Hasan Telli

Hasan Telli

Boynuzlar Büyüdü Artık

Boynuzlar Büyüdü Artık

Bugün siyaset yok, FETÖ yok, bugün gerçekten bir meslek büyüğümün dediği gibi “Dandik yazı” var. Saygınlık, güvenilir olma durumunu bir köşeye bırakıp toplumun merak ettiği yada değer verdiklerini göz ardı edip sadece büyüklerin istediği gibi yazma günü. Malum olduğu üzere kulaklar doğuştan var ama boynuz sonradan çıkıyor. Sonradan çıkanların uzaması bedende rahatsızlık veriyor. Bu başlıkla başlayan tüm cümlelerde eskiye bir özlem ve yaşlandığımızın işaretleri var. Hep eskiyi özler özlem duyarız. “Eskiden sizler daha çocuktunuz şuralarda top oynar sapanla kuş avlardınız.” Cümlelerini çokça duyardım. Şimdilerde neredeyse kendim bu cümleleri kuracak yaşa geldim ama hala aynı cümleleri duyuyorum. Neden mi? Nedenine bende bilmiyorum. Sanırım burada bütün sorun dinozor olanlarda. Siz ne kadar büyürseniz büyüyün onlarla aranızdaki yaş farkı kapanmadığı için siz hep onların sizi ilk tanıdığı yaştasınız.

*

Geçen sürede neleri yaptığının neleri başardığınız umurlarında bile değil çünkü sen istesen de ondan daha iyi olamazsın. Çünkü, en iyi acentacı, en iyi acil durum yönetmeni, ne iş yaptığını bilmediğim agronomist’in bile en iyisi o, en iyi ağ yöneticisi, en iyi aşçı, en iyi aşçıbaşı, en iyi ahşap tekne yapımcısı, en iyi akortçu, en iyi akustikçi, en iyi ambalajcı, en iyi ambarcı, en iyi ambulans şoförü hatta en iyi anahtarcı, en iyi analist, en iyi arkeolog hatta o kadar iyi ki bölgemizde bulunan antik kentlerde kazı yapan akademisyenler onun eline su bile dökemiyor. En iyi apartman yöneticisi, en iyi araba satıcısı, en iyi araba yıkayıcısı, en iyi arabulucu, en iyi araştırmacı, en iyi arıcı, en iyi arşivci, en iyi astrofizikçi, en iyi astronot evet şaşırmayın en iyi astronot sizin beklide haberiniz bile yok ama o uzaya çıkan ilk Muğlalı. Tavlada marsa gidenler hariç… En iyi avukat, en iyi ayakkabı tamircisi, en iyi badanacı, en iyi baharatçı, en iyi bahçe bitkileri uzmanı, en iyi bahçıvan, en iyi bakıcı, en iyi bakırcı, en iyi bankacı, en iyi benzinci, en iyi berber, en iyi bilim adamı, en iyi bobinajcı, en iyi böcekbilimci, en iyi cankurtaran, en iyi cenaze levazımatçısı o kadar iyi ki son dönemde Muğla’nın simgelerinden “Yaşar ve rahmetli Serpil” tepki göstermeye başladı bile…

*

Muğla’yı ondan iyi tanımanız mümkün değil. Hatta onun kadar mukallit olma şansınız bile yok. Kendi dünyasında insanlardan uzak yaşamayı sever. Siz onun gibi olamazsınız, olmamalısınız da! Sürekli sepetten bahseder. Sepet de ne sepetmiş kardeşim, içinde her şey var. Uzaktan bakınca öyle görünse de yakına girince bir bakıyorsunuz sepetin altı yok. Elini sepete daldırdığında altından çıkarıp etrafta ne varsa onu alıp sana veriyor.

*

“Ah!. Nerede o eski bayramlar? Ah! Nerede o eski günler? Ah! Nerede o gençlik günlerim? Nerede, nerede?..” “ben, senden daha çok şeker topladım, ben senden daha çok erik doldurdum sepetime…” dediği günleri hatırlıyor. Coşku, sevinç ve özlem duyguları birbirine karışıyor, eski hatıraları aklına gelince… Bizi insan yapan değerlerin tohumlarının atıldığı bu günleri hatırlamamak mümkün mü? Eğer; bu gün, etrafımızdaki insanlara biraz olsun sevgi ve saygı içerisinde davrana biliyorsak, eş- dost ve akraba ilişkilerini hala daha sürdüre biliyorsak, işte bu o eski günleri bizlere aktaranların sayesinde. Geçmişine ait güzel hatıraları olan insanlar, güzel düşünürler, güzel düşünen, güzel bir gelecek hayal eder, güzel hayal eden insan da güzel işler yapar.

*

Şimdi Muğla… Nerede o eski sokaklar, sokalar da koşturan çocuklar, kahvelerde siyaset yapan politikacılar, siyaset denince akla gelen ağır toplar nerede şimdi. Devir değişti, eski durumların, tutumların bir önemi kalmadı. Yada alıştığımız şekli ile eski çamlar bardak oldu. Şimdi boynuzları izleme zamanı zira boynuz kulağı çoktan geçti.

Bu yazı toplam 1114 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR