Gazetemizin 20 Mayıs tarihli Perşembe günü Beritan Yücel’in kaleme aldığı haberde, turizmcilerin dört gözle Rus heyeti beklediğine dikkat çekildi.

Bilindiği üzere Rusya, Nisan ayında aldığı kararla 15 Nisan-1 Haziran tarihleri arasındaki Türkiye uçuşlarını kısıtlamıştı.

Daha sonra bakanlık düzeyine Rusya ile yapılan resmi görüşmenin ardından, ileriki günlerde Rus heyetin ilimiz Muğla’ya geleceğini duyurması, turizmcilerin endişelerini umuda çevirdi desek yalan olmaz.

Bu gelişme üzerine Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Marmaris Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Suat Esin, Rus heyetin Muğla’ya gelmesini umutla beklediklerini ifade ederek, sezonun iyi geçmesi için gözle görülür bir düzelmenin yaşanması gerektiğini, olası bir düzelme durumunda insanların rahat bir nefes alıp, para döngüsünün yaşanacağını dile getirmiş olsa da, kaygısını da şu sözlerle dile getirdi:

“Ancak gelen haberler hiç iç acıcı değil.”

Bu söylem aslında beklentinin dışında sektörde hakim olan umutsuzluğu ortaya koyar nitelikteki bir söylem.

Tıpkı eğitimdeki gibi turizmde de kayıp yıl olarak ilan edilecek bir sezonun yaşanmasının muhtemel olduğu apaçık ortada.

Turizm sektörünün temsilcisi düşündüklerini bu sözlerle ifade ederken, turizmin kamudaki başı olan İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Bingöl, Beritan Yücel arkadaşımıza daha umut telkin edici ifadeler kullandı.

Bingöl şunları söyledi:

“Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca tarafından açıklanan haftalık vaka sayısı raporlarında Muğla’mızda düşüş yaşandığını görüyoruz. İlimizdeki bu düşüşlerin turizm sektörüne olan yansımalarını umarım en kısa zamanda görürüz.”

Vaka sayılarında düşüş olduğu yönünde görüşler ortaya konulsa da, 5 bin hedefi beklenirken, vaka sayılarının 10 binlerde seyrettiğini gözden kaçırmamak gerekir.

Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Cafer Doğan bu orana dikkat çeker nitelikte yine bünyemizdeki Muğla Haber Gazetesi’ne “sayılara güvenmiyoruz” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Ve ekleyerek, “Farz edelim ki düşüş için verilen rakamlar doğru. Bu bizim tedbirlerimizi genişletmemizi, normal hayata dönmemizi gerektirmez” şeklinde ciddi bir uyarıda bulunuyor.

Dr. Doğan, “Yani biz bu filmi daha önce izlemiştik. Yeni bir tedbirsizlik ve normalleşme sonucunda, geçtiğimiz yıldakine benzer şekilde sonbaharda yine kapanırız” tarzında beyanda bulunmuş.

Anlaşılan göçü yine yolda düzeltme yoluna gideceğiz.

***

Gün içinde mail adreslerimize İYİ Parti Metin Ergun imzalı bir mail düştü. Ergun’un da gündeminde turizm vardı ve konuya ilişkin bir açıklama servis etmişti.

“Turizmde bir felakete doğru gidiyoruz” başlığıyla servis ettiği açıklamasında, bazı ülkelerin pandemiyi aldıkları doğru kararlarla aşısız şekilde sorun olmaktan çıkardığına dikkat çekiyordu Muğla Milletvekili.

Kültür ve Turizm Bakanının bu yıl sezon başında Türkiye’ye 30 milyon turist geleceğini söylediğini hatırlatan Metin Ergun, ancak ülkemize geren turist sayısının 2021’in ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 oranında düştüğüne işaret ediyordu.

Ergun açıklamasında şu görüşlere yer vermiş:

“Türkiye’nin turizmde geleneksel olarak kaynak ülkeleri olan Almanya, İngiltere ve Fransa, artan vaka sayılarından dolayı Türkiye’yi yüksek riskli ülkeler kategorisine aldı. Türkiye’den gelenlere 10 günlük karantina uygulanacak. Kim böyle bir muamele karşısında Türkiye’ye tatile gelir? Aynı şekilde Rusya, Nisan ayının başında charter uçuşları 1 Haziran’a kadar durdurduğunu açıklamıştı. Bu kararı Bakan Mehmet Nuri Ersoy ile İbrahim Kalın’ın ziyaretine rağmen kaldırmadılar ama Kremlin yönetimi, Mısır’a ağırlık vermeye ve Rus turistleri Mısır’a yönlendirmeye devam ediyor.”

“Küresel turizm pazarında en önemli rakiplerimizden birisi olan Yunanistan, 17 Mayıs itibariyle turizm sezonunu açtı ve çok sıkı şekilde turizm diplomasisine devam ediyor” diyen Milletvekili Ergun, Türk turizminin ise çok büyük bir belirsizlik içinde olduğuna işaret ederek, iktidarın kapsamlı bir stratejisi olmadığı eleştirisini getirmiş.

Bütün bu görüşlerden yola çıkarak, uluslararası arenada tek rekabet üstünlüğümüzün olduğu sektörü kaybediyor olduğumuzu savunan Ergun’un dediği gibi turizm de bir felakete mi gidiyoruz göreceğiz.

Bu belirsizlikler elbette sadece turizm sektöründe değil, kamu hariç her alanda sürüyor. Ayrıca bahse konu olan haber ve yazımızda görüşlerini aktardığımız isimlerin söylemlerinde bile belirsizlik çok açıkken.

Bu söylemler de zaten temenni içerikli söylemler.

O zaman önceliğimiz aşı gibi gözüküyor. Turist bekliyorsak, aşılanmayı tamamlayacağız.

Yoksa bu yılın da bir önceki yıldan hiçbir farkı olmayacağı görüşü hepimizin üzerinde hakim olmaya devam edecek.

Bu yılı da böyle geçirmeyi düşünmek bile istemiyoruz.