Hasan Telli

Hasan Telli

MARKA KENT OLMAK-II

MARKA KENT OLMAK-II

Marka Kent olmanın yollarının nerelerden geçtiğini anlatmaya çalıştığım yazı dizisinin ikincisine başlayalım. Marka kent olmak ise çok daha fazla bileşenden oluşur. Bu çok sayıda etmen marka kent olma sürecini kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz etkiler. Yerel yönetimler ve şehir sakinlerinin ortak çalışmaları olası olumsuzlukları belirli oranda engelleyecektir. Bu süreç içerisinde şehir sakinleri yerel yönetimle uyumlu çalışmaz ve marka kent olmanın kendilerine düşen sorumluluğunu yerine getirmezlerse projede aksaklıklar yaşanabilir. Eğer bir kent marka olmak istiyor ise; istihdam sağlama kapasitesine sahip olmalı, maaşlara oranla aşırı derecede pahalı olmamalı, iyi durumda ve karşılanabilecek konaklama imkanı sunmalı, yeterli toplu taşıma imkanı olmalı, iyi okullar ve eğlence/kültür faaliyetleri olmalı, iklim şartları iyi olmalıdır. Marka kent projesine başlayan kentler bu özelliklerinin tanıtımını halkla ilişkiler aracılığıyla, şehre gelen yabancı turistlerin akıllarında kalmayı başararak ve reklam aracılığı ile yapabilirler. Yabancı turistler tanıtımın sacayaklarından biridir çünkü şehirden olumlu düşüncelerle ayrılan kişi/kişiler tekrar gelmek veya orda yaşamak isteyeceklerdir. Bu sayede çevrelerine şehir hakkında bilgi verip başkalarının da ziyaret etmesini sağlayacaklardır. Bunun yanı sıra bazı kentler turizm sayesinde olumlu geri dönüşler alırken, bazı kentler yaşadıkları terörist saldırılar sebebi ile ekonomik çöküntü yaşarlar. Örneğin; 11 Eylül saldırısı, Irak’taki savaş hali bunu kanıtlar niteliktedir.

***

Bütün bunların yanında doğru logo ve slogan seçimi de önem taşır. Daha önce kullanılmış ya da kullanılmışlara benzer logo ve slogan başarısız olur çünkü asıl hedef fark yaratmaktır. Bu yüzden olabildiğince yaratıcı fikirleri olan strateji uzmanları ve tasarımcılarla çalışmak gerekir. Marka olmanın ilk adımı yaşanan çevrede tanınmaktır. Daha sonra ilçede ve ilde en sonunda da ülkede marka olunur. Gerçekten istikrarlı bir politikaya sahip olan bir firma dünya markası olma yolunda çalışmalarını genişletir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken tek şey ürünün veya hizmetin, piyasasına girilmesi planlanan ülkenin/bölgenin şartlarına uygun olup olmadığıdır. Kişi başına düşen milli gelirin 2$’ın altında olduğu bir ülkede açılacak pahalı ürün gurupları satan bir mağaza başarısız olacaktır. Marka olmak isteyen bir kentinde dikkat etmesi gereken şey aynıdır. Şehrin tanıtımı kültür, ideoloji ve ekonomik şartlar açısından çok farklı bir yerde yapılırsa, şehre çekilmeye çalışılan yeni yatırımcı sayısı, kültür ve diğer etmenler açısından benzerlik taşıyan ülkeden gelecek yeni yatırımcı sayısından az olacaktır. Yüzünü batıya çevirmiş olan Türkiye’nin marka kent olma aşamasındaki şehri İzmir’in, çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığı Almanya ile yüksek oranda ticari ilişkileri vardır. Buna karşın, pek çok Afrika ülkesi ile ticareti yok denecek kadar azdır. Örneğin; İzmir’de ticaret faaliyeti gösteren 362 adet Alman ticaret ortağı var iken, sadece 1 adet Faslı ticaret ortağı mevcuttur. Bu demektir ki, İzmir tanıtımını Almanya’ya yönelik olarak arttırmalıdır.

***

Bir kentin marka olma çabasının altında yok olmama isteği yatar. Bu amaçla ekonomik cazibeyi arttırmak gerekir, bu da markalaşma sürecinin başlaması anlamına gelir. Ekonomik cazibe arttıkça şehir, tüm dünyadan ve ülkesinden çeşitli yatırımcıları, alıcıları ve turistleri kendisine çekmeye başlar, bu da ekonomik büyümeyi ve kent sakinlerine daha yüksek hayat standartları sağlar. Ancak içine kapanık şehirler küreselleşmenin yoğun şekilde yaşandığı dünyada er ya da geç kaybolmaya mahkûmdurlar. Küba kendi kendine çok uzun yıllar kalkınmayı başarmıştır; ancak ülkede hiçbir gelişme gösterememiş birçok yer vardır. Bu geri kalmışlığın sebebi küreselleşen dünyada herkesin farklı şeyler üretmekte olmasıdır; bir ülke araba üretme teknolojisine sahipken diğeri tarıma elverişlidir. Ülkelerarası ticaret de gelişimin bir parçası haline gelmiştir. Küreselleşme hareketinin bir sonucu olarak insanlar artık istedikleri yerde yaşayabilir ve iş kurabilir hale gelmişlerdir.

Devam Edecek – To Be Continued

Bu yazı toplam 950 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR