduğu kadar siyasi bir meseleye dönüşmüş durumda.
Vali Akbıyık’ın Bodrum Ziyareti: Sessiz Bir Toplantı
Geçtiğimiz günlerde Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, Bodrum’a geldi.
Ziyaretin amacı, kentin altyapı ve su krizini yerinde değerlendirmekti.
Ancak dikkat çeken bir detay var:
Bu ziyaretin ardından kamuoyuna tek bir resmi açıklama yapılmadı.
Mandalinci’nin Sunumu Gizli mi Tutuldu?
Büyük olasılıkla Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci,
Vali Akbıyık’a kapsamlı bir sunum yaptı.
Ama bu sunumun içeriği basından gizlendi, dışarıya hiçbir bilgi sızmadı.
Ve şimdi kamuoyu şu soruyu soruyor:
“Tamer Mandalinci, Bodrum’un susuzluğunun nedenlerini nasıl sıraladı?
Su neden hâlâ gelmiyor?”
Mandalinci Gerçeği Biliyor Ama Açıklayamıyor mu?
Tamer Mandalinci, göreve geldiği 1,5 yılı aşkın sürede su krizinin nedenini en iyi bilenlerden biri.
Bodrum’un yıllardır aynı döngüye takıldığını görüyor:
Kışın patlayan hatlar, yetersiz su arzı, yazın kuruyan barajlar, artan nüfus ve bitmeyen arızalar.
Su Yetkisi Kimin Elinde?
Ancak bir başka gerçeği de biliyor olmalı:
Bodrum’un su ihtiyacını karşılamak, Bodrum Belediyesinin görev ve sorumluluk alanında değil.
Büyükşehir Belediyesi Yasası’na göre su temini ve dağıtımı, Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğu altındadır.
Yasaya göre Muğla Büyükşehir Belediyesi sadece Bodrum’un değil, 13 ilçenin su ihtiyacını temin etmek ve dağıtımını MUSKİ üzerinden sağlamak zorundadır.
Projesi Olmayan Büyükşehir
Ancak Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda ciddi bir projesi ne yazık ki yok.
Mandalinci’nin Vali Akbıyık’a yaptığı sunumda bu noktayı açıkça dile getirip getirmediği merak konusu.
Çünkü sorun sadece borular değil; yeni su kaynağının temini, yetki karmaşası ve Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonsuzluğundan kaynaklanıyor.
Ancak Bodrumlular suçlu olarak Bodrum Belediyesini görüyor.
Oysa Bodrum Belediyesinin su temini ve dağıtımı konusunda hiçbir görevi bulunmuyor.
Ahmet Aras Ne Söylemişti?
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, bir önceki dönemde Bodrum Belediye Başkanı idi.
Yetkinin ve sorumluluğun Büyükşehir’de olduğunu çok iyi bildiği için seçim sürecinde şu sözleri söylüyordu:
“Kazandığım takdirde su sorununu kökünden çözeceğim, DSİ’yi bahane etmeyeceğim.”
Ancak nasıl çözeceğini, çözüm önerisinin ne olduğunu açıklamadı; hep yüzeysel sözcüklerle geçiştirdi.
Aydın Ayaydın’ın Baraj Projesi
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Aydın Ayaydın ise her akşam çıktığı bir ulusal kanalda elindeki projeleri halka göstererek şöyle diyordu:
“Büyükşehir Belediye Başkanı imkânlarının yanında DSİ’nin de işin içine girmesini sağlayacağım. Bodrum’un 70 yıllık su ihtiyacını karşılayacak şekilde DSİ ile birlikte Bodrum Barajı’nın inşasına başlayıp en geç 5 yıl içinde devreye sokacağız. Bodrum’un hem içme suyu hem de tarımsal alandaki 70 yıllık su ihtiyacını karşılayacağız.”Ayaydın ayrıca Muğla merkez Menteşe ilçesinin de su ihtiyacını karşılayacak Sandras Barajı Projesini açıklamıştı. Yani Prof. Dr. Aydın Ayaydın, aday olurken dersini çalışmış, projelerini hazırlamış ve tüm detaylarını ulusal TV kanallarında açıklamıştı.
Ancak Bodrumlular ve Muğlalılar projelere değil, hamasete oy verdi. Onun için bugünkü su sıkıntısını yaşıyorlar ve görünen o ki yaşamaya da devam edecekler.
MUSKİ “Sahadayız” Diyor, Halk Susuz
Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) aylardır “sahadayız” diyor.
Ekipler geçmiş dönemlerde döşenmiş ama sürekli patlayan hatları yeniliyor; ancak sonuç yok.
Zemin bozuldukça yeni hatlar döşeniyor, arızalar onarılıyor.
Birkaç gün sonra yapılan borular tekrar patlıyor.
Yeni bir su arzı ile ilgili ciddi bir proje ne yazık ki yok.
Tankerlerle Ayakta Kalan Bir Kent
Ama bütün bu çalışmaların ortasında Bodrum hâlâ susuz.
Anlaşılan bu susuzluk devam edecek.
Bazı mahallelerde günlerce musluklardan tek damla akmıyor.
İşletmeler su tankerleriyle ayakta kalmaya çalışıyor.
Turizm sezonunda restoranlar, oteller, pansiyonlar günlük su maliyetini katlayarak ödüyor.
Bodrumlular Soruyor: “Proje Nerede?”
Ve Bodrumlular artık yüksek sesle soruyor:
“Ne kadar boru değişti, ne kadar su geldi?
Sorunları kökünden çözecek Büyükşehir’in projesi nerede?
Biz neden hâlâ tankerle yaşıyoruz?”
Deniz Suyu Arıtma Tesisi: Gerçek mi, Söylenti mi?
Son günlerde kamuoyuna yansıyan bir diğer iddia, “deniz suyu arıtma tesisi” projesi.
Mandalinci’nin Vali Akbıyık’a bu konuda bir sunum yaptığı konuşuluyor.
Ancak bu proje somut bir aşamaya geçmiş değil.
Ne ihale duyurusu var, ne yatırım takvimi.
Bodrum halkı bu nedenle haklı olarak şüpheli:
“Deniz suyu arıtma işi bir plan mı, yoksa yeni bir seçim vaadi mi?”
Bir Türkiye, Bir Bodrum’un Suyunu Çözemiyor mu?
Gerçek şu: Bodrum’un su sorunu artık Türkiye’nin ayıbına dönüşüyor.
Koskoca ülke, milyonlarca turist ağırlayan bir kentin musluğunu açamıyor.
Kışın patlayan hatlar, yazın tanker kuyrukları artık Bodrum’un kaderi hâline geldi.
Ama kimse “Neden çözülemiyor?” sorusuna net yanıt veremiyor.
Sorumluluğu olan Büyükşehir Belediyesi de bu konuda sessiz.
Çünkü su meselesi teknik değil, hazırlığı ve projesi olmayan bir satranç hâline geldi.
Belediye bir adım atıyor, Büyükşehir Belediyesi başka yönde ilerliyor.
Ve ortada susuz bir kent kalıyor.
Aydın Ayaydın Faktörü: Farklı Bir Bodrum Senaryosu
Tam da burada akla 2024 yerel seçimleri geliyor.
AK Parti’nin Muğla adayı Prof. Dr. Aydın Ayaydın, seçim döneminde bu tabloyu öngörmüştü.
O günlerde seçmene şöyle seslendiğini hatırlıyorum:
“Bodrum’un sorunları ideolojik değil, yapısal.
Siyasete değil projeye oy verin,
Ben Bodrum’un su sorununu, Büyükşehir Belediyesinin imkânları yetmediği takdirde —ki yetmeyecek— DSİ ile oturup anlaşma yaparak, Bodrum Barajı projesini devreye sokarak çözeceğim.”
Bugün o sözler çok daha anlamlı hale geldi. Çünkü eğer Ayaydın seçilseydi, muhtemelen:
DSİ, MUSKİ ve bakanlık aynı masa etrafında toplanmış olurdu,
Deniz suyu arıtma projesi başlamış olurdu,
Bodrum, tanker değil yatırım konuşuyor olurdu.
Kısacası, Bodrum’un suyu belki de çoktan akıyordu.
Seçmen Artık Sonuç İstiyor
Bodrumlular artık ideolojik tartışmalardan çok uzak.
Kimsenin kimle kavga ettiğini değil, kim suyu getireceğini merak ediyor.
Sandıkta da giderek şu anlayış güçleniyor:
“Kim musluğu açarsa, oy da onundur.”
2029’a giden süreçte Bodrum’un siyasi dengesi işte bu basit denklemle şekillenecek gibi görünüyor.
Herkes Biliyor, Bir Tek Bodrumlu Bilmiyor
Bodrum’un suyu hâlâ akmıyor.
Ama artık kimse “nedenini bilmiyoruz” diyemez.
Çünkü herkes biliyor:
Bu bir teknik değil, yönetimsel ve siyasi tıkanıklıktır.
Vali biliyor, belediye biliyor, bakanlık biliyor.
Ama kimse açık konuşmuyor.
Oysa çözüm basit:
“Birlikte çalışılırsa Bodrum’a su gelir.”
Yoksa musluktan su değil, sadece sabır akar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.