Hasan Telli

Hasan Telli

“Atdaya” Gitme Hikayesi

“Atdaya” Gitme Hikayesi

Bu köşede alışık olunmadık her şeyden bahsetmeye karar verdiğimde deneyimli Gazeteci Yazar Özcan Özgür köşe isminin “Her Telden” olmasının anlamlı olacağını söylemişti. Deneyim dile gelip köşe ismimi koymuştu bir kere. Gerçekleri, gördüklerimi kalemim yettiğince aktarmak için kolları sıvadım. O günden bu güne neredeyse her gün (arada bir kaytardığımız olsa da) yazmaya özen gösteriyorum.

***

Bu gün biraz farklı bir yaklaşımla sizlere bir hikayeden bahsetmek istiyorum. Öyle bir kent düşünün ki küçük, sanayileşmemiş, ama tarımda da gelişmemiş… Sadece doğal güzellikleri, kültürü ve antik kentleriyle turizm yapmaya çalışan… Değişik dönemlerde kenti yöneten büyüklü küçüklü idareciler hep aynı şeylerin hayali ile yaşamışlar. Ne hikmetse bu kent deniz-güneş-plaj haricinde turizmden yararlanamamış. Tanıtımlar için büyük şirketlerle anlaşılmış, büyük büyük paralar harcanmış, ama bir türlü olmamış. Tanıtımı broşür ve afişlerde arayanlar aslında en önemli ayrıntıları gözden kaçırmışlar. Tanıtımın aslında en önemli ayağının müşteri memnuniyeti birebir ve gizli tanıtım olduğunu atlamışlar. Bire bir tanıtım için hizmette kaliteyi yükseltemedikleri gibi ellerinde bulunan sosyal ve kültürel olguları kullanamamışlar. Bir türlü tanıtımda istenilen noktaya gelemeyen bu kent sonunda gerçek yolu bulmuş. Küçük kentin bir spor takımı kendi çapında küçük bütçelerle top koşturduğu liglerde başarılı olmaya başlamış. Bu küçük kentin küçük takımı kısa sürede ülkenin en tanınmış spor kulüpleri arasında yerini almış. Ülkene genelindeki şöhreti büyüyerek devam eden bu küçük kentin artık büyük kulübü dünyanın her yerinde tanınır olmuş. Turizmde sadece plaj, güneş ve denizini kullanan küçük kent butik spor organizasyonları ve artık dünyaca tanınan spor kulübü ile ekonomik çıtasını üstlere taşımış.

Nereden çıktı bu hikaye diye merak edenlere birkaç örnek verelim, “İtalya’da Como Siena, İspanya Malaga” küçük şehirlerin basketbolla isimlerini dünyaya nasıl duyurduklarının en güçlü örnekleri. Peki bizim durumumuz ne? Turizmi 12 aya yayma çalışmaları, ben bu mesleğe başladığım 1992 yılından beri dinlediğim değişmeyen bir proje… 1992 yılında Turizm Muğla için 6 aydı hatta 3-4 ay hala öyle. Turizm sezonunda 220 bin olan sigortalı işçi sayısı sezon bitiminde 180 bin civarına düşüyor. Sadece turizm sektöründe 40 bin kişi çalışırken en az 160 bin kişi ekmek yiyor. Muğla için büyük projeler hazırlayan sevgili büyüklerim… Sadece 100. Yılda değil Muğla’nın yeni yüz yılına lokomotif olacak bir spor projesi… İlimiz Erkekler 2. Basketbol Ligi temsilcimiz Ormanspor 2. Lige geçen sezon bulunduğu birinci lige yükselmek için oynayacak. Ne acıdır ki geçtiğimiz sezon geç gelen kaynakla bir türlü ligde alacak oyuncu bulamayan Ormanspor bu yılda kasada olduğunu sandığı parası ile yola çıktı. Bir baktı ki kasada olan para sanal bir rakammış meğer. Eee hal böyle olunca oyuncular bir süre sonra ilişiklerini keserek ayrıldı. Elde avuçta kalan gençlerle yola devam kararı çıktı. Haksız da değiller en azından ligde var olma savaşı verecekler şimdi. ***

Bizler alınacak galibiyetleri ve başarıyı beklerken aldığım bir mail beni şaşırttı. Gelen mail Ormanspor’un neredeyse geçtiğimiz sezon evinde oynadığı hiçbir maçı kaçırmayan 11 yaşında bir okuyucumdan. Ormanspor’un düştüğü duruma anlam veremediğini anlatan minik okuyucum, “Bizlere basketbolu sevdiren o abiler nerede şimdi neden Muğla’da değiller ve neden Maçlara onlar çıkmıyor” diye soruyor. Belki de cevaplaması en zor olan soru bu. Evladınız yaşında biri size cevabını bildiğiniz ama söyleyemediğiniz soruyu soruyor gelde cevap ver şimdi. Amcalar paraları atdaya göndermiş, abilerde atdalara giderek para kazanacaklarmış….

Bu yazı toplam 1636 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR