TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Turgutreis’te Skandal İnşaat!

Bu Skandal’a dur denilmez ise komşuluk hakkı yok sayılır ve zorbalığa prim verilir.

Turgutreis’in orta yerinde yeni bir temel atılıyor.
Ama bu öyle bir temel ki, mühendislikten çok fütursuzluğun, şehircilikten çok pervasızlığın temeli.

Temel, yan binaya adeta yapışmış.
Sanki “Ben geldim, gününüzü de, huzurunuzu da kapamaya geldim!” diyor.

Soruyorum:
Bu mu Bodrum’un mimarisi?
Bu mu Turgutreis’in görgüsü?
Bu mu insanlık?

Cevap ortada: Değil.

Bu temel Turgutreis’e de yakışmıyor, Bodrum’a da yakışmıyor; en önemlisi insanlık değerleriyle taban tabana zıt.

25 yıl ortalıkta görünmeyen toprak sahibinin birden “hodri meydan” diye ortaya çıkması

Hikâye komedi gibi ama güldürmüyor, düşündürüyor.

Arsanın sahibi 25 yıl boyunca yok.
Ne bir itirazı var, ne bir planı, ne de bir iddiası.

Sonra bir gün…
Gökten zembille inmiyor ama Turgutreis’e “Ben geldim!” diye çıkageliyor.

Ve öyle bir tavırla ki:

“Sizin binaya sıfır yapacağım, üç apart dikeceğim.”

Hodri meydan!
Buyurun yağmaya!
Koyun karanlığa!

Bu diklenişin adı şehircilik değil, komşuluk değil; bu düpedüz kural tanımazlık.

Kusura bakmasın ama kimse 25 yıl kaybolup sonra “Burada ben ne istersem olur” diyemez.

Burası muz cumhuriyeti değil.
Burası Bodrum.
Hâlâ hukuk diye bir şeyin geçerli olduğu bir şehir.

Komşuluk hakkı: Adı var, hükmü var, ama belli ki bazıları duymamış!

Turgutreis’te bir hak daha var:
Komşuluk hakkı.

Kanunda yazıyor.
Hukukun temelindedir.
“Bir kişi mülkünü kullanırken komşusuna zarar veremez.”

Bu kadar açık.

Ama yeni temel atılırken anlaşılan kimse şu soruyu sormamış:

“Biz bu insanları karanlığa mahkûm ediyor muyuz?”

Sorulmamış. Çünkü cevap belli:
Evet, ediyorlar.

Evin tek gün ışığı aldığı yerin üzerine bina dikeceksin, sonra da bunu “hakkım” diye pazarlayacaksın…
Bu hakkın değil, hadsizliğin tarifidir.

Arsa 400 m² ama sıfır boşluk! Bu nasıl Allah’ın işi?

Vatandaş anlatıyor:

“Adamın arsası 400 metrekare, bir santim boşluk bırakmadan bina yapıyor!”

Şehir planlamasında buna “çekme mesafesi” denir.
Bu kuralın amacı, komşunun nefes almasıdır, gün ışığı almasıdır, insan gibi yaşamasıdır.

Ama belli ki bazı müteahhitler bu kelimeyi hiç duymamış.

O zaman biz söyleyelim:
ÇEKME MESAFESİ VAR!

Her ruhsatta yazar.
Her imar izninde belirtilir.
Bu kurala uymuyorsan o temel değil, hukuksuzluğun anıtıdır.

Tamer Mandalinci’ye açık çağrı: Bu iş Bodrum’a yakışmıyor

Artık herkesin gözü Tamer Mandalinci’de.
Çünkü mesele bir beton bloğu değil;
bir ilçenin güneşi, bir mahallenin huzuru, bir ailenin yaşam hakkı. Tamer Mandalinci, bakalım by sınavdan nasıl geçecek? Onu da Zaman gösterecek.

Sayın Başkan,
Bu konu müdahale edilmeyecek bir konu değildir. Size bu fotoğrafları yolladım ancak dönmediniz. Ben de köşe sayfama taşıyarak bilgilerinize sunuyorum. Öncelikle biliyorsunuz;

– Gün ışığı insan hakkıdır.
– Komşuluk hukuktur.
– Karanlıkta yaşamaya zorlamak suçtur.

Bu ruhsat yeniden incelenmeli.
Hatalıysa düzeltilmeli.
Turgutreis’in güneşine sahip çıkılmalı.

Güneş kimsenin tapulu malı değildir

Bir müteahhidin hoyratlığına,
Bir arsa sahibinin gecikmiş cesaretine,
Bir kişinin “Ben isterim yaparım” hevesine,

Turgutreis’in güneşi feda edilemez.

Güneş hepimizin.
Kimsenin mülkü değil.
Ve hiç kimsenin onu kapatma hakkı yok

whatsapp-image-2025-12-05-at-19-35-37

whatsapp-image-2025-12-05-at-19-35-36-1

Bu yazı toplam 48 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
TANDOĞAN UYSAL Arşivi

Bir Türkiye Hayalim Var…

01 Aralık 2025 Pazartesi 09:50