Akıp giden ve bir türlü durduramadığımız zamanda gündemin peşine takılıp yaşamdan çaldığımız dakikaları cömertçe harcıyoruz. Bunu kendiniz için yaptığımız sürece başkalarını etkilemediğimiz sürece bir sorun yok. Ancak toplumun zamanını çalarak, onlardan aldığımız yaşamları için önemli süreleri keyfimizce cömertçe harcamak kısmına gelince bir durmak lazım. Düşünün bir doktor keyfi ile hareket etmeye devam ederse bir ameliyat sırasında hastanın dakikalarının sayılı olduğu anda gerekli müdahale yapmak yerine “benim canım müzik dinleyip kahve içmek istiyor” diyerek ameliyathaneden çıkıp gidebilir mi? Yada bir öğretmen okulda ders sırasında konuyu anlatmak yerine “çocuklar sessiz olun sevgilimle görüntülü görüşeceğim” deyi bilir mi? Bir muhtar mahallesinde yaşayan bir vatandaşın en basit talebi bir ikametgah belgesi almak iken “ben şimdi kahveye okey oynamaya gideceğim sonra gel” diye bilir mi? İşte bu anlattıklarımın hiç biri olmayacağı gibi yerel yöneticilerde yapmaları gerekenleri vatandaştan aldıkları dakikaları boşa harcamadan yapmalı.

***

Yerel seçimlerin mart 2019 yapılacağını düşünürsek 6 ay gibi kısa bir süre kaldı. Bu süreyi değerlendirmek isteyen siyasi partiler aday belirleme çalışmalarına başladı. şimdiye kadar aday adaylığını açıklayan sadece Ortaca ilçesinde CHP İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya oldu. Genel olarak davet edildiğimiz tüm açıklamalara gitmeye özen gösteriyorum. Sertkaya’nın açıklaması ilk aday adaylığı açıklaması olduğu için önemsedim ve gittim. Açıklamanın yapılacağı salona girmek için epeyce emek harcadım. CHP Ortaca İlçe Başkanlığı bir pasajın üst katında bulunan bir daire da bulunuyor. Pasajın önünde biriken kalabalığı görünce sanırım aday adayını karşılamak için bekliyorlar diyerek düşünmüştüm ama yanılmışım. Zorla pasaj içine girdikten sonra merdivenlere yöneldim. Merdivenlerden çıkmak pasaj içine girmekten daha zor oldu diyebilirim. Zor zahmet CHP İlçe Başkanlığı kapısı önünü geldim. İçeriye girebilmek için epeyce mücadele ederek açıklamanın yapılacağı salona geçtik. Salonda bırakın rahat fotoğraf çekip not almayı nefes bile almakta zorlanıyorduk. Mehmet Serkaya açıklamasına başlayınca bir anda kendimi sorgulamaya başladım. “ben neredeyim? bu konuşan kim? Neler oluyor?” uzun zamandır alışık olmadığımız yada unuttuğumuz bir gerçek ile yüzleştim. İdeolojik söylemlerden daha çok ortaya bir vizyon koyan bir açılama dinliyordum. Genelde son dönemde aday adaylarından sadece parti liderlerini öven onlara sadakat ve bağlılıklarını bildiren ardından da rakip partileri eleştirmekten başka bir şey yapmadan seçim çalışmalarına başlar böyle tamamlar ve sandığa giderlerdi. Ancak bu kez kimseyi ötekileştirmeden sadece Ortaca için yapılacak projelerin genel manada nasıl bir vizyona sahip olacağını anlatan bir aday adayı.

***

Vizyon, kelime anlamı olarak; "geleceği düşlemek ve tasarlamak" ve "düşlerle gerçekleri dengeleyebilme ve kurgulayabilme" gibi manalarla ifade edilir. Görüldüğü gibi verilen ifadelerde "düşlemek" dikkati çekmektedir. Düşlemek, hayal alemine dalarak gerçekten uzaklaşmak demek değildir. Düşlemek, hayal dünyamızın kumsalında dolaşırken gerçek denizinin sesini duymaktır. Düşlemek, gelecekte varmak istediğimiz noktanın zihinsel haritasını çizmektir. Bu noktalardan hareketle vizyonu, gelecekte varmak istediğimiz yerin zihinsel haritasını oluşturmak olarak tanımlayabiliriz. Bu öylesine bir harita değildir; vizyonumuz, kişisel ilkelerimiz, değerlerimiz, misyon ve hedeflerimizin oluşturduğu bir dinamiktir. İlke ve değerlerden yoksun bir vizyon, düşündüğümüzde yüzümüzde tebessüm ifadesi oluşturan ham hayalden başka bir şey değildir. Oysa bu harita bireyin düşlerinin gerçeğe dönüşüm planıdır. Öyleyse vizyon eylem gerektirir.  Umarım Sertkaya gibi adaylar çoğalırda vizyonları ve eylem kabiliyetleri ile kenti daha yaşanılabilen bir alan yapmaya devam ederler.