TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Türk Turizmi Kendi Kalesine Gol mü Atıyor?

İç Rekabetten Kumpasa: Turizmde Kirli Savaşlar

Türkiye’nin göz bebeği turizm merkezleri; Bodrum, Marmaris, Antalya, Fethiye ve Çeşme, uzun yıllardır hem yerli hem yabancı turistlerin ilk tercihlerinden olmayı sürdürüyor. Ancak son zamanlarda bu merkezler arasındaki rekabetin sağlıklı sınırların dışına çıkıp, açıkça “kumpasa” dönüşmeye başladığına dair ciddi iddialar gündemde.

Sahte Videolar, Eski Görüntüler, Algı Operasyonları

Sektörün içinden gelen bazı güvenilir kaynaklara göre, turizm merkezleri arasındaki pazar savaşı artık medya üzerinden yürütülen psikolojik operasyonlara evrilmiş durumda. İddialara göre; örneğin Marmaris’in öne çıkmaya başladığı dönemlerde, Bodrum lehine sahte veya geçmişe ait olumsuz görüntüler sosyal medya üzerinden dolaşıma sokuluyor. Aynı şekilde, Bodrum’un sezonda yükselişe geçtiği bir anda, başka bölgelerin bazı sosyal medya hesapları aracılığıyla Bodrum hakkında olumsuz algı oluşturacak içerikler yayımlanıyor.

Bu içeriklerin içinde; 10-15 yıl öncesine ait kavga görüntüleri, turiste kötü davranan personel videoları ve yerel olaylar olduğundan çok daha büyük gösterilerek servis ediliyor. Amaç belli: Rakip destinasyonun marka değerini düşürmek ve turistleri kendi bölgesine yönlendirmek.

Direk Dansı ve Dövülen Turist: Kurgu mu Gerçek mi?

Özellikle Marmaris’teki bazı sosyal medya hesaplarında yayımlanan görüntüler dikkat çekiyor. Birinde erkek servis elemanları direklere sarılarak uygunsuz danslar yapıyor, diğerinde ise yabancı kadın turistlerin darp edildiği anlar gösteriliyor. Ancak bu görüntülerin güncel olup olmadığı, hatta gerçekliği dahi belirsiz.

Turizm profesyonelleri bu içeriklerin kasıtlı olarak yayılmasını ve zamanlamasını tesadüf olarak görmüyor. Hedefin, Marmaris’in yükselen imajını zedelemek olduğu konuşuluyor. Bu iddialar, sektörün önemli isimleri tarafından da fısıltı gazetesiyle doğrulanıyor.

Her Merkezin Bir Lobi Ağı mı Var?

Bu olaylar sektörde “turizm loncaları” şeklinde tanımlanan yerel güç odaklarının bir araya gelerek kumpas planları yaptığı iddialarını güçlendiriyor. Her büyük turizm bölgesinin kendi medya kanallarına, sosyal medya trollerine ve PR ekiplerine sahip olduğu; bu yapıların da adeta birer istihbarat teşkilatı gibi çalışarak rakip bölgeleri itibarsızlaştırmaya çalıştığı ileri sürülüyor.

Bu, yalnızca sektör ahlakını değil, Türk turizminin genel imajını da doğrudan etkileyen, endişe verici bir tabloyu ortaya koyuyor.

Kaygı Verici Gerileme ve Etik Krizi

2024 ve 2025 sezonlarında hem iç hem dış turizmdeki talep düşüklüğü, turizm merkezlerini paniğe sevk etti. Döviz gelirlerinde ciddi düşüşler yaşanırken, bazı merkezlerin bu açığı rakiplerini karalayarak telafi etmeye çalışması etik dışı ve tehlikeli bir eğilim olarak değerlendiriliyor.

Bu durum yalnızca destinasyonların değil, Türkiye’nin genel turizm algısına da zarar veriyor. Avrupa basınında çıkan bazı olumsuz haberlerin arkasında bu iç rekabetin yansımaları olduğuna dair işaretler var. Türkiye’nin “güvenli, kaliteli ve misafirperver” destinasyon imajı ciddi bir tehdit altında.

Ortak Akıl, Şeffaflık ve Denetim

Turizm Bakanlığı, yerel yönetimler ve sektör profesyonelleri bu duruma seyirci kalmamalı. Türkiye’nin dünya turizminde yeniden güçlü bir marka olabilmesi için, bölgeler arası işbirliği teşvik edilmeli, medya manipülasyonları sıkı denetlenmeli ve etik kurallar yeniden tanımlanmalıdır.

Yoksa bu kirli rekabet, sadece rakip destinasyonları değil, Türk turizminin geleceğini de geri dönülmez bir yola sokabilir.

Tandoğan Uysal

Bu yazı toplam 4 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
TANDOĞAN UYSAL Arşivi

Bir Türkiye Hayalim Var…

01 Aralık 2025 Pazartesi 09:50