Zübeyda Fellahoğlu

Zübeyda Fellahoğlu

Bu Kadar Sendroma Rağmen!!...

Bu Kadar Sendroma Rağmen!!...

Seçimleri bitirdik, ama gerçek hayata dönmemiz bir hayli zaman alacak gibi. Gerçi YSK’nın kesin sonuçları açıklaması 5 Temmuz gibi, daha bir hafta var.

Yine Muğla’dan meclise gönderilen kadın sayısı 1. O da AK Partiden.

Muğla gibi aydın olduğunu düşündüğümüz ilden aday sıralamasında kadının kazanabileceği sıralamada, kadın adaya yer veren parti Ak Parti oldu.

Kesin anlaşılmıştır ki CHP kadını sadece kadın kollarında görmek istiyor.

Kadın genel başkanı olan partide ise kazanabilecek sırada kadın yok.

MHP de kadının adı yok.

Ben bu durumu;

  • Cam tavan sendromu
  • Stocholm sendromu
  • Kraliçe arı sendromlarına bağlıyorum.

Bu kadar sendromun olduğu toplumda kadın ne yapabilir.

Ha şunuda diyebilirsiniz.

Yazdığımız sıralamada yanlış yok, çok çalışıp kazansaydınız 5-6, hatta silme hepsini götürseydiniz.

Ozaman da size cevabım “siz demokrasiye inanmıyorsunuz”. Bir ilde silme götürdünüz, sizi kontrol edecek, denge-denetim sağlayacak mekanizma ne olacak. Muhalefeti de böyle görmek gerekmez mi?

Bu cevabınız bir nevi yanlışınızın arkasına sığınma olacaktır.

Evet yukarıda bahsettiğim 3 sendrom için bu da neyin nesi? Nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim.

Kadınların 27. Dönemde sayısının artması güzel. Sayı 74 den 78 e çıktı.

Ak Parti 39, CHP 14, MHP 3, İYİ Parti 3, HDP’de 19 kadın meclise girmeye hak kazandı.

Muğla’dan 7 milletvekilinde 1 kadın meclise gidebildi.

Kadınların siyasette yollarlının engellenmesi, kesilmesi;

  • Kraliçe arı sendromu başta olmak üzere,
  • Cam tavan sendromu
  • stocholm sendromlarının yaşanıyor olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Cam tavan sendromu: kadına verilen toplumsal roller, meslek olarak hemşirelik, öğretmenlik.(özellikle ilkokul öğretmenliği, anaokulu öğretmenliği gibi, büro yönetimi gibi pembe yakalılar) mantığı siyasette ki çalışmalarında da önüne engel çıkartmakta.

Kraliçe arı sendromunda özetle kadının kadına ettiği diyebiliriz. Kadının duygusal tepkileri kıskançlık duygusu başta olmak üzere bir çok duygu durumu bu sendromda etken olarak karşımıza çıkmakta.

Stocholm sendromu; ise psikolojide bir anlamda savunma mekanizması sonucu geliştirilen bir tutum. Rehinenin rehin alanın yanında yer almasıdır.

Bizde kullanılan “bükemediğin eli öpeceksin” ile örtüşen bir davranış modeli gibi geliyor.

Yada kolay boyun eğme gibi de değerlendirilebilir.

Seçmen davranışları incelenecek olursa, seçimlerde çıkan sonuçlarda; gücün yanında olma duygusu, Türk seçmeninin ağırlıklı sağ ve değerlerine bağlı muhafazakar bir yapıya sahip olması, güçlü muhalefet olmayışı (bunu da muhalefetin istemiyor olması) , ekonomik koşullar devletin beka sorunu yaşıyor olması gibi birçok faktör etkili diye düşünüyorum.

Muğla’da seçmen hangi duygularla hareket etti derseniz;

Muğla seçmeni partilerin yaptığı sıralamaları beğenmedi. Her siyasi parti tepkisini gösterdi, siyasi partiler genel anlamda oy kaybettiler.

Seçim sonuçlarını değerlendiren Cumhur başkanı, “biz seçmenin mesajını aldık” derken, muhalefetin liderleri, kazanan biziz sloganına devam etmekteler.

Önümüzdeki seçimler için inşallah siyasi partilerin yöneticileri bu sendromlarından kurtulabilirler.

Bu yazı toplam 785 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Zübeyda Fellahoğlu Arşivi
SON YAZILAR