Zübeyda Fellahoğlu

Zübeyda Fellahoğlu

İTİŞMEYİ ÇOK SEVER OLDUK. ÖTEKİLEŞTİRMEYİ DE

İTİŞMEYİ ÇOK SEVER OLDUK. ÖTEKİLEŞTİRMEYİ DE

Allah aşkına çevrenize bir bakın, kulak verin.

İyi, kaliteli iletişimden vazgeçtim. İletişim kurmak isteyen insan sayısı parmakla sayılacak kadar az. Özetle bir elin parmakları kadar.

Hangi kuruma giderseniz gidin, mutlaka hizmet sunmak zorunda olduğu vatandaşı tahrik edecek, öteleyecek, kişilik ve onurunu zedeleyecek tavır ve eda sergileyen bir yığın devletin memurunu, bürokratını görürsünüz.

Okullara gidin öğretmen-öğrenci  yada güçsüz gördüğü veliye, Müdür çalışkan nitelikli, araştırmacı kişiliklerle mesai arkadaşı olmaktan korkar durumda.

Sağlıkta durum aynı.

Yerel yönetimlerde durum aynı.

Bütün bu kurumların yetkililerine sesleniyorum.

Duygularını kontrol edemeyen çalışanınızı, daire başkanlığı, şube müdürlüğü koltuklarına oturtmayın.

Akademik kadrolarda yönetici iseniz sizde duygularınızı  kontrol ediniz. Öfkenizi kontrol etmeyi becerebilin. Aşkınızı kontrol etmeyi, kin ve nefret duygularınızı kontrol etmeyi bilin.

Bilim ve yönetim biraz septik düşünmeyi de gerektirir.

***      ***      ***

Biraz çevrenize kulak verin, araştırın. Yoksa bakın Osmangazi Üniversitesine, özel üniversitede yaşanan aşk dramına, orta öğretimde Muğla Milli Eğitimde yaşanan skandal haberlere. Suç isnat edilen kişi taltif ve terfi ettirilerek bir başka birime yada kuruma gönderiliyor.

Böyle bir ortamda diğer çalışanlarda motivasyon kalır mı?

Siz yönetici olarak yetenekli, nitelikli dürüst insanlarla çalışmayı sevmiyorsanız, dürüst çalışanı, işini yapanı, günlük enerjisini işine harcayan insan sizin için zararlı ise bunları kim yürütecek, dürüst insan olmak ayrıcalık olmamalı. Dürüst insan sayısı artmalı ki, kötüler kendiliğinden su yüzüne çıksın.

Asıl kötüler sayıca toplamda bir elin parmakları kadar kalmalı.

***      ***      ***

Siyasette durum farklı mı, hayır tabiî ki.

Mecliste yapılan grub toplantıları, genel kurul toplantılarında herhangi bir parti ayrımı yapmadan belirtmek isterim ki konuşan siyasetçilerin dilinde, hiç uzlaşmacı bir uslup göremiyorsunuz.

Merkezde siyaset böyle de, taşra da farklı mı. Elbette hayır. Ötekileştirme birbirini kötüleme, en iyisi benim, en iyisini ben bilirim-ben yaparım mantığı hakim.

Onlarda da çevreye kulak verelim, bu insanlar ne demek istiyorlar, nerede yanlışımız var sorgulamasını yapmıyorlar.

Zaten bunları yapabilen bir insan erdemli insandır. O da az bulunur oldu.

Yaşam sanatının temeli, yüreğimizde yaşam coşkusunun olması, beynimizde bunu gerçekleştirecek enerjinin varlığı.

***      ***      ***

Peki yukarıda belirtilen çalışma ortamında, yaşamak için motivasyon, çalışmak için motivasyon, çalışma barışını yakalayabilir misiniz?

Yakalayabilen beri gelsin.

Bu yazı toplam 672 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Zübeyda Fellahoğlu Arşivi
SON YAZILAR