Gündemimiz: Sosyal Medya Sosu ile Servise Hazır
Biri Bodrum’da polisle yaşadığı gerginlikle, diğeri domuz eti tartışmasıyla…
Adeta “Türkiye gündemine girmek istiyorum” diyenlere sosyal medya algoritmaları el veriyor. Bir yanda daha düne kadar ismini bilenin pek az olduğu Dilan Çıtan, öbür yanda halkın gözbebeği olmuş “Köfteci Yusuf”…
İkisinin de ortak noktası: Gündeme düşmeleri değil, gündem tarafından yukarı fırlatılmaları.
Bir Anlık Olay, Bir Ömürlük Tanınırlık
Bodrum’da bir trafik tartışması… Polis silah çekiyor, havaya ateş açılıyor, kamera kayıtta. Ertesi gün Dilan Çıtan’ın adı Türkiye’nin her köşesinde duyuluyor.
Ama ne tesadüf, olay bir anda başlıyor, aynı hızla da bitiveriyor. Ne bir detay, ne bir gelişme. Olay var, açıklama yok.
Aynı senaryoyu Köfteci Yusuf’ta da görmüştük: Domuz eti tartışması medyaya düştü, sosyal medya kaynadı, ardından derin bir sessizlik.
Tatlıses Tadında Magazin Çeşnisi
Bir de olay Bodrum’da geçince…
İster istemez sahneye magazin dünyasının ağır topu İbrahim Tatlıses giriyor. Tatlıses’in adı Bodrum’la aynı cümlede geçince, haberin PR değeri 5 kat artıyor.
Tatlıses orada mıydı? Hayır. Gördü mü? Sanmam. Ama adı geçince gündem garantileniyor.
Toplumsal Hafıza: Bir Sonraki Sosyal Medya Kazasına Kadar
Şimdi hepimiz Dilan Çıtan ismini biliyoruz. Neden? Çünkü servis edildi.
Birkaç ay sonra yerini başkasına bırakacak. Belki bir kafede çıkan kavga, belki bir sahilde yaşanan tartışma… Olay önemli değil, servis şekli önemli.
Ve biz yine gerçek meseleleri değil, manşetleri konuşuyor olacağız. Yine “gündemimiz” dikkatlice şekillendirilecek, biz de afiyetle tüketeceğiz.
Bizimle Dalga Geçen Kim?
Köfteci Yusuf mu? Dilan Çıtan mı? Magazin basını mı? Sosyal medya mı?
Yoksa biz mi?
Belki de en çok kendimizle dalga geçiyoruz.
Afiyet olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.