CANAN BAYKIZ

CANAN BAYKIZ

Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı Verseler…

Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı Verseler…

Seçim tarihi açıklandı açıklanmasına da buna  inanamayanlar oldu. Oysa seçimin Mayıs’ta olması aslında en olması gereken zaman. Bir ay sonrası Haziran herkes ikamet adresinin dışında bir yerde olabilir. Okullar tatil. Desen ki ülke meselesi vatandaşlık ödevi dursunlar ikametlerinde; bireyselliği bu kadar beslediğin yapıda kime ne kadar geçecek hükmün?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Muğla’ya gelmesi kadar gitmesi de olay oldu. Önce sahaları dolduramazsak kaygısı, kapalı mekân olmasın talebi.  Ardından teşkilattaki düzensizliğin dışa vurumu gibi ardı arkası kesilmeyen bireysel davetler. Teşkilatından emin olan hiçbir siyasi hareket daha önce defalarca yaşadığı bir olay üzerinden bu kadar titremez. Üstelik bu titreme fazla ateşten değil, eyvah şimdi ne yapacağız telaşından. Muğla Cumhurbaşkanını adına yakışır şekilde kurumların özverisiyle başarılı ağırladı. Gördüğümüz kadarıyla iyi bir mola, yumuşak havada geçen bir ziyaret gerçekleşti.

Muğla Valiliğine yönelik yapılan eleştiriler ise aslında bir üslup eleştirisiydi. Devletin ağırlığını sosyal medyada yapılan iletilerde de görmek istedi muhalefet edenler. Bu bakımdan bakıldığında haksız değiller. Bu kadar çok açık aranan günümüzde, kurum ve makamı temsil eden hesapların, ağırlıklarını iletilerde görmek isteyenleri duymak lazım. Bunun bile kişiselleşiyor olması ya da siyasi malzeme olarak algılanıp takım taraftarlığına dönmesine gerek var mıydı tartışılır? Ev ziyareti konusu ise AK Parti’nin kanayan yarası. Bu konuda ne kadar temizlik yapılırsa yapılsın izler hala canlı. Bazı etiketlerin yapışkanı üstünde yazandan daha kuvvetlidir. Çıkarttım deseniz de üstünüzde kalır. Ama sürekli gözleri neden yapışkan izinin olduğu yere çevirirsiniz? Hangi aklın icadıdır bu? Başka bir eve gidilebilir miydi? Alternatif çok, ancak zaman yoktu sanırım.

Güvenlik, organizasyon, yönetim açısından tüm kurumların tebrik edilmesi gerekir. Neredeyse kendi nüfusu kadar misafir ağırlayan Menteşe’de kimse mağdur olmadan, sosyal hayat engellenmeden, güvenlik açığına müsaade edilmeden yüksek siyaset temsilcileri layıkıyla ağırlandı. Büyükşehirler için başarılı bir temsil örneği Muğla’da verildi. Bu anlamda Muğla Valiliği tebriği hak ediyor.

Seçim tarihi ile başladık onunla da bitirelim. 14 Mayıs 1950’yi işaret etti Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan.  14 Mayıs 1950’yi kısaca hatırlatmak isterim.  Zira işaret edilenin sadece bir tarih olduğunu düşünmüyorum. Yazının sonuna tarihin önemine ilişkin maddeleri ben sıralayım, yorumu size bırakayım. Çünkü herkes reyinde de düşüncesinde de hür!

•14 Mayıs 1950 “Gizli oy, açık sayım” yönteminin ilk kez uygulandığı seçimdir.

•Türkiye tarihinin ilk demokratik seçimi olarak kabul edilir.

• 1950 seçimi Cumhuriyet tarihinde tek dereceli olarak düzenlenen ve birden fazla partinin katıldığı ikinci milletvekilliği genel seçimidir.

•Liste usulü çoğunluk sisteminin uygulandığı seçimlerde oyların yaklaşık yüzde 55’ini alan Demokrat Parti kazandığı 416 milletvekilliğiyle TBMM’deki sandalye sayısının yaklaşık yüzde 85’ini elde etti.

•Bu seçimlerle mevcut iktidarda olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin 27 yıllık saltanatı da sona erdi.

•Celal Bayar, Çankaya Köşkü'ne çıkarken, hükümeti kurma görevi ise eski bir CHP'li olan Demokrat Parti Aydın Milletvekili Adnan Menderes'e verildi. Menderes,  27 Mayıs 1960 ihtilaline kadar başbakanlık yaptı.

Bu yazı toplam 1181 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
CANAN BAYKIZ Arşivi
SON YAZILAR