Suikast timi davasında tanıkların dinlenmesine devam edilirken davayı takip eden herkesin kafası karışmaya da devam ediyor. Tam parçalar yerine oturuyor artık resim belli olmaya başladı diye düşünürken birleşen parçaların resmin neredeyse yüzde biri kadar olduğunu fark ediyoruz. İşte size bir örnek 150 bin civarında bylock kullanıcısı olduğu tespit edilmesine karşın tutuklu sayısı 40 bin civarında. Yani sadece üçte biri. Bir bakıma devlete sızan FETÖ üyeleri diye bahsetmek yerine bence devlet FETÖ’ye sızmış gibi duruyor. Buna bir örnekte Çarşamba günü gündeme bomba gibi düştü. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tüm birimlerinde yapılan operasyonda 9 bin 103 polis görevden uzaklaştırıldı. Emniyet'ten yapılan açıklamada,  OHAL kapsamında FETÖ üyesi olduğu belirlenen polislerin görevden uzaklaştırıldığı belirtildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Çarşamba sabah başlattığı operasyonda da binlerce isim hakkında gözaltı kararı çıkmış ve bunlardan bin yüz 20’si göz altına alınmıştı.

***

Gelelim Muğla’da devam eden suikast timi davasına. Davada tanık olarak dinlenen Kurmay Albay Hakan Bıyık “ Ankara’da Adil Öksüz’ün bulunduğu bir villada 6-9 Temmuz tarihleri arasında toplantıya katıldım. Gökhan Şahin Sönmezateş’te bu villadaydı. Darbe ya 15 Temmuz ya da 22 Temmuz tarihinde yapılacaktı. Adil Öksüz, telefonla Fettullah Gülen ile görüşüyordu. Fettullah Gülen’in yapılacak olan darbeden haberi verdi” dedi. Yazının başında da dedim ya dava sürdükçe gün geçtikçe aslıda birleştirdiğimiz parçalar Puzzle da sadece minicik bir alan yapıyor. Aslında kimse bu Puzzle kaç parça tahmin edemiyor. Hakan Bıyık ifadesinde “Darbe planından Fettullah Gülen’in haberi vardı. Adil Öksüz villada kendisine abi denilen kişiydi. Herkes ona danışıyordu. Villada yapılan toplantıda TSK’nın yönetime nasıl el koyacağı konuşuluyordu. Buna göre Cumhurbaşkanı Huber Köşkünden helikopter ile alınacak, İstanbul’da bir araziye indirilecek, buradan da başka bir helikopterle açık denizde ki bir gemiye götürülüp muhafaza altına alınacaktı.  Görev özel kuvvetler de başında cemaatçi olan özel birliklere verilecekti. Yurtta Sulh Konseyini duymadım. Yurtta Sulh Harekatı konuşuldu. Adil Öksüz Cumartesi Pazar İstanbul’a gideceğini, oradan da ABD’ye gideceğini Salı günü Fettullah Gülen ile görüşüp Çarşamba günü döneceğini söyledi. Darbenin 15 ya da 22 Temmuz tarihinde gece yarısı yapılacağı planlandı. Darbenin ardından ilk icraat olarak hapisteki cemaatçiler serbest bırakılacaktı” dedi.

***

Hakan Bıyık,“ Gökhan Şahin Sönmezateş doğruları söylemiyor. Kendisi cemaat mensubudur. Villadan üç defa ayrılmayı düşündüm. Ama izin vermediler. Çünkü cemaatçisiniz kendi kafanıza göre davranamazsınız.  Villada yapılan toplantılara Kurmay Albay Fırat Alakuş’ta katıldı. Villada dolar dağıtılmadı. Bende 1 dolar vardı. Yaklaşık 8 yıl önce bir cemaat abisi bana verip ‘Fettullah Gülen’in gönderdiğini cüzdanında taşırsan bereketleneceğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı ‘faydası odlumu bari’ diye sordu. Bıyık mahkeme başkanın sorusuna cevap vermedi. Bıyık eşinizi FETÖ’nün talimatıyla boşadınız mı?, Ergenekon davasında da gizli tanıklık yaptınız mı? Sorularına cevap vermeyeceğini söyledi. Villada MİT mensubu olup olmadığı sorusuna, değerlendirme yapmayacağım dedi. Villada Adil Öksüz’den sonra ikinci kişi Gökhan Şahin Sönmezateş’ti.   Sanık olarak yargılandığım mahkeme heyetine Ankara’da ki villanın yerini  gösterdim. Gününü tam hatırlamıyorum. 20-25 Ağustos tarihleri arasında olduğunu hatırlıyorum. Bıyık, cemaatçi olmadığını söyleyen herkes yalan mı söylüyor sorusuna cemaatçi olup da olmadığını söyleyen yalan söylüyordur” diye cevap verdi. Sönmezateş’in cemaatçiler alkol kullanıyor mu? Villada rahatlamak için alkol içildi mi sorusuna bıyık “ ben zaman zaman alkol alırım. Villada rahatlamak için alkol alınmadı” dedi.