Hasan Telli

Hasan Telli

Sezdirmeden Değişim =Siyaset!

Sezdirmeden Değişim =Siyaset!

21 Mayıs 2018 günü saat 17:00 itibariyle seçime girecek olan partilerin Muğla Milletvekili listeleri de netleşmiş oldu. Listelerden memnunlukla karşılayanlar olduğu gibi memnun olmayanlar da vardı. Herkesi memnun olması mümkün değil.  İsterseniz partilerin milletvekilleri aday listelerini bir hatırlayayım öyle devam edelim.  Açıklanma sıralarına göre bir bakalım. MHP Milletvekili Adayları Mehmet Erdoğan, Hacı Çelik, Salih Soykan, Hüseyin Kaan Kürşat Gönül, Ertuğrul Avcı, Serkan Şafak ve Temel Irmak.  CHP Milletvekilleri Mürsel Alban, Suat Özcan, Burak Erbay, Süleyman Girgin, Kerim Cangır, Emine Yenilmez Aydemir ve Yamaç Kaya.  AK Parti milletvekili adayları Mehmet Yavuz Demir,

Yelda Erol Gökcan, Muhittin Kayabaş, Hüseyin Zafer Alkaya, Eylem Tan, Kadir Dağlı, Arif Sert. İYİ Parti Milletvekili Adayları ise Metin Ergün, Ertan Küçükay, Koray Hayvacı, Peyami Cinaz, Nesrin Aştı, Cahit Karaöz, İzel Kuşkun.

***

Listelerin açıklanmasının ardından parti tabanlarında serzenişler hatta istifa edeceklerini açıklayanlar bile olmuştur.  Bizler toplum olarak genelde hep böyleyiz. Önce büyük tepkiler verir ardından da kısa zamanda unuturuz. Bir nevi saman alevi gibidir tepkilerimiz. Şimdiler de ise taşlar yerine oturmuş gibi görünüyor. Bir gazeteci büyüğüm “bu dönem tam bağımsız aday olma zamanıymış” demişti. Haksızda sayılmaz. Zira 67 bin oyu alabilecek bir bağımsız aday yok muydu? Aslında sıradan bir aday olsa bile bu oyu alma zamanıydı diyebilirim. Dört partide de küskünler var. bu küskünlerin oy verebilecekleri bir liman olurdu belki de partilerden daha fazla oy bile alabilirdi.

***

Aday adaylarının belirlenme sürecince bu kez alışık olmadığımız bir durum vardı. Sürenin kısa olması kimsenin sandık istemesine bile zaman bırakmadı. Böylece Genel Merkezler istedikleri adayları tabana istedikleri gibi yerleştirdi. Tabanın sesini dinleyen yada karar veren oldu mu? Umarım dinlemişler ve öyle karar vermişlerdir. Gerçi bir haftaya kadar bunların da bir hükmü kalmaz. Alternatif bulamamaktan hepside kendi partilerinin listesinde olanlara oy verirler. Hatta bir hafta önce tepki veren bağıran çağıranlar onlar değilmiş gibi yanlarında saha çalışmasına çıkarak seçmenden oy bile isterler.

***

Türkiye’de 1940’lardan bu güne kadar yapılan gözlemlere göre, Bütün siyasi partiler başta samimiyetle kuruluyor. Yani birkaç idealist adam çıkıyor ve kendi ideallerine uygun bir biçimde toplum düzeni sağlamak, Türkiye’yi kalkındırmak,  Ülkede yaşayan her kesimin mutlu ve refah içerisinde yaşamışını sağlamak amacıyla, bir siyasi parti kuruyor. Bu sol parti ya da sağ parti hiç fark etmez. Kurulan bütün bu partilerin ülkeye ihanet için değil aksine ülkeyi ileri seviyeye taşımak için, iyi niyetle kurulduğunu düşünüyorum. Sonuçta Türkiye sahnesinde tertemiz bembeyaz bir parti büyük ideallerle ve umutlarla ortaya çıkıyor. Daha sonra ne mi oluyor? Sonrası çok vahim; Kurulan partiye olan ilgiye ve liderinin popülaritesine bakarak bu partinin gücünden faydalanmak isteyen “oportünist” diye tabir edilen hani şu her dönemin adamı olan omurgasızlar çıkıyor sahneye.

***

Ünlü Fransız düşünür ve yazar Andre Maurois’in de dediği gibi “Siyaset, sezdirmeden değişme sanatıdır.” Şimdi önümüzdeki haftayı iyi izlemek gerek. Tatlı su balıkları sürü halinde nerelere doğru yol alacak görme zamanı.

Bu yazı toplam 1035 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR