Gülhan Gürbüz

Gülhan Gürbüz

ÖĞRENDİM ANNE

Öğrendim anne!
Sırtımı insana dayamaktansa,
Duvara dayamanın daha acısız olduğunu,
Yalnız olduğumu anladığımda,
Başım dik, alnım açık, vicdanım rahat
Tek başına ayakta durmayı,
Yoluma çıkan tüm olumsuzluklara rağmen
Allah'a olan inancımı kaybetmemeyi,
Yalnız O'ndan dilemeyi,
Yolumu, solumu, kırılan yanlarımı
Yalnız O'na bırakmayı,
Umutların tükendiği yerde,
Her şerde bir hayır aramayı,
Ve ayağıma batan dikenlerin,
Menzildeki uçurumdan koruyor olabileceğini.

Öğrendim anne!
Kafama vura vura, gönlümü yora yora,
Düşe kalka.
Yara bere içinde kalsam da, öğrendim.
Bu yaralar,
Dizlerimdeki yaralara da benzemiyor üstelik.
Üfleyince geçmiyor.
Saranı yok, soranı yok.
Vakitli vakitsiz sızlayıp duruyor,
Derinlerde bir yerlerde.

Bu yara, ırgalamadı kimseyi
Cebindeki bir avuç bozukluk kadar.
Kimse anlamadı halimi,
Issız sokakların, yağmurların,
Taş duvarların anladığı kadar.
Bu yara öksüz, bu yara naçar,
Bu yara kangıren
Ve bu yara mahsun, hiç olmadığı kadar.
Ah, bu yaralar anne, bir tek beni yaralar!

Öğrendim anne!
Geç de olsa, acıtsa da canımı öğrendim.
Her yüzüme gülenin dost olmadığını,
Yol alırken,
Yalnızca kendi kanatlarıma güvenmeyi,
Yaranın da devanın da kendi içimde olduğunu,
Yanımda yürümek istemeyenler için
Çabalamanın manasız olduğunu,
Gözyaşlarım içime akarken,
Etrafa çiçek açmayı, gülücükler saçmayı,
Ve hiç kimse için,
İçimdeki o masum çocuğu
Üzmeye değmeyeceğini.

Öğrendim anne!
Ve her kahkahanın,
Her mutluluğun bedelini ziyadesiyle ödedim.
Ne vakit yola diksem gözümü,
Gönül deryasında hep kıyıya vurdu hayaller.
Kayboldu sesimdeki kuş cıvıltıları.
Düşlerimi,
Boğazımdaki kahkahaları çaldılar, anne.
Ne vakittir gülerek çıkmıyor,
Kelimeler ağzımdan.
Bedenimde ruhumu yoklamaktan, usandım.

Talan olan ömrüm gibi,
Hiç bir şey yerli yerinde değil artık.
Nerede şimdi yüreğime koyduklarım,
Aynalara gülen yüzüm?
Söylesene anne, hani nerede şimdi,
Beni herşeyden çok sevenler?

En kötüsü de olduğu yerde durmuyor, zaman.
Koşsam da yetişemiyorum ardından.
Geçip gidiyor bizden aldıklarına aldırmadan.
Geçerken koparıp götürüyor içimden bir şeyleri.
Beni benden alıp yeni bir ben yaratıyor mesela.
Ve sonra diyor ki,
Hadi buradan devam et.
Kırıldığı yerden nasıl çiçek açar ki umutlar?
Yüreğindeki yaralara aldırmadan,
Nasıl yeniden yollara düşer insan?

Sana da herşey anlatılmıyor ki anne.
Daha ilk cümlede dolar, yıllara yenik düşmüş gözlerin.
Varsın anneler hep mutlu sansın çocuklarını.
Bir yük de ben olmak istemem,
Dert yüklü omuzlarına,
Dizlerin yeter bana.

Biliyorum;
Bir sabah içimdeki karanlıklardan sıyrılıp,
Yeniden umuda açacağım pencerelerimi.
Yol vereceğim,
Omuzuma yük, içime dert olan her ne varsa.
İşte o zaman bir kuş havalanacak yüreğimden,
Gökkuşağının renklerine karışacak usulca.
Her rengine ilk kez görmüşcesine,
Hayran hayran bakacağım.
Ve ben,
Kalbimdeki kırıklara aldırmadan,
Ardıma bakmadan,
Baş eğmeden acılara,
Hayallerimin çiçeğe durduğu o yerden
Yeniden başlayacağım yaşamaya.
Gülhan Gürbüz

Bu yazı toplam 10 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülhan Gürbüz Arşivi

HÜKMEN YENİK

03 Eylül 2025 Çarşamba 06:42

BİLME

01 Ağustos 2025 Cuma 07:40

BAZEN

23 Temmuz 2025 Çarşamba 09:26

ESKİ ZAMAN SEVDALARI

03 Temmuz 2025 Perşembe 06:29

KALACAK HATIRIMDA

20 Mayıs 2025 Salı 09:30

SANMA GÜLİZARDAYIM

09 Mayıs 2025 Cuma 07:29

KISKANIRIM

28 Nisan 2025 Pazartesi 14:20

SEVDA ŞİİRLERİ

15 Nisan 2025 Salı 13:48

SEVDİĞİM

26 Mart 2025 Çarşamba 13:02

TAŞ OLSA YÜREĞİM

18 Mart 2025 Salı 15:03