Küresel yapı kendi kontrol altında tuttuğu ülkelerde özellikle ÇİN başta olmak üzere, Covit 19 Pandemi ile ne hikmet ise hiç orda vaka görülmüyordu ve onlara nedense bir türlü uğramıyordu. Kendilerine zorluk çıkaran karşısında duran ülkeleri ise ABD, bazı AB ülkeleri, Hindistan, Güney Amerika ülkeleri, Rusya, Türkiye de ne hikmet ise Covit 19 ile yatıp yine onun ile kalkıyorduk.

Bu ülkelerde ne hikmet ise sorun bir türlü çözülmediği gibi KORKU psikolojisi ile BM bağlı Bilim Kurulu üyeleri üzerinden İNSANLARIN moral motivasyonu her alanda kırılmaya bozulmaya özellikle çalışılıyordu. Bu oyunu gören bazı AFRİKA ülkelerin Devlet başkanları karşı geldikleri için ne hikmet ise belli kazalar ile ölüyorlardı. Bazı ülkelerde artık HALK Merkezi otoritelere isyan eder duruma getiriliyor ya da özellikle destek verilerek isyan etmeleri çabalanıyordu.

O dönemde bize dayatılan kapanan bir yaşam tarzı vardı, son dönemlerde birçok ülkelerde bu baskılar HALK isyanına ve ayaklanmalara dönüşmüştü. Güney Amerika ülkeleri başta olmak üzere o bölge de daha yoğun olarak başladı. Birçok ülkelerde Covit 19 Pandemi ve aşılar ciddi bir şekilde sorgulanmaya başlanmışdı. Bazı ülkeler de sanki hiç Covit 19 yokmuş gibi maskeler kaldırıp normal yaşama girer iken normal yaşamlarına döner iken bu durumu gören diğer ülkeler de yaşananları sorgulamaya başlamışlardı.

TÜRKİYE olarak bizler TÜRK MİLLETİ, her daim İNSAN merkezli kadim yapısı ile mazlumun yanında olan, MERKEZİ YAPISI OLAN ULUSAL DEVLETİN her daim yanında arkasındadır. DEVLETİNİ TÜRK Kadim tarihinden itibaren kutsal gören, İSLAMIN Sancaktarlığını yılmadan yapan, her daim Milli ve Manevi değerlerinden güç alan TÜRK MİLLETİ her daim DEVLETİN yanındadır.

TÜRK MİLLETİ tarihte olduğu gibi asla esareti kabul etmez, hiç bir zaman da bize zorla dayatılan sistemleri kabul etmez. Milli ve Manevi değerlerimizi yok etmeye çalışan, AİLE yapımızı yıkmaya çalışan, TOPLUMUZU birlik beraberliğini yıpratıp yıkmaya çalışan, DEVLETİMİZİ bölmeye parçalamaya çalışan her türlü yapılara karşı Ecdadımızın yaptığı gibi her daim mücadele eder ve hiç bir zaman boyun eğmeyiz.

Dünya’daki Dolar eksenli eski Faizli Kapitalist sistemi çökerken yine onların arzu ettiği Yeni Faizli Kripto Kapitalizme geçerken, artık Bizlerde BLOCKCHAİN teknolojisinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanmalıyız. Kendi TÜRK Kadim Tecrübemizi ve İSLAMİ esaslı Uygulamalarımızı, kendi Milli ve Manevi sistemlerimizi her alanda bizler İNSANLIK için geliştirmeliyiz.

Biz de bu geçiş sürecinde yeni bir AHİLİK ve İSLAM İKTİSADI temelinde, BLOCKCHAİN FİNTECH anlayışı ile kendi FİNANSAL TEKNOLOJİ iş modellerini geliştirerek aynı anda geçiş yapmalıyız. Özellikle Dünyada sistem değişikliğine gidildiği bir dönemde, bizlerde kendi MİLLİ ve MANEVİ değerlerimiz den güç alan FAİZSİZ SİSTEM altyapımıza geçmeliyiz. Blockchain Teknolojisi temelinde başta FİNTECH Finansal Teknoloji alanlarında İş geliştirme uygulama çalışmalarını her alanda uygulayarak çalışmalar yapmalıyız.

Kendi Değerlerimizi Blockchain altyapısında, İNSAN odaklı merkezli bir yapı ile kendimiz yeniden inşaa etmeliyiz. Günümüz sistem değişikliği ile bu geçiş zamanı bize kendi altyapımızı kurma fırsatı vermektedir. Bizlere BLOCKCHAİN Teknolojisi bize her alanda çok büyük bir fırsat sunmaktadır.

Eğer biz Müslümanlar olarak KAPİTALİST hastalığımız olan makamı, sıfatı ve egolarımızı bir kenara bırakmaz, bir araya gelmez isek, gereksiz kavga ve çatışmalardan uzak durmaz isek, Milli ve Manevi değerlerime sıkı sıkı sarılmaz isek, bu geçiş zamanı iyi değerlendiremez isek, alana uygulama gayretinde olan insanlarımızı desteklemez ve görmezden gelirsek, yine onların Blockchain temelinde inşaa ettikleri YENİ FAİZLİ KRİPTO KAPİTALİZM kabullenerek yine DİJİTAL KÖLELİK sistemine mahkum olacağız.

Bu tarihi vebalin altında kalamayız. Şuurlu ve dertli olan her Müslüman üzerine düşeni mutlaka sonuna kadar yapmalıdır. Bu farkındalığı ortaya koymak için alanda uzun yıllar tecrübelerim ile dertlenen biri olarak, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Ekonomisi ve Finansı Yüksek Lisans eserim “VAKIF İŞ KÜMESİ – AHİLİK 21 YÜZYILIN ÜRETİM ODAKLI FAİZSİZ YENİ KURUMSAL MODELİ” kitabım ile alanda farkındalık üretme gayretinde oldum.

Yılların tecrübesi ile saha da aktif çalışan biri olarak rahatlıkla şunu ifade edebilirim ki eski FAİZLİ KAPİTALİST sisteme veya bize dayatılacak başka FAİZLİ KRİPTO KAPİTALİZM sistemlere karşı muhtaç değiliz, yeter ki bizler değerlerimize sıkı sıkıya sarılarak, inanarak bir araya gelirsek ve birlikte çalışırsak saha da rahatlık ile uygulayabiliriz.

Buradan tüm dertli Müslümanlara çağrıda bulunuyorum. FAİZLİ KAPİTALİST hastalılarımızı bir kenara bırakalım, makam, sıfat, mal, mülk içindeki EGO larımızı bir kenara bırakalım. Kendimde mücadele edecek enerji bulamıyorum demeyi bir kenara bırakalım. Belli çevreler ile kötü olamam demeyi bir kenara bırakalım, İş kaybetme veya diğer korkularımızı bir kenara bırakalım, değerlerimize sımsıkı sarılalım, kendi MİLLİ ve MANEVİ değerlerimizi hep birlikte her alanda geliştirerek sahip çıkalım.

TÜRK Milletimizin Kadim Medeniyeti olan MİLLİ ve MANEVİ değerlerimizi her alanda nasıl sonuna kadar sahip çıkıyorsak, FAİZLİ KAPİTALİST sisteme terk ve teslim ettiğimiz ticari MADDİ ayağımızı da sahip çıkalım. Değerlerimiz ile her alanda sürekli çatışmaktadır. Faizli Kapitalizm sistemi bizlere acımasızca sürekli dayatılıyor. Bizlere her alanda acılar yaşatmaya devam ediyor.

Bunca yaşadığımız acıları, olumsuzlukları tekrar yaşamak istemiyorsak, birlikte ticari MADDİ ayağımızı değerlerimiz temelinde 21.Yüzyıl dinamikleri içinde faizsiz kuralım. Onların kurduğu sömürü sisteme mahkum değiliz, bize yeni şekli ile dayatılan Dijital Faizli Kapitalizm elinden ve etkisinden gelin hep birlikte kurtaralım.

Sevgi Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah

NurHan Keleş